Google Play Store
App Store

Menzil Cemaati’nin çiftliğinde iki küçük çocuğun öldüğü ve üzeri kapatılan olaya dair yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Cemaat, okuma yazma bilmeyen aileyi kandırarak şikâyetçi olmayacaklarına dair belge imzalatmış.

Okuma yazma bilmeyen babaya belge imzalatmışlar: Menzil’den sahtekârlık
İki kardeş, 21 Aralık 2018’de Menzil’in çiftliğinde yem karma makinesine kapılarak hayatını kaybetti. (Fotoğraf: AA)

İsmail ARI

Menzil Cemaati’nin Konya’daki çiftliğinde 2 ve 3 yaşındaki iki çocuğun yaşamını yitirdiği ve üzeri kapatılan olaya ilişkin yeni bir skandal açığa çıktı. Menzil Cemaati mensupları, Türkçe okuma yazma bilmeyen ve iki çocuğunu kaybeden acılı aileyi kandırarak belge imzalatmış.

Cemaatin Konya’nın Karatay ilçesindeki “Nazar Çiftliği” adı altında faaliyet yürüttüğü çiftlikte, kaçak olarak çalıştırılan Suriyeli ailenin bir çiftin iki küçük çocuğu traktöre bağlı yem karma makinesine kapıldı. 21 Aralık 2018 tarihinde yaşanan olayda, 2 yaşındaki Selin ve 3 yaşındaki Mehmed isimli kardeşler olay yerinde feci şekilde hayatını kaybetti. O dönem bu olayı haberleştirerek abonelerine servis eden Anadolu Ajansı ile birçok gazete de çiftliğin Menzil Cemaati’ne ait olduğunu gizledi. Cemaat, iki çocuğun öldüğü olayın üzerini kapattı.

Çocukların ölümünün ardından şüpheliler hakkında “Taksirle iki kişinin ölümüne neden olma” suçundan Konya Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı. Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, traktör ile yem karma makinasına bağlandığı yerde yaklaşmayı önleyici herhangi bir korumalığın bulunmadığı, çevrede herhangi bir uyarı ikaz levha ve işaretlerinin yer almadığı belirtildi. Yani çiftliği işleten cemaatin önlem almadığı, olayın göz göre göre gerçekleştiği bu raporla ortaya kondu.

‘MAKİNELERİ HOR KULLANDI’

Mahkeme çiftliğin resmi sahibi olan Menzil mensubu Rayhan Tülek ile onun işlerini yürüten Mehmet Değiş ve Semerkand Vakfı’nın Konya Şubesi’nin müdürü de olan Bekir Başpınar’ı toplamda 60 bin 700 TL adli para cezasına çarptırdı. Üç kişiye “Taksirle iki kişinin ölümüne neden olma” suçundan verilen para cezası 20 ila 24 taksitlere bölündü. Ayrıca olayda Rayhan Tülek yüzde 40 oranında asli kusurlu, onun işlerini yürüten Mehmet Değiş ev Bekir Başpınar ise yüzde 20’şer oranında asli kusurlu bulundu. Baba Hasan Ramazan ve anne Döne Abid’in yüzde 10’ar tali kusurlu sayıldı. Mahkemede tanıklık yapan cemaat mensupları, iki çocuğu kaybeden babanın makineleri “hor kullandığını” belirterek “tedbirli kullansaydı bu olay yaşanmazdı” dedi.

Anne ve babaya ise “Çocuklarını kaybetmeleri ve olay sebebiyle derin üzüntü yaşamaları” nedeniyle herhangi bir ceza verilmedi. Çiftliğin resmi sahibi ile sorumlularının toplam yüzde 90 oranında kusurlu bulunduğu feci olayda ailenin şikâyetçi olmadığı da belirtilerek sorumlulara hapis cezası verilmemesi, çiftliğin mühürlenmemesi ise dikkatleri çekti. Mahkeme, “Ailenin şüphelilerden” şikâyetçi olmadığını belirtse bu durumun nedeni ortaya çıktı.

Menzil Cemaati, çocuklarını kaybeden acılı babayı kandırarak imzalattığı “belgeyi” mahkemeye sundu. Belgeye göre, cemaat mensupları tarafından baba Hasan Ramazan ile anne Döne Abid’e, olaydan sadece bir ay sonra, 26 Ocak 2019 tarihinde 20 bin TL para verildi.

Ardından aileye “İki çocuğumuzun ölümü ile sonuçlanan olayla, Hasan Ramazan’ın (baba) çalışmasından kaynaklı her türlü ücret vs. haklarımızın tamamını ve eksiksiz olarak Nazar Çiftliği’nden aldık. Hiç kimseden davacı ve şikâyetçi değiliz” ifadelerinin yer aldığı belge imzalatıldı. Ayrıca belge çiftliğinin resmi sahibi Menzilci Rayhan Tülek ile Cumali İsmail ile Zeki Gürüz isimli iki şahsın “şahit” sıfatı ile imzası da yer aldı.

‘ÜÇ KURUŞ PARADAN KAÇTILAR’

BirGün’ün ulaştığı baba Hasan Ramazan ise Türkçe okuma yazma bilmediğini, belgede ne yazdığını bilmeden imzaladığını belirtti. Ramazan yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki çocuğumu kaybettikten sonra çiftlikte durmak istemedik. Ayrılacağım zaman size harçlık veriyoruz dediler. 20 bin TL verdiler ve bir belge imzalattılar. Türkçe okuma yazmam yok. Belgede ne yazdığını bilmiyordum. Sana verdiğimiz para için imzalatıyoruz dediler. Sonra belgede çocuklarımın ölümü için şikâyetçi olmayacağımın belirttiğini öğrendim. Bana bunu söylememişlerdi. Haberim yoktu. Çocuklarımın yem karma makinesine için onları defalarca uyardım. Çiftlikte hayvanlardan birinin zarar göreceğini düşünerek uyarmıştım, çocuklarımın başına geleceği hiç aklıma gelmezdi. Üç kuruş paradan kaçtılar, önlem almadılar.”

Aile sonuçlanan kamu davasının ardından çiftliğin sorumluları ve resmi sahibi olan Menzil Cemaati mensuplarına tazminat davası açtı. Geçtiğimiz şubat ayında sonuçlanan davada cemaat mensuplarının aileye yaklaşık 700 bin TL maddi tazminat ödemesine karar verildi.