Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından hazırlanan 2016 Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ilişkin rapora göre 3 ayda 118 basın kuruluşu kapatılırken, gözaltına alınan 184 gazeteciden 56’sı tutuklandı

OHAL’de medyanın durumu: 118 kapatma 184 gözaltı

BURCU CANSU burcucansu@birgun.net @burcu_cansu

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ankara Şubesi’nin, 2016 yılının Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ilişkin ‘Medya Raporu’, Şube Yöneticileri Çınar Livane Özer ile Mehmet Bilber tarafından Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Basın emekçilerine yönelik “düşünce, ifade ve basın ve yayın özgürlüğü”ne yönelik yaşanan baskının 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasını arttığı vurgulanan raporda, “Türkiye, ‘basın ve gazeteci mezarlığı’ na dönüştürülmüştür” denildi. Dönem raporu, Mülkiyeliler Birliği’ndeki toplantıda ÇGD yöneticileri tarafından açıklandı.

‘Burası Türkiye, gazeteci mezarlığı...’
“Burası Türkiye; diğer adıyla basın kuruluşu ve gazeteci mezarlığı!” denilen rapor, son üç ayın kara tablosunu açığa çıkardı: “1 gazeteci hayatını kaybetti, 6 gazeteci darp edildi, 184 basın emekçisi gözaltına alındı. 56 basın mensubu tutuklandı, 6 gazeteci hedef gösterildi ya da tehdit edildi, 8 haberle ilgili erişim engeli getirildi. 2 olaya ilişkin yayın yasağı konuldu, 6 haber sitesine erişim engeli getirildi, 2 haber sitesi kapatıldı. 24 yayın lisansı iptal edildi, 2 gazete hakkında yayın durdurma kararı verildi. 116 yayın kuruluşu kapatıldı, 29 yayın evi ve dağıtım şirketi kapatıldı. Bir mizah dergisinin dağıtımı engellendi, 3 basın merkezine polis baskını düzenlendi. 22 dava ve soruşturmaya devam edildi, 6 yeni soruşturma ve dava açıldı, 866 gazeteci işinden oldu, 620 sarı basın kartı, 32 parlamento kartı iptal edildi.”

Baskılar ‘yok etme’ düzeyinde
Rakamların ortada çıkardığı geçen üç aydaki kara tabloda, şu iki gelişmenin altı çizildi:

» Birincisi, mesleklerinin gereği eleştirel habercilik yapan basın-yayın organları ile buradaki meslektaşlarımıza yönelik süregelen baskıların, ‘yok etme’ düzeyinde sistematik hale gelmesidir. 15 Temmuz 2016 tarihinde, Türkiye siyasal ve toplumsal hayatı bir darbeden kurtulmuştur ancak ‘düşünce, ifade ve basın ve yayın özgürlüğü’, darbe üstüne darbe alarak adeta katledilmiştir. Raporumuzda da tek tek bulacağınız 118 basın-yayın organı AKP iktidarının kararıyla kapatılmış, meslektaşlarımız tüm hakları gasp edilerek işsiz bırakılmıştır.

» İkincisi ise, Türkiye’de ‘merkez medya’nın merkezi olan Doğan Medya Grubu’nun bir yöneticisinin siyasi iktidar ile olan ‘kirli ilişkileri’ dir. Bir hacker grubunun yayımladığı elektronik postalarda, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın damadı Doğan Yayın Holding Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a hemen hemen her gün bilgi verdiği ortaya çıktı. Basın patronları ile iktidarın kirli ilişkilerinin ortaya saçılması açısından tarihi nitelik taşıyan elektronik postalarda Yalçındağ’ın, başında bulunduğu Hürriyet grubunun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikaları doğrultusunda yayıncılık yapması için çalıştığına ilişkin birçok örnek yer alıyor.