Eğitimciler ve veliler pandemiyle beraber eğitimdeki eşitsizliğin daha da derinleştiğine dikkat çekerek okulların bu dönem açılmasını istiyor.

Okullar açılmalı, eğitim sürdürülebilir olmalı

Berkay SAĞOL

Milli Eğitim Bakanlığı 2021-2022 yılı eğitim öğretim yılı 6 Eylül’de başlayacağını açıklarken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da okulların zamanında açılacağını söyledi. Yeni dönemde eğitim ve öğretim yılında okul öncesi eğitim ile ilkokul 1. sınıfa başlayacak öğrenciler için 31 Ağustos-3 Eylül 2021’de uyum eğitimleri gerçekleştirilecek. Eğitimciler ve veliler ise okulların açılıp tekrar kapanmasını değil, yüz yüze eğitimin telafi programlarıyla beraber tüm eğitim öğretim yılında sürdürülmesini istiyor.


Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, yüz yüze eğitimi savunduklarını söyleyerek, “Yüz yüze eğitimin sadece başlaması yetmez, sürekli hale gelip eğitim öğretim yılı süresince devam etmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimin sürekli hale gelmesi için yaz ayları boyunca yapması gereken görev ve sorumlulukları yerine getirmedi. 6 Eylül’e kadar eğitim emekçilerinin aşılanmasının tamamlanması ve 13 yaş üstü öğrencilerinde aşılanmasını talep ediyoruz. Okullara ek öğretmen ve ek destek personeli atanmalı. Tüm bunların dışında okulların ihtiyaçlarının karşılanması için okulların ek bütçe ihtiyacı var. Ancak MEB bunların hiçbirini yapmadı” dedi.

3 yarıyıldır uzaktan eğitimle ortaya çıkan sorunlarla başa çıkmaya çalıştıklarını belirten Vardal, “Raporlar aracılığıyla bu süreçte olan eksiklikleri ve yapılması gerekenleri paylaştık ancak şu ana kadar herhangi bir şekilde kolektif akıl oluşmadı. Alanın özneleri, veli dernekleri, sendikalar, sağlıkçılar hiçbirinden destek ve fikir alınmadı. MEB tüm bu süreyi başka tartışmalar içinde geçirdi. Şimdi yüz yüze eğitim tekrar başladığında öğrencilerin 3 yarıyıldır akademik, sosyal ve duygusal kayıpları giderilmeli. Bu kayıplar giderilmeden olanların sonuçlarını YGS ve YKS’de öğrencilerin yaşadığı başarısızlıkta gördük. Bütünlüklü ve programlanmış bir telafi sürecine ihtiyaç var ancak MEB’in bu konuda da herhangi bir programı yok” diye konuştu.

EĞİTİM İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR SAĞLANMALI

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat ise, “Pandeminin ilk döneminde dünya ölçeğinde bir olağanüstü durumun varlığı ve alınacak tedbirlerdeki aksilikler eleştirilebilir lakin anlaşılabilirdi. Eğitim öğretim süreçlerine verilen aralar, parası ve imkânı olan çocuklara birçok alternatif sunarken, imkânı olmayan çocukları akademik gelişme ve ilerleme süreçlerinin dışına itti. Pandemide gelinen aşama göz önüne alındığında acemiliklerin ve gerici ve liberal düşünüş tarzlarının tolerasyonun kalmadığı bir dönemin içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Çocukların okuldan uzun süre uzak kalmasının pedagojik, psikolojik ve sosyal açıdan büyük problemler oluşturduğunu dile getiren Kalafat, şunları söyledi: “Hızlıca gerekli çalışmalar yapılarak okulları açılmalı, eğitim öğretim için gerekli koşulları sağlanmalı. Okullar normal tarihinde eğitim öğretime başlamalı ve okulların hijyen ile sağlık güvenliği imkanları düzenli olarak yenilenerek sağlanmalıdır. Hastalık seyrinde gelişmeler ve yeni varyantlara dair aşılama güncellemelerinde öğretmenler öncelikli gruba alınmalıdır. Özel okullar, üniversiteler açıldıktan ve kayıtlarını aldıktan sonra okulların tekrar kapanacağına dair algıyı yok edecek bir yıllık kesintisiz eğitim programı kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Öğrencilerin telafi eğitimleri aynı eğitim yılında programlanmalı eksikler ve psikolojik sağaltım mekanizmaları güçlendirilmelidir.”