Onlar gazeteci

ERK ACARER | @eacarer

Türkiye’deki şiddet sarmalı devam ederken, yol gösterici olarak gerçeğin peşinde olan gazeteciler ironik bir bedel ödüyor. Türkiye tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor, haberciler bu süreyi ya zindanda ya da gözaltında geçiriyor.

Ahmet, Mahir, Derya, Hüsnü Mahalli gibi pek çok meslektaşımızın yaşadıkları tarihe utanılacak kara lekeler bırakıyor.

Ahmet’e 3 gün su bile yok

Cumhuriyet gazetesi muhabirinin durumu, Türkiye’nin acı dolu serüvenini de özetliyor. Ahmet kim? Öldürmeyi başaramadıkları Metin Göktepe! 8 gündür cezaevinde. Gazetecilik tuhaf, insanın ruhuna, yaşamına sinmiş bir meslek. Ahmet haber alamıyor, Reina saldırısı hakkında bile bilgisi bulunmuyor ama haber vermeye devam ediyor. Cezaevlerinin durumunu yine ondan aldığımız bilgilerle pekiştiriyoruz. Şık’a Silivri’ye nakledilmeden önce Metris Cezaevi’nde su bile verilmediğini, çeşme suyuna mahkûm edildiğini öğreniyoruz.

Mahir’in oğlu dünyaya gözlerini açalı 2 gün oldu

Havuz medyası tarafından Redhack’le ilişkilendirilen gazetemiz çalışanı Mahir Kanaat 14 gündür gözaltında. Mahir’in yaşadıkları da tatsız bir ülke gerçeğini anlatıyor. O ve diğer gazeteciler, insan kaçakçıları ile önceki gün getirilen FETÖ’cü subaylarla bir arada tutuluyor. Avukat Sema Özdemir, Vatan Emniyet’in koğuşlarında yaşananları şöyle aktarıyor: “Çok bunaldılar. Yere serili şilteler üzerinde yatıyorlar. Koğuşlarda 5-6 kişi kalıyorlar. Gazeteciler birbirlerinden ayrı tutuluyorlar, böylece tecrit uygulanmış oluyor. Yaşar Kemal’in bir kitabını dönüşümlü olarak okuyorlar. Hepsi grip, hastalığı birbirlerine bulaştırmış durumdalar. Mahir’in, bu koşullara rağmen morali yerinde. ‘Avukatlar işlerini bıraksın, biz burada insan kaçakçılığının sırlarını öğrendik, bu işte çok para var’ diye espri yapıyor.”

Özdemir, “Savcı geldikten sonra, çocuklar suçsuz girdiler ama her an suça bulaşmaları mümkün diyerek savunma vereceğiz” diyor. Kanaat, yeni yılı da yeni yaşını da işte bu koşullarda, hücrede ‘kutluyor’. Dün bebeği Ali Poyraz gözünü dünyaya açtı. Mahir ilk karede olamıyor. Ali Poyraz de babası gibi Fenerli olacaktır herhalde. Ne yapalım en büyük kederimiz bu olsun! Mahir’i beklerken onun durumundan yola çıkarak bir kez daha yineliyoruz: Gazetecilik suç değildir!

Derya 13 gündür açlık grevinde

14 gün önce MahirKanaat, Tunca Öğreten, Eray Sargın, Ömer Çelik ve Metin Yoksu ile birlikte gözaltına alınan Derya Okatan ise tutulduğu hücrede ilk günden beri açlık grevinde. Okatan, sadece şeker, tuz ve 10. günden itibaren C vitamini alıyor. Avukat Özdemir; buna rağmen Okatan’ın moralinin yerinde olduğunu belirtiyor. 1 ay gözaltı süresine itirazımız halen karara bağlanmış değil. Dosyanın savcısı pazartesi günü tatilden dönüyor. Açlık grevindeki Etha muhabirinin ve diğer arkadaşlarımızın durumunun netlik kazanmasını ve özgürlüklerine kavuşmalarını umuyoruz.

Mahalli 6 yıldır aynı şeyleri söylüyor

Hafta içinde Suriye politikası konusunda özeleştiri veren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un sözleri neden 2011’den beri bunu görüp eleştiren Hüsnü Mahalli, 24 gündür tutuklu sorusunu da akla getiriyor. Mahalli’nin avukatı Turan Aydoğan, en makul şeyi soruyor: “Müvekkilim neden içerde?” Avukat Aydoğan şunları da ekliyor: “Kimseye hakaret etmedi, sadece eleştirdi. Serbest kalırsa delilleri yok edebileceği şüphesiyle tutuluyor. Deliler ise konuşmaları ve yazıları. Bunlar zaten ortada!”

Gürsel’in köşesi 64 gündür boş

Yazar Kadri Gürsel de diğer Cumhuriyet çalışanları, Avukat Akın Atalay, Murat Sabuncu, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, M. Kemal Güngör ile birlikte Silivri’de mahkûm. Cumhuriyet çalışanları uzun bir süredir kaloriferlerin yanmayışından şikâyetçiydi, ancak o sorun kısmen de olsa çözüldü. Diğer bir sorun kitap erişimi ise çözülmeye başlandı. Gürsel, öngörüsü yüksek gazetecilerden ve bugün yaşanan acıları çok önceden tarif edenlerden. Boş köşe, çelişkinin en derin anlatımı!