Önceki dönem Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu'dan MKE'deki patlamaya ilişkin açıklama
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Ankara’da 5 işçinin öldüğü MKE’deki patlamaya ilişkin patlayıcı üretim merkezleri için 2020 yılında yürürlüğe konulan BEKRA yönetmeliğine dikkat çekerek “Bu tip patlayıcılarla operasyonlarını sürdüren işletmelerde BEKRA kuruluşuymuş gibi oluşabilecek ekipman veya insan kaynaklı operasyonel hataların uluslararası kabul görmüş metotlarla analiz edilmesi sağlanmalı ve ilgili bakanlıklar tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır. Patlayıcı üretim tesislerinde proseslerde oluşacak en ufak hatalar telafisi imkânsız sonuçlar ortaya çıkarmaktadır" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi'nin (MKE) roket ve patlayıcı fabrikasında meydana gelen ve 5 işçinin yaşamını yitirdiği patlama hakkında açıklama yaptı.
“Yangınlar, patlamalar ve ölümler kaza değildir” şeklinde başlayan açıklamada, “İş cinayetleridir. Ülkemizin bu konudaki hikayesi ne yazık ki başarısızlıklarla doludur. Afyonda, Davutpaşa’ da Sakarya Hendek’ te ki patlamalar ve buna bağlı ölümler daha dün gibi aklımızdadır” denildi.
Uğurlu, açıklamasında, Avrupa birliği Direktifi olan SEVESO’nun karşılığı “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmeliği” nin 2023 yılında kabul edilmesine rağmen 2020 yılında yürürlüğe konulduğuna dikkat çekerek “BEKRA yönetmeliğinde proseste kullanılan tehlikeli kimyasal miktarına göre alınacak tedbirler belirtilmiştir. BEKRA kapsamı dışında kalan tesislerin proses kontrolleri ve alınan tedbirler gözlenememekte, sadece iş güvenliği ve güvenlik açısından kontrolü yapılabilmektedir” dedi.
Patlayıcı üretim tesislerinde yaşanabilecek iş cinayetlerine karşı alınması gereken tedbirlere işaret eden Uğurlu, “Bu tip patlayıcılarla operasyonlarını sürdüren işletmelerde BEKRA kuruluşuymuş gibi oluşabilecek ekipman veya insan kaynaklı operasyonel hataların uluslararası kabul görmüş metotlarla analiz edilmesi sağlanmalı ve ilgili bakanlıklar tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır. Patlayıcı üretim tesislerinde proseslerde oluşacak en ufak hatalar telafisi imkânsız sonuçlar ortaya çıkarmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Uğurlu’nun açıklamasında şunlara yer verdi:
“Yangınlar patlamalar ve ölümler kaza değildir. İş cinayetleridir. Ülkemizin bu konudaki hikayesi ne yazık ki başarısızlıklarla doludur. Afyonda, Davutpaşa’ da Sakarya Hendek’ te ki patlamalar ve buna bağlı ölümler daha dün gibi aklımızdadır. Kazaların, patlamaların olmaması için Avrupa birliği Direktifi olan SEVESO’ nun karşılığı Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi Ve Etkilerininazaltılması Hakkında Yönetmeliği"nin (BEKRA) 2013 yılında kabul edilmesine rağmen ancak 2020 sonrasında yürürlüğe sokulmuştur. Bu yönetmelikte de ne yazık ki askeri tesisiler ve alanlar yönetmelik haricinde tutulmuştur. Halbuki askeri alanlar ve MKE gibi işletmeler mühimmatın depolandığı ve bununla teçhizat yapıldığı alanlardır.
PATLAYICI ÜRETİM MERKEZLERİNDE YAPILAN YANLIŞLIKLAR
1. Patlayıcı sektöründe 1973 den beri kullanılmakta olan Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında (PARPAT) Tüzük,2014 yılında yürürlükten kaldırılmıştır. Onun yerine yürürlüğe giren yönetmeliklerin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır.
2. 1987 yılından beri yürürlükte olan 87/12028 nolu "Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi Ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul Ve Esaslarına İlişkin Tüzük" halen yürürlüktedir. Binaların patlayıcı yüküne göre nasıl inşa edileceği, depolama, nakliye, ambalajlama, kullanma, imha konularında iş güvenliği ve emniyet tedbirleri esasları açık bir şekilde belirtilmiştir.
“BEKRA, YÜRÜRLÜK TARİHİ SÜREKLİ ERTELENMİŞ”
Tüzük uygulamalarına açıklık getirmek amacıyla yayınlanan 22/02/2013 tarihli İçişleri Bakanlığının "Patlayıcı Maddeler Birleştirilmiş Genelgesi" uygulamalar konusunda standartlığı sağlamıştır. Resmi gazetede 31.12.2013 tarihinde yayınlanan "Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi Ve Etkilerinin azaltılması Hakkında Yönetmelik" (BEKRA) ile proses esnasında oluşacak kazaların önlenmesi ve önlenemiyorsa etkilerinin sınırlandırılması için alınacak tedbirleri belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Ancak gelinen süreçte sektörde kısaca BEKRA olarak ifade edilen yönetmelik yayınlandığı tarihten bu yana hiçbir gerekçe gösterilmeden yürürlük tarihi sürekli ertelenmiş ancak 2020 sonrası yürürlüğe konulmuştur.
BAKANLIKLARIN DENETLEMESİ SAĞLANMALI
Patlayıcı tesislerinde BEKRA` nın gerek ertelemelerden, gerekse istisnalardan ötürü yeterli önlemleri karşılamadığı görülmüştür. BEKRA yönetmeliğinde proseste kullanılan tehlikeli kimyasal miktarına göre alınacak tedbirler belirtilmiştir. BEKRA kapsamı dışında kalan tesislerin proses kontrolleri ve alınan tedbirler gözlenememekte, sadece iş güvenliği ve güvenlik açısından kontrolü yapılabilmektedir. Bu tip patlayıcılarla operasyonlarını sürdüren işletmelerde BEKRA kuruluşuymuş gibi oluşabilecek ekipman veya insan kaynaklı operasyonel hataların uluslararası kabul görmüş metotlarla analiz edilmesi sağlanmalı ve ilgili bakanlıklar tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır. Patlayıcı üretim tesislerinde proseslerde oluşacak en ufak hatalar telafisi imkânsız sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
PROSES KONTROLÜ İLE İLGİLİ MADDELER EKLENMELİDİR
Patlayıcı üretim tesisleri tehlikeli kimyasal miktarına bakılmadan BEKRA kapsamına alınarak ÜST SEVİYELİ kuruluş gereklerini yerine getirmesi sağlanmalıdır.
Patlayıcı tesislerinin periyodik denetiminde kullanılan formlara proses güvenliği kontrolü ile ilgili maddeler eklenmelidir.
Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında tüzüğü yürürlükte olduğu zamanlarda savunma sanayisinde faaliyet gösteren, patlayıcı ile çalışan kamu/özel sektör firmalarını da kapsamaktaydı. Ancak bu tüzüğün kaldırılması ile mevzuatta boşluk oluşmuştur. Bu nedenle bu tüzük güncellenerek tekrar uygulamaya sokulmalıdır.
Patlayıcı tesislerinin yanı sıra ve özellikle tehlikeli kimyasallarla çalışan işkollarında güvenlik kültürünün yerleştirilmesi amacıyla bütüncül bir Proses Güvenliği Yönetim Sistemi uygulamalarına bakanlık eliyle ve bir an önce başlanmalıdır.
Patlayıcı tesislerinin periyodik kontrollerini yapan uzmanların mümkün olan her türlü dış etkiden bağımsız denetim yapma, öneride bulunma ve gerektiğinde üretimin durdurulması gibi kararları alma yetkileri güçlendirilmeli ve geliştirilmelidir.
6331 sayılı iş kanununda işverenin genel yükümlülüklerindeki "İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar." "İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz." maddelerinden de anlaşılacağı üzere işveren işyerinde asli sorumludur. Bünyesinde iş güvenliği uzmanı çalıştırması işverenin asli sorumluluğunu değiştirmeyecektir. İş güvenliği uzmanı veya iş yeri hekimleri, 6331 sayılı kanunun işverenler tarafından yerine getirmesinde danışman olarak görülmeli, işveren vekili olarak görülmemelidir. 6331 sayılı kanuna göre devlet tarafından patlayıcı ile çalışan firmaları daha sıkı denetlenmeli ve gerekli cezai işlemler yapılmalıdır.”