Gözaltına alındıktan sonra intihar ettiği iddia edilen Kahyaoğlu’nun bedeninde darp izleri belirlendi. Avukat Çakmakçı, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi.

Ölümü gizlemek için ATK’ye baskı iddiası
Serhat Kahyaoğlu

Haber Merkezi

İstanbul’un Fatih ilçesinde 37 yaşındaki Serhat Kahyaoğlu’nun gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybettiği öğrenildi. MA’nın haberine göre, 31 Mart yerel seçimleri gecesinde “evinin penceresinden havaya ateş açtığı” iddiasıyla gözaltına alınan Kahyaoğlu’nun bir apartmanın 4’üncü katından atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Kahyaoğlu ve arkadaşı N.G.’nin gözaltına alınırken direnmeleri üzerine polis tarafından darp edildiği öğrenildi. Kahyaoğlu’nun gözaltına alındıktan 20 dakika sonra yakınını arayan polisler, Kahyaoğlu’nun bir apartmanın 4’üncü katından atlayarak intihar ettiğini iddia etse de kafatasında silah kabzası, vücudunda yoğun darp izleri olduğu belirlendi.

Kahyaoğlu’nun ölümüyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatsa da gözaltına alan polislerle ilgili işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin edinilemedi.

TERS KELEPÇELİ İŞKENCE

Olay gecesi ihbar sonucu gelen polisin Kahyaoğlu’nu ters kelepçe uygulayarak gözaltına aldığını belirten Avukat Cafer Çakmakçı, “Arabaya bindirilirken ters kelepçe uygulanıyor. Ağır bir şiddet görüyor, buna ilişkin görgü tanıklıkları var. Arabaya bindirildikten sonra hastaneye gitme sürecinde de yoğun bir şekilde darp eylemlerinin devam ettiğini düşünüyoruz. Çünkü sağ olarak binen bir şahsın ölü bir şekilde hastaneye götürülmesi bu ölümün normal bir ölüm, seyrinde bir ölüm olmadığını gösteriyor” diye belirtti.

Polis şiddetinin kamera kayıtlarında sabit olduğunu belirten Çakmakçı, “Morgda çekilen fotoğraflar şüphemizi destekliyor. Kafatasında silah kabza izleri var. Vücudun değişik bölgelerinde derin yarıklar, morluklar, kırıklıklar mevcut. Özellikle kafatası bölgesinde çok ağır darbeler var. Otopsi raporunu bekliyoruz. Savcılık dosyaya gizlilik kararı koymuş, yeteri kadar erişilemiyor” dedi.

POLİSLER ATK’YE GİTMİŞ

Dosyanın üstünün örtülmeye çalışıldığına dikkat çeken Çakmakçı, Adli Tıp Kurumu’na (ATK) polislerin de gittiğini öğrendiğini dile getirdi. Çakmakçı sözlerine şöyle devam etti: “ATK raporunun polislerin lehine yönlendirilmek istediğine ilişkin kulağımıza gelen haberler oluyor. Biz de adli tıp sürecini devam ettiriyoruz. Herhangi bir müdahale olmadan gerçeğe ilişkin bir rapor oluşması yönünde çaba sarf ediyoruz. Özellikle bu süreçte kamera görüntüleri noktasında çok fazla sorun yaşadık. Bazı kamera görüntülerinin alınıp, bazılarının dosyaya sunulmadığını görüyoruz. Hatta biz de kendi çabalarımızla birlikte kamera görüntülerini temin ediyoruz.”