Büyüknohutçu çiftini öldürten ‘Çirkin’ lakaplı azmettirici tam da bu düzenin kendisi. 2004 yılında Maden Kanunu değişince şirketlere yaşam alanlarını, tarım alanlarını ve ormanları para için yok etmek kalıyordu. Son hedef ise Büyüknohutçu çifti oldu

Ölüme döşenen taşlar

SERBAY MANSUROĞLU serbaymansur@birgun.net @serbaymansur

Antalya Finike’de çevreci Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesi doğayı para kazanma kaynağı olarak gören şirketlerin gözünün nasıl karardığının son kanıtı. Büyüknohutçu çiftinin katledilmesi yaşam alanını, ormanını, suyunu, toprağını korumaya çalışan insanlara yönelik bir gözdağı aynı zamanda. Yaşam savunucularını yasa boğan cinayetin ardından aileyi yakından tanıyan herkesin aklına gelen ilk soru cinayetin arkasında kimin olduğuydu.

‘Kim bu Çirkin?’
Katil zanlısı Ali Yumaç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan ’Çirkin’ lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL’sini ödediğini belirtmişti. Polis şimdi ‘Çirkin’ lakaplı azmettiriciyi arıyor. Polisin aradığı ‘Çirkin’ tam da doğayı meta ve para kaynağı gören sermaye ve hükümet işbirliği düzeninin kendisi.

‘Yasal düzenleme’
Antalya bölgesinde 2 binli yılların başında taşocağı ve mermer ocaklarının sayısı hızla artıyor. Kırılma noktası Maden Kanunu’nun şirketler lehine değişmesiyle başlıyordu. 2004 yılında yapılan değişiklikle 25 hektar ve altındaki alanlara ‘ÇED Gerekli Değildir’ muafiyeti getirildi.
olume-dosenen-taslar-289448-1.
Yasal düzenleme ile ardı ardına açılmaya başlanan mermer ve taşocakları, hem sedir topluluklarının bulunduğu Alacadağ Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırına dayandı hem de Büyüknohutçu ailesinin de yaşadığı bölgeyi tehdit etmeye başladı. Bu dönemde 25 hektarlık alan için ruhsat başvurusu yapan şirketlerin tamamına yakını faaliyete başladıktan sonra yasal sınırları aştı. Denetim olmayınca ormanlık alanlar teker teker yok edilmeye başlandı. Enerji Bakanlığı verilerine göre Nisan ayı itibariyle Antalya’da 2 bini aşkın sayıya ulaşan taşocakları ve mermer ocakları yurt genelinde 12 bin adeti geçti. Konut ve AVM çılgınlığı mermer ocaklarından çıkan mermerle süsleniyordu artık.

Finike’nin ünlü portakalı zarar gördü
Nadir orman ağacı türleri, endemik bitkiler ve anıtsal ağaçlarıyla sahip çıkmamız gereken Antalya bölgesi taşocağı ve mermerci kıyımına uğradı.

Finike’nin ünü sınırları aşan portakalının yetiştiği alanı çevreleyen yamaçlarda dev yaralar bu dönemde açıldı. Finike portakalının mermer ocaklarına karşı var olma mücadelesi defalarca gündeme geldi. BirGün, 29 Şubat 2016 tarihli sayısında, “Evet mesele birkaç ağaç değil’ başlığıyla taşocaklarının ve mermer ocaklarının tahribatına dikkat çekmişti.

Sayıları binlere ulaşan mermer ocaklarına aynı dönemde yaşam savunucuları, meslek odaları, demokratik toplum kuruluşları defalarca itiraz etti. Doğaya tahribata dikkat çekildi, raporlar hazırlandı. Yerel mahkemelere, üst mahkemelere yasalara aykırı biçimde ve denetimden uzak çalışan taşocakları ve mermer ocakları için başvuru yapıldı. Açılan davalar kazanılıyor, kimi usulsüz çalışan ocakların izinleri iptal ediliyordu. Daha 2 yıl önce o ocaklardan birinin işletmecisi, Büyüknohutçu’ya 100 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.

Kısacası onlarca mermer ocağının tahrip ettiği dağları, ormanları korumak için çaba gösteren Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu, bütün bu sürecin sonunda bir cinayetin hedefi oldu. Doğaya ve yaşama saldıranlar Büyüknohutçu çiftine saldırmaktan, onları öldürtmekten geri durmadı.

‘Antalya’yı sahiplenmeye kararlıyız’

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, büyüyen bir sorun olarak taşocaklarının tarım alanlarına zarar verdiğine dikkat çekiyor. Antalya’nın bir tarım deposu olduğunu vurgulayan Tuncer şu ifadeleri kullanıyor: “Sadece tarım alanları söz konusu değil; ekosistem bir bütün olduğu için Antalya’nın ılıman dokusu da tahrip ediliyor, yeraltı suları olumsuz etkileniyor. Bir anlamda rant çabasında olanlar kendi menfaatleri için bu cinayeti azmettirmiştir. Antalya’da bulunan meslek odaları, çevre örgütleri ve duyarlı yurttaşlar doğaları ve yaşam alanları için daha büyük mücadele verecektir. Bu tür korkutmalar kentimizi sahiplenme kararlılığımızdan geri adım attıramaz.”olume-dosenen-taslar-289553-1.

‘Birlikte mücadeleye ihtiyacımız var’
Yaşam savunucusu ve mimar Birsen Tanyeri, gazetemize yaptığı açıklamada 10 yıllık mücadele arkadaşları Büyüknohutçu çiftini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını kaydetti. “Uzun yıllardır ekoloji alanında mücadele veren isimlerden biriyim” diyen Tanyeri, “Maden Kanunu ile yapılan değişiklikle birlikte çok sayıda taşocağı ve mermer ocağı faaliyete girdi. Bunların çoğu o dönemde ruhsat için başvuruyu yaptı ancak başvuru tamamlanmadan çoğu faaliyete geçmişti. O süreçte bunlara karşı ciddi mücadele başlattık” ifadelerini kullandı.

Tanyeri şu ifadeleri kullanıyor: “Benim anneannemin memleketi Korkuteli’nde bulunan Kızılcadağ’da yaptıkları tahribatı görmeniz gerekirdi. 2007 yılında TMMOB’den yardım istedik, gelip incelediler, raporlar hazırlandı, o raporlarla yargı süreçleri başlatıldı. Davaların çoğunu kazanıyorduk. Bu maden şirketlerini rahatsız ediyordu. Ben daha çok HES’lere karşı Derelerin Kardeşliği Platformu ile hareket ettim. Dostlarım Büyüknohutçu çifti ise daha çok taşocakları ve mermer ocaklarına karşı mücadele verdi. Çevreyi korumaya yetişmemiz zordu. Ali çevresinde olanlara sessiz kalamayanlardandı. Yaşam savunuculuğunun ağır sonucu dostlarımızın öldürtülmesi oldu. Ancak korkmuyoruz buna karşı topyekun mücadelenin, birlikte mücadelenin ihtiyaç olduğunu biliyoruz.”

***

Katilin eşi de tutuklandı
Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin tutuklanan katil zanlısı Ali Yumaç’ın eşi Fatma Yumaç (31) evinde gözaltına alındı. Finike İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Fatma Yumaç, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından yardım ve yataklık suçlamasıyla tutuklanarak Burdur Cezaevine gönderildi.

Ali Yumaç, Büyüknohutçu çiftini öldürdükten sonra cüzdanından aldığını öne sürdüğü 2 bin 100 TL’nin 700 TL’sine ve eşi Fatma Yumaç’a aldığı cep telefonuna da el konuldu. Katil zanlısına ait 3 telefon numarası ile eşine ait 3 telefon numarasının baz istasyonu kayıtları da incelemeye alındı.