Türkiye’de öğretmenler sağlıklı ve güvenli çalışma hakkından yoksun. Her yıl 20’ye yakın öğretmen iş cinayetlerinde can veriyor. Son 5 yılda en az 108 öğretmen hayatını kaybetti

Öğretmenlerin can güvenliği yok

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin raporuna göre, 2013 ile 2018 (ilk 10 ay) yılları arasında en az 108 öğretmen iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Rapora göre 2013 yılında 19, 2014’te 18, 2015’te 19, 2016’da 15, 2017’de 20 ve bu yılın ilk 10 ayında 17 öğretmen çalışırken yaşamını yitirdi.

23’ü kadın, 85’i erkek
Ölen öğretmenlerin 23’ü kadın, 85’i erkekti. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden öğretmenler içinde kadın öğretmenlerin oranı yüzde 21. Bu oran genel iş cinayetlerinde ölen kadınların üç katı.

Ölümler en çok (yüzde 80) eğitim sektöründe gerçekleşti. Ataması yapılmadığı için inşaatta, belediyede, tarımda, metalde ve güvenlik sektöründe çalışırken can veren öğretmenler de oldu.

Trafik kazaları ilk sırada
Öğretmenler en çok trafik/servis kazası (yüzde 40), kalp krizi/beyin kanaması (yüzde 33), intihar (yüzde 14) ve şiddet (yüzde 5) nedeniyle yaşamını yitirdi. Raporda öğretmenlerin ölüm nedenlerine ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi: “Servisler o kadar kötü ki okula gidiş-gelişte trafik kazaları oluyor. Özellikle Anadolu şehirlerindeki öğretmenler servis olmadığı için 4-5 kişi bir otomobili servis olarak kullanıyorlar. Yine eğitimde uzun çalışma saatleri mevcut. Bir de buna okul dışındaki eğitime hazırlık süreci eklenince aşırı ve yoğun çalışma kalp krizlerini tetikliyor.”

ogretmenlerin-can-guvenligi-yok-534573-1.



İntihar ve şiddet
Gelecekleri ellerinden alınan, ataması yapılmayan öğretmenlerin intihar ettiğine vurgu yapılan raporda, “Şu ana kadar kaç öğretmenin ataması yapılmadığı için yaşamına son verdiğini net olarak bilmiyoruz; ama sendikaların basına yansıyan açıklamalarına göre 50’nin üzerinde” dendi. Öğretmenlere okulda ve okul çevresinde şiddetin yaygınlaştığına da dikkat çekilen raporda, şiddet nedenli ölümlerde önümüzdeki dönem artış yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.

Meslek hastalıkları
Raporda, öğretmenlerde yaygın olarak görülen meslek hastalıklarına da işaret edildi. Buna göre öğretmenler;

► Tebeşir ve sınıf tozuna bağlı olarak astım, bronşit, sinüzit, çeşitli akciğer hastalıkları, cilt hastalıkları,

► Çalışma şekline, ayakta durmaya bağlı olarak fıtık, bel-boyun ağrıları, fiziki deformasyon, eklem ağrıları, varis, topuk dikeni, idrar yolu enfeksiyonları,

► Konuşmaya bağlı olarak faranjit, laranjit, ses teli nodülleri,

► İnsan ve çevre iletişimine bağlı olarak salgın ve mikrobik hastalıklar,

► Aşırı yorgunluk, migren, uykusuzluk gibi sorunlarla yüz yüze.

***

Öğretmenler işçileşti

İSİG Meclisi’nin raporunda şu değerlendirmeler de yer aldı: “Eskiden öğretmeni işçi olarak görmezdik. Öğretmen olmak bir statüyü belirtirdi, anne ve babalarımız ‘eti senin kemiği benim’ diye emanet ederlerdi. Devir değişti: Eğitim tamamen sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendi. Öğretmenin emeği/mesleği metalaştı. Sözleşmeli, ücretli, stajyer, dershane öğretmeni; bir yandan KPSS ve şimdi KHK cenderesi; düşük ücretler, uzun çalışma saatleri; ataması yapılmama, geleceksizlik, belirsizlik, kredi kartı borcu, şiddet…Öğretmenler işçileşti…” Raporda sağlıklı ve güvenli çalışmanın insanca yaşanabilir bir ücret ve iş güvencesi taleplerinden ayrı düşünülemeyeceğine de vurgu yapılarak, “Sendikal hareketin acilen eğitim alanındaki emekçilerin ‘can güvenliği’ temelinde İSİG mücadelesini oluşturması elzemdir” dendi.