Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996’da, haber izlemek üzere gittiği Alibeyköy’de polislerin şiddetine maruz kalmış ve dövülerek öldürülmüştü Öldürüldüğünde 28 yaşındaydı, öldürülmesinin üzerinden de bir o kadar zaman geçti.

Kaynak: Haber Merkezi
Öldürülmesinin üzerinden yaşı kadar yıl geçti: Metin Göktepe anılacak
Metin Göktepe (Onur Kavak-Evrensel)

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin öldürülmesinin üzerinden 28 yıl geçti.

8 Ocak 1996’da polis şiddeti ile yaşamdan kopartılan Göktepe için yarın İstanbul Esenler’de bulunan Kemer Mezarlığı’nda bir anma gerçekleştirilecek. Göktepe’nin mezarı başındaki anma, Pazartesi (8 Ocak) günü saat 11.00’de başlayacak.

Öte yandan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu da, Göktepe’nin ölüm yıldönümüne ilişkin bir açıklama yaptı.

“Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe hak odaklı haberciliğin sembol isimlerinden biriydi" denilen açıklamada, "Ne yazık ki, bugün de gazeteciler bazı siyasetçiler ve güç odakları tarafından hedef gösteriliyor. Sözlü ve fiziksel şiddete uğruyor, haksız yere gözaltına alınıp tutuklanıyor. Gazetecilere saldıranlar cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Önce basın kartları iptal ediliyor, sonra cezaevine konuluyor, sonra da ‘cezaevinde basın kartı olan gazeteci yok’ deniliyor. Evrensel etik ilkeler çerçevesinde mesleğini yapan her gazeteci baskıyla, işsizlikle tehdit ediliyor. Ama tüm bunlar biz gazetecileri yıldırmıyor, gerçeğin karartılmadan, yeniden tasarlamadan yurttaşlara iletilmesi için çalışmayı sürdüreceğiz" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe hak odaklı haberciliğin sembol isimlerinden biriydi.1996’da haber peşinde koşarken gözaltına alındı. 8 Ocak 1996’da Emniyet Müdürlüğü Göktepe’nin gözaltındayken duvardan düşüp öldüğünü açıkladı. Ancak gazeteci meslek örgütleri ısrarlı bir çaba sonunda Göktepe’nin polisler tarafından dövülerek öldürüldüğünü ortaya çıkardılar. Bu sonucun alınmasında dönemin TGC Başkanı Nail Güreli’nin ve Göktepe’nin haberci arkadaşlarının inatçı takipleri son derece etkili oldu.

Aydın’da başlayıp Afyon’da devam eden yargılamalar sonucu işkenceye karışan polisler hüküm giydi.

Ne yazık ki, bugün de gazeteciler bazı siyasetçiler ve güç odakları tarafından hedef gösteriliyor. Sözlü ve fiziksel şiddete uğruyor, haksız yere gözaltına alınıp tutuklanıyor.

Gazetecilere saldıranlar cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Önce basın kartları iptal ediliyor, sonra cezaevine konuluyor, sonra da ‘cezaevinde basın kartı olan gazeteci yok’ deniliyor. Evrensel etik ilkeler çerçevesinde mesleğini yapan her gazeteci baskıyla, işsizlikle tehdit ediliyor.

Ama tüm bunlar biz gazetecileri yıldırmıyor, gerçeğin karartılmadan, yeniden tasarlamadan yurttaşlara iletilmesi için çalışmayı sürdüreceğiz.

Metin Göktepe’yi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Onu hiç unutmayacağımızı  ve unutturmayacağımızı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engelleyenlerin dikkatine bir kez daha sunuyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Gazeteci Metin Göktepe, Ümraniye E Tipi Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti ve "Sarı Basın Kartı" gerekçe gösterilerek ilçeye sokulmamıştı.

Göktepe haber takibinde ısrarcı davranınca gözaltına alınmıştı. Yüzlerce insanla birlikle götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polislerin şiddetine maruz kalmıştı ve dövülerek katledilmişti.

Dönemin içişleri bakanı Teoman Ünüsan, 11 Ocak 1996 günü 32. Gün programında, "Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler, Metin Göktepe'nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir" diye bir açıklama yaptı. Daha sonra, duvardan düştüğü iddia edilen muhabirin gözaltında dövülerek öldürüldüğü kamuoyu baskısıyla kabul edilmek zorunda kalındı.