Veli-Der Bursa Şubesi ile Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası, Bursa İl Temsilciliği son dönemde okul önünde uyuşturucu ticareti olaylarında artış yaşanan Bursa Alacahırka’da bulunan Faik Yılmazipek İlkokulu’nun önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında devlet okullarının kaderine terk edildiğine dikkat çekilerek yetkililere çağrı yapıldı.

Kaynak: Haber Merkezi
“Okul önünde uyuşturucu, okul içinde tarikat istemiyoruz”

Veli-Der Bursa Şubesi ile Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa İl Temsilciliği Alacahırka’da Faik Yılmazipek İlkokulu’nun önünde “Okul önünde uyuşturucu, okul içinde tarikat istemiyoruz” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını Veli-Der Bursa Şube Başkanı Barış Dinga okudu.

Dinga basın açıklamasında Alacahırka halkının tarikat ve uyuşturucu olmak üzere iki farklı seçeneğe mahkum edildiğine dikkat çekerek “Çocuklarımızın ve halkımızın zehirlenmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Basın açıklamasında yetkililere çağrı yapılarak “Tarikatlarla cemaatlerle protokol yapana kadar çocuklarımızın nitelikli okullarda güvenli bir şekilde eğitim almasını kendinize dert edinin” ifadeleri kullanıldı.

Devlet okullarının kaderine terk edildiğine dikkat çekilen açıklamada "Kamusal, laik, eşit, parasız ve bilimsel eğitimin inşası için mücadeleye devam edeceğiz. Yoksul aile çocuklarına düşen  'nitelikli okullar' kavramı dışında kalan 'niteliksiz okullar’ın kaderine terk edilmesine izin vermiyoruz” denildi.

“VELİLERİN DİLEKÇE VERMESİNE RAĞMEN GÜVENLİK YOK”

Veli-Der Bursa Şubesi ile Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa İl Temsilciliği’nin açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Kapitalist düzenin bekçisi gerici rejimin yoksullaştırdığı Alacahırka ve Demirkapı halkına dayatılan 2 seçeneğe tarikatlara ve uyuşturucuya hep beraber karşı çıkıyoruz, ikisine de hayır diyoruz. Çocuklarımızın ve halkımızın zehirlenmesine izin vermeyeceğiz!

Uyuşturucu yoksul halkın emperyalistler eliyle zehirlenmesidir! Halkı teslim almanıza, uyuşturucu ile yozlaştırmanıza izin vermeyeceğiz. Faik Yılmazipek İlkokulu ve İmam Hatip Ortaokulunun önü uzun zamandır uyuşturucu kullananların buluşma alanı haline geldi. Her sabah çocuklar okul önünde alkol şişeleri ve uyuşturucu maddelerle karşılaşarak okula girmektedir. Okul çevreleri, kötü niyetli kişiler ve grupların kol gezdiği ve kötü amaçlarını gerçekleştirmek için öteden beri mesken tuttukları yerlerin başında geliyor. Buna rağmen okullarımızın birçoğunda güvenlik yok. Faik Yılmazipek dezavantajlı bir bölgede olan okul.

Okuldaki velilerin güvenlik ile alakalı imza toplayıp dilekçe vermesine rağmen okulda hala güvenlik personeli yok. Güvenlik personeli olmayan bu okulun önünde ise her akşam uyuşturucu madde alınıyor, alkol kullanılıyor. Yaşanabilecek bir problemde sorumluluk okulları nitelikli ve niteliksiz diye ayıran, okullara kadrolu personel atamayanlardadır. Bir an evvel bu sorun çözülmelidir. Duruma müdahale eden güvenlik emekçileri okullara atanmalıdır.

“TARİKATLARLA PROTOKOL YAPANA KADAR ÇOCUKLARI DERT EDİNİN”

Milli Eğitim bakanlığı vergileri alıyor ancak özel okul gibi aidat, güvenlik personeli, temizliği bağışla yapılacak, para karşılığı sağlanacak bir hizmet gibi görüyor. Devletin sistemi içerisinde okullarda güvenlik sağlayacak unsurları yok. Bunu okul aile birliği aracılığıyla para toplayarak sağlayın diyorlar. Kamusal, sözde ücretsiz eğitimin olduğu devlet okullarında okullardaki eksikliklerin maddi anlamda yükünü zaten ekonomik durumda zor olan halkımızın sırtına yüklüyorlar. Nasıl ki hizmetli personel bir ihtiyaçsa okulların güvenliğinin sağlanması da bir ihtiyaç... Elini kolunu sallayan okulların içine giriyor. Şiddet olayları meydana geliyor. Devletin buraya güvenlik görevlilerini sağlaması lazım. Buradan yetkilileri uyarıyoruz. Tarikatlarla cemaatlerle protokol yapana kadar çocuklarımızın nitelikli okullarda güvenli bir şekilde eğitim almasını kendinize dert edinin.

“6 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARI DERGAHA DAVET EDİYORLAR”

Devlet okulları kaderine terkedilmiş. Faik Yılmazipek İlkokulu'nun girişindeki demir sürgülü kapının ayağı kırık. Tek bir demir ile ayakta duruyor. 100 kiloluk demir kapı her an çocukların üzerine düşebilir. 2 ay öncesinden Osmangazi Kaymakamı Ali Partal'a durumu ilettik. Bizzat konuyla ilgilendi, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürüne bu konuda talimat verdiğini, kantin gelirlerinden 80-90 bin TL maliyeti olan kapıyı Osmangazi İlçe Milli Eğitimin yapacağını söyledi. Kaymakamın talimatına rağmen okulun konuyla alakalı yazılar yazmasına rağmen, ilçe milli eğitim müdürlüğü gerekli adımları hala atmamış olup, çocuklarımızın can güvenliği tehlike altındadır. Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kaymakamı ciddiye almıyorsa halkımıza ve velilerimize bunu gelip okul önünde anlatmalıdır. İlgili kurum ve yetkili kişilerle görüşmemizi zamanında yaptık. Sözlerin yerine getirileceğine inandık ama sürecin bizleri oyalamaktan öteye gitmediğini hep beraber gördük. Okuldaki bu konular hakkında velilere karşı sorumluluğunuz var. 

Okulda güvenlik yok, okul kapısının önünde uyuşturucu var, demir kapı her an çocukların üzerine düşebilir fakat cemaat ve tarikatlara yandaş firmalara vergi afları para aktarımları gibi konularda sorun yok. Söz konusu halkın çocukları olunca para yok diyenler,  okulun kırık kapısını yapmak yerine okullara tarikatların girmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyoruz. Bu okulun olduğu mahallede de bir tarikat var. 6-7-8 yaşındaki çocukları dergaha davet ediyorlar. Çocuklarımızı asla buraya göndermeyecek, geleceklerinin çalınmasına izin vermeyeceğiz. Bu dünyaya çocuklarımızdan daha büyük bir mirasımız yok. Laik, sosyal hukuk devletinde tüm çocuklar, devletin kamunun himayesinde ve denetiminde olmalıdır. Kamusal eğitimin de gereği budur. Ancak iktidar bunu bilinçli bir şekilde yapmayarak çocuklarımızı ÇEDES tarzı projelerle cemaat ve tarikatların kucağına itmektedir. Bu kabul edilemez. Daha önce birçok tarikat yurdunda yaşanan, ölümler, cinsel istismar ve tecavüzler konusunda sessiz kalan, “bir kereden bir şey olmaz” diyen zihniyetin çocuklarımızın hayatını yok eden gerici politik uygulamalarına artık yeter. Bu ölümleri, tecavüzleri ve istismarları kanıksamayacağız, susmayacağız. Kamusal, laik, eşit, parasız ve bilimsel eğitimin inşası için mücadeleye devam edeceğiz.

“BİLİMSEL, LAİK EĞİTİM İSTİYORUZ”

Her çocuk nitelikli eğitim hakkına sahip olmalıdır. Bu nedenle okulların ‘nitelikli’ ve ‘niteliksiz’ diye ikiye ayrılmasına, çocuklarımızın telafisi mümkün olmayacak politikalara mahkum edilmesine itiraz ediyoruz. Yoksul aile çocuklarına düşen  'nitelikli okullar' kavramı dışında kalan 'niteliksiz okullar’ın kaderine terk edilmesine izin vermiyoruz. Buradaki velilere ve yoksul halka, tarikatları ve uyuşturucuyu reva görenleri protesto ediyor, uyuşturucuyu okul önünden, tarikatları mahallelerimizden ve okul içinden çıkarana kadar mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Güvenlikli-nitelikli okul, bilimsel-laik eğitim istiyoruz.