Hindistan’da ölümcül sıcaklar nedeniyle 2 bin 500’den fazla sayıda insan ölürken dün Dünya Çevre Günü’nde de İstanbul’da sel vardı. Bu felaketlerin altında yatan iklim değişikliği Türkiye’ye de aşırı sıcak, sel ve kuraklık getirecek

Ölümcül sıcaklar bizi de vuracak

ONUR EREM @onurerem

Hindistan’da nisan ayından itibaren mevsim normallerinin çok üstüne çıkan sıcaklıklar nedeniyle ölenlerin sayısı 2 bin 500’ü geçti. Bütün dünyanın dikkatini çeken bu felaket, akıllara iklim değişikliği tartışmalarını getirdi. Dün kutlanan Dünya Çevre Günü’nde, İstanbul Üsküdar’da sel yaşanırken Hindistan’daki aşırı sıcak dalgasının etkilerini, arkasındaki nedenleri ve Türkiye’yi de benzer felaketlerin bekleyip beklemediğini araştırdık:

1. Hindistan ne kadar sıcak?

Hindistan’da sıcaklıklar 47 dereceye ulaştı. Mevsim normallerinin 7 derece üstünde olan sıcaklıklar nisan ortasından beri, yani iki aya yakın bir süre devam edince yaşlılar, çocuklar, hastalar ve pek çok hayvan yaşamını yitirdi. Haziran başından, başlayarak sıcaklığı azaltması beklenen muson yağmurları da sıcak hava dalgası nedeniyle gecikince hava daha ölümcül bir hâl aldı. Sıcak dalgası nedeniyle tarım ürünleri de zarar görürken gün boyu tarlalarında çalışmak zorunda kalan çiftçiler ve inşaat işçileri büyük zorluklarla karşılaşıyor.

2. Tarihin en ölümcül dalgalarından biri

Hindistan’ın Yeni Delhi kentinde 49 yaşındaki Ajay Adav, asfaltta pişirdiği omleti gösteriyor

Hindistan’daki aşırı sıcak dalgası dünya tarihine de geçmiş durumda: Dünyanın en ölümcül beşinci sıcak dalgası. Uzmanlar ölü sayısının 2 bin 541’i aşarak dünya tarihinin en ölümcül dördüncü, Hindistan tarihinin de en ölümcül sıcak dalgası unvanını kazanmasından endişeleniyor.

3. Sıcak dalgasının nedeni ne?

Hindistan Yeryüzü Bilimleri Bakanlığı Harsh Vardhan felaketin nedeninin iklim değişikliği olduğunu açıkladı: “Alışılmadık sayıdaki ölümler ve muson yağmurları arasında bir ilişki olmadığını söyleyerek kendimizi kandırmayalım. Bu yalnızca alışılmadık sıcaklıktaki bir yaz değil, bu iklim değişikliği nedeniyle oluşan bir felaket”. Birleşmiş Milletler Hükümetlerararası İklim Değişikliği Paneli de geçen yıl Hindistan’ı uyarmış, “Çin ve ABD’nin ardından dünyanın en fazla karbon salan ülkesi olan Hindistan’da çılgın iklim hareketleri bekleniyor” demişti.

4. Sadece Hindistan'da mı?
İklim krizi şu anda yalnızca Hindistan’ı değil, en fazla karbon salan ülkelerden ABD’yi de etkiliyor. Teksas ve Oklahoma’da geçen hafta yağan aşırı yağmurlar nedeniyle sel oluşmuş, kentlerde milyarlarca dolarlık hasara yol açmıştı. Felaketin ardından açıklama yapan Texas Tech Üniversitesi İklim Bilimi araştırmacısı Katharine Hayhoe “Teksas’ta son dönemde kuraklık, sel, kasırga, buz fırtınası ve tornadoları artan sıklıkta yaşıyoruz. İklim değişikliği, normalde yaşadığımız aşırı sıcak veya sel gibi felaketlerin boyutunu artırarak daha fazla zarara yol açan bir değişikliktir” demişti. Pek çok üniversite araştırması, içinde bulunduğumuz yüz yıl boyunca sel, fırtına ve aşırı sıcak gibi felaketlerin etkilerinin eskisine göre çok daha güçlü olacağını ortaya koyuyor.

***

Türkiye'yi sel, kuraklık ve sıcak hava dalgası bekliyor

Türkiye’de de ciddi kuraklıklar ve sel felaketleri yaşanabiliyor. İklim değişikliği, bunların etkisini güçlendirebilir mi? Bu soruyu Küresel İklim Değişimi ve Türkiye: Bildiğiniz Havaların Sonu kitabının yazarı İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisiliği Bölümü’nden Mikdat Kadıoğlu’na sorduk. Kadıoğlu, iklim değişikliğinin Türkiye’de sağlıktan tarıma, yaban hayatından ormanlara kadar pek çok etkisi olduğunu söylüyor. “İklim değişikliğinin etkilerini şu anda yaşıyoruz. Türkiye’de seller, kuraklıklar ve yangınların sıklığı 1960’larden beri 3 kat arttı” diyen Kadıoğlu, Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle etkisi en çok artacak felaketlerin ise sel, kuraklık ve sıcak hava dalgası olduğunu söylüyor.

KENTLEŞMEMEK ÇOK ÖNEMLİ
“Büyük kentlerde su kıtlığı tehdidi var. Sıcak hava dalgaları ise en çok apartmanlarda yaşayan yoksulları ve yaşlıları etkileyecek. Bu noktada şehirleşme çok önemli. Kentlerde yeşil-beton oranı, rüzgârın önünün kesilmemesi çok önemli. Geleneksel yapılaşmaya baktığımızda halkın ihtiyaçlarından ötürü bu şekilde kentleştiğini görüyoruz. Ancak günümüzde Türkiye’deki kentlerde bunlar hiç önemsenmiyor. Bu şekilde kentleşme büyük sıkıntılar yaratacak” ifadelerini kullanan Kadıoğlu, kısa süre önce Ankara’da görülen “kent selleri” gibi durumların sıklığının artacağına dikkat çekiyor: “Bunların yanı sıra hayvandan insana bulaşan hastalıklar, sıtma ve kenelerde artış, orman yangınlarının sıklaşması gibi durumlar turizmi de etkileyecektir. Bu yüzden iklim değişikliğine karşı mücadele etmeliyiz. Yalnızca doğa için değil, kendimiz ve çocuklarımız için de…"