Ölüm tehlikesi kâle alınmadı
Fotoğraf: Twitter

Umut SERDAROĞLU

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, geçtiğimiz aylarda Ankara Kızılay’da ‘sizi burada istemiyorlar’ denilerek polisler tarafından boşaltılan Afrika mutfağı konseptli restoran işletmecisi Mohamed Abdullahi için sınır dışı kararı verildiğini duyurdu. Gergerlioğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “Suçu Kızılay’da yasalara uygun ‘Saab’ lokantasını işletmekti! Polisler ‘Kapat burayı’ dedi, ırkçı ve ayrımcı her muameleye uğradı. Bugün Somalili Mohamed Abdullahi için sınır dışı kararı çıktı. Ülkesine dönerse ölüm tehlikesi var” ifadelerini kullandı.

GERİ GİDERSEM ÖLÜRÜM DEDİ

Gergerlioğlu, konuyla ilgili BirGün’e açıklamalarda bulundu. Ankara’da yabancıların işlettiği dükkânlara Eylül 2021’den bu yana yoğun bir polis müdahalesi yaşandığını belirten Gergerlioğlu, “Bu süreç boyunca yabancı uyruklu birçok dükkân sahibi tacizlere uğradı” dedi. Mohamed Abdullahi’nin eşiyle beraber 10 seneyi aşkın bir süredir Türkiye’de bulunduğunu aktaran Gergerlioğlu, “Eşiyle beraber komşularıyla yakın ilişkilerde bulunan, herhangi bir suça dâhil olmamış kimseler. Üniversiteyi Türkiye’de okudular, oturma izinleri ve çalışma ruhsatları var. Ortağıyla beraber Somali Sofrası isimli bir dükkân işletiyorlardı. Siz de biliyorsunuz ki restoranın ismi Türkçe olmadığı gerekçesiyle sürekli polis tarafından rahatsız edilip ‘varoşlara gidin’ ‘burada istenmiyorsunuz’ gibi söylemlere maruz kaldılar. Son olarak da sınır dışı edilmelerine karar verildi” dedi.

Gelen baskıların ardından Abdullahi’nin ilk olarak geçen sene geri gönderme merkezine alındıklarını ifade eden Gergerlioğlu, “Bunun ardından kendisi idari mahkemesine başvurdu. Dava devam ettiği için geri gönderme merkezinden ayrılabildi. Kendisi beyanında geri gönderilmesi halinde ‘geri dönersem ölürüm’ dedi. Özellikle Somali’de geri dönmek zorunda olduğu yerde büyük çatışmaların yaşandığını, geri dönen birçok arkadaşının öldürüldüğünü, bu yüzden ailesini yıllardır göremediğini söyledi. Ancak mahkeme bunun somut bir delil olmadığına kanaat getirdi. Ortağına sınır dışı kararı verilirken kendisine de avukatı tarafından sınır dışı kararı çıkacağı söylendi” diye konuştu.

TEHLİKE VARSA İPTAL EDİLMELİ

Göç Araştırmaları Derneği’nden (GAR) Hukukçu Neva Övünç Öztürk ise yaşanan olay hakkında BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Çalışma izninin iptalinin sınır dışı kararına yol açabileceğini aktaran Öztürk, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından iptal kararı verilir. Bunun ardından valilik tarafından sınır dışı etme kararı verilir. Ancak kişinin ülkesine geri döndüğünde hayati tehlikesi varsa kararın iptal edilmesi gerekir. Sınır dışı edilmeden önce Göç İdaresi tarafından kapsamlı bir araştırma yapılması gerekir. İdare mahkemesine bir başvuru yapıldıysa da etraflı bir şekilde incelenme yapılmalıdır. Aceleye getirilmeden Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu göz önünde bulundurularak son karar verilmeli” dedi.

Sınır dışı etme kararının net olması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Kanunun 54’üncü maddesinden bir sebep olması gerekiyor. Eğer idare mahkemesi tarafından da sınır dışı kararı gelirse birey Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Kişi, Anayasanın 17’nci maddesinde bulunan kişinin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına zarar verildiği yönünde beyanda bulunabilir. Eğer tedbir kararı çıkarsa konuyu AİHM’e taşıyabilir ancak bu uzun ve meşakkatli bir süreç” diye belirtti.