AKP, 12 Eylül'le hesaplaşıldığı yönünde propagandalarını sürdürürken, 'mağduriyet' tartışması da büyüyor. Konuyla ilgili konuşan gazetemiz yazarı Oğuzhan Müftüoğlu...

Anayasa referandumunda, AKP, 12 Eylül'le hesaplaşıldığı yönünde propagandalarını sürdürürken, 'mağduriyet' tartışması da büyüyor. Konuyla ilgili konuşan gazetemiz yazarı Oğuzhan Müftüoğlu, mağduriyet tartışmasına yeni bir boyut getirdi.
Müftüoğlu, "Biz 12 Eylül'ün mağduru değil, muhatabıyız" dedi.
Oğuzhan Müftüoğlu, NTV'de yayınlanan bir tartışma programına İzmir'den konuk olarak katıldı. Stüdyoda, Devrimci İşçi Sendikaları Konfedarasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Başkanı Doğan Tarkan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Taraf gazetesi yazarı Markar Esayan vardı.
‘NEOLİBERAL SÜRECE ANAYASAL DESTEK’
İlk sözü alan Oğuzhan Müftüoğlu, “12 Eylül'de yapılacak referandumda ne oylanacak” şeklinde bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Yönetenlerin önemli bir yöntemi vardır. Yöneten bir azınlığın çıkarlarını sanki bütün bir toplumun çıkarınaymış gibi göstermek isterler. Şimdi de bütün bir toplumun çıkarına olmadığı halde sanki referandum tüm toplumun çıkarınaymış gibi, 12 Eylül'le hesaplaşılıyormuş gibi kavratmak istiyorlar. Topluma öyle inandırmak istiyorlar. Bu bir aldatmacadır. Çünkü 12 Eylül'le hesaplaştığını iddia eden AKP darbelerin ürünü bir partidir. AKP, 28 Şubat'ta Erbakan'ın tasfiyesiyle, dolaylı olarak müdahaleyle kurulmuş bir partidir. Bugünkü tartışmanın esası son 10 yıldır AKP eliyle yürütülmeye çalışılan bu neo liberal yeni toplum düzeninin, yeni ekonomik düzenin sürüdürülmesi için bir takım hukuki ve anayasal değişiklikler sağlama çabasından başka birşey değildir."
Stüdyoda bulunan ve referandumda 'evet' denilmesi gerektiğini savunan DSİP Başkanı Doğan Tarkan ise referandumda, darbe kurumlarının yargılandığını ve referandumun 'vesayet'e karşı bir oylama olduğunu savundu. Taraf yazarı Markar Esayan da referandumu 'vesayet' tartışması tarafından değerlendirdi.
‘12 EYLÜL TAHLİLİ GEREKİYOR’
Sunucu, Müftüoğlu'na bu yönde bir soru yöneltti. Müftüoğlu ise soruyu şöyle yanıtladı: "12 Eylül'ü kim yaptı. Darbe üç beş tane generalin aklına biz darbe yapalım, millete işkence yapalım diye mi geldi? Uzun süredir ezberleri bozacağız diye başlanılan bir süreç var. Ne sınıf, ne emperyalizm, ne düzen, ne sömürü, ne sermaye hiçbirşey akla gelmiyor. Tüm toplumsal olaylar devlet-toplum çelişkisi, bir vesayet rejimi, askeri vesayet-sivil vesayet... Yok böyle bir şey! Sosyalistlerin literatüründe yok böyle bir şey! '100 yıldır Türkiye askeri vesayetle toplum arasındaki mücadeleye sahne oluyor' deniliyor. Ben 12 Eylül'ü yaşamış bir insanım, 12 Mart'ı yaşamış bir insanım, 27 Mayıs'ı da yaşadık. Peki 12 Mart'ta darbe niçin yapıldı, 27 Mayıs'ta darbe niçin yapıldı? 12 Eylül'le hesaplaşmak demek bu darbenin kimler tarafından yapıldığını, hangi sınıf tarafından yapıldığını tespit etmek ve o düzenle hesaplaşmak demektir. 12 Eylül yapıldığı zaman ABD başkanları 'Bizim çocuklar yaptılar' diye sevindiler. Türkiye'de darbenin nedeni tamamen içerde yaşanan gerginlikler değildi. Şunu unutmayalım darbeyi yapan Türk ordusu NATO'ya bağlı bir ordudur. NATO, ABD'nin dünya politikalarını uygulayan bir kurumdur. Başka hiçbirşey değildir. Bazı arkadaşlara bunlar klişe gibi gelebilir. Ama bunu öğrenmezlerse hiçbirşey anlayamazlar!"
Müftüoğlu ayrıca, “AKP'nin neoliberal politikalarını desteklemek için darbecilik konusunda ortaya çıkan arkadaşlar burjuvazinin, sınıfların, sömürü düzeninin ve emperyalizmin bu olayla ilişkisini gizlemek için büyük çaba sarfediyorlar. Bu doğrusu sosyalist olma iddiasındaki birisi için çok büyük ayıptır" şeklinde konuştu.
‘KOZMİK ODAYI AÇIKLASINLAR!’
Bir süre önce girilen 'kozmik odayla' ilgili de değerlendirmede bulunan Müftüoğlu: "Ordunun komite konseyi NATO‘nun denetimi altındadır. Bütün darbeler NATO onayıyla gerçekleşmiştir. Askeri darbelere yol açtığı iddia edilen bütün katliamlar, bütün provokasyonlar kontgerillayla, özel harp dairesi ile ilgilidir diye ifade edilir. Özel Harp Dairesi’nin, parası kendileri tarafından ödenerek, ABD tarafından kurulduğunu herkes biliyor. AKP iktidarı bunlarla hesaplaşmak adına kozmik odaya girdi. O zaman BirGün gazetesi ‘Kozmik Odadaki Herşey Açıklansın’ diye manşet atmıştı. O kozmik odada bütün bu gerçekler var. Niçin bütün bunları toplumun bilgisine sunmuyorlar, açıklamıyorlar. "
Müftüoğlu, "12 Eylül’ün mağduriyeti" tartışmasına da değindi. Müftüoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "12 Eylül darbesine karşı mücadele eden topluluğun bir bireyi olarak kendimi 12 Eylül mağduru olarak görmüyorum. Türkiye'nin o günkü mevcut düzenine karşı, o faşist diktatörlüğe karşı mücadele ettik, onun bir bedeli varsa bunu ödedik. Ölenlerimiz de ödedi canlarıyla, cezaevlerinde işkencelerle ödedik. Burada bir mağduriyet söz konusu değildir. Biz 12 Eylül'ün muhatabıyız. Evet 12 Eylül'ün mağdurları vardır. MHP'liler kendilerini mağdur olarak hissetmişlerdir. Çünkü 12 Eylül'ü yapan güçlerle aynı saftaydılar. O yüzden yöneticileri 'fikrimiz iktidarda biz içerdeyiz' demiş ve kendilerini mağdur görmüşlerdir. Öyledir, ihtilaller bazen kendi evlatlarını yer. "