Ölünmeyen bir dünyada yaşamak

Marya AKBAŞ

Yazıp yönettiği ‘Vücut’ filmiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında adından söz ettiren yönetmen-yazar Mustafa Nuri, geçen sene yine Mona Yayınları tarafından yayımlanan ilk kitabı ‘Nehir ve Tüm Diğer Şeyler’ ile farklı bir anlatıcılık macerasına soyunmuş, olumlu tepkiler almıştı. Edebi anlatıcılığın sağladığı avantajları bir kez daha kullanmak isteyen Mustafa Nuri, ikinci romanı ‘Dün Gece Nerede Öldün?’ ile bir kez daha raflardaki yerini aldı. Yine Mona Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan roman, artık ölümün olmadığı bir dünyaya gözlerini açan bir grup insanın bu yeni düzene alışma çabalarını gözler önüne seriyor.

“Yeni bir tür insan çıkıyor yerin dibinden. Ölmeyen. Ölümsüz. Açlığın vahşiliği durdurulamaz bir boyuta ulaşmış, utanmaz bir yaratık yükseliyor.”

İnsanlık tarihinin başından bu yana ölüm ve yaşamı birbirine zıt iki kavram gibi düşünür insan. Oysa tıpkı gece ile gündüz gibi bir bütünün iki parçasını oluşturur bu iki kavram. Zıt gibi görünseler de birlikte tamamlanırlar, biri olmadan öteki de anlamını ve işlevini yitirir. Sahneye önce yaşam çıkar ve bir gölge gibi takip eder onu ölüm. Yaşama sevinci dediğimiz kavram umutları, heyecanları, acıları, düş kırıklıklarını ve daha pek çok şeyi içinde barındırır, lakin tüm bunlar biraz da ölümle anlam kazanır. Yaşam ölümün başlangıcıdır, ölümse yaşamın sonu. Peki böylesine mükemmel bir bütün oluşturan çemberin bir ucu açık kaldığında neler olur? Ölümün olmadığı bir dünyada yaşam ne gibi değişimlerden geçer? Zamanla her şeye alışıyor dediğimiz insan ölümsüzlüğe ve bunun doğurduğu sonuçlara da alışabilir mi?

olunmeyen-bir-dunyada-yasamak-1016504-1.
DÜN GECE NEREDE ÖLDÜN?
Mustafa Nuri
Mona Yayınları, 2022

Mustafa Nuri, ölümsüz bir dünyanın kapılarını aralıyor okurlarına. İnsanların artık ölmediğinin fark edildiği dünyada, hükümetler tarafından hiç kimsenin ölmediği gün halka ilan ediliyor ve şenlikler başlıyor. Kutlamalar, eğlenceler, bedenleriyle vahşet dolu gösteriler yapan insanlar çıkıyor ortaya. Ne de olsa ölümsüz olmak, tarih boyunca hep ölümü kandırmanın bir yolunu arayan insanlık için büyük bir zafer. Hastalıkların olmadığı, insanları kırıp geçiren salgınların tarihin tozlu sayfalarında kaldığı bir dünya ilk başta herkese çok cazip gelse de çok geçmeden bunun sonuçları da ortaya çıkmaya başlıyor.

Doğanın nüfusu dengeleme hamlesi olarak doğumlar ve hamilelikler birden kesiliyor. Kalan çocuklar büyümeye devam ederken yeryüzü gitgide yetişkinlerle dolu, hiçbir çocuğun olmadığı bir yere dönüşme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Herkes kendince bir sebep arıyor. Uzaylılardan, Tanrı’nın insanlardan vazgeçtiği düşüncesine dek pek çok fikir atılıyor ortaya. Aşkın, tutkunun ve arzunun da sahneden çekilmesiyle insanların hissizleştiği, onlardan geriye koca bir boşluğun kaldığı bir dünya doğuyor. Ölmüyorlar evet. Peki gerçekten yaşayabiliyorlar mı?

“Bir şey kayboldu hayatlarından. Belki hayatları kayboldu.”

Yazarın akıcı üslubu ve sade anlatımıyla dikkat çeken, öte yandan insana pek çok şeyi bir kez daha sorgulatan romanı ‘Dün Gece Nerede Öldün?’ yaşamın değersizleştiği bir dünyada sıkışıp kalmış birbirinden farklı insanların hayata tutunmak için neler yapabileceğine dair güçlü bir anlatı.