Emekçiler, hakları için verdikleri mücadeleyi bayramda da sürdürüyor. Bayramı direniş çadırlarında kutlayacaklarını aktaran işçiler, “Direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz” diyor

Onların bayramı direniş alanında

DENİZ GÜNGÖR

Yasaların çiğnendiği onlarca işyerinde emekçiler bayramı direnişle karşıladı. Toplu sözleşme talepleri kabul edilmeyen, sendikalaştıkları için işten çıkarılan, tazminatları ödenmeyen, maaşları yatırılmayan işçiler, alın terinin karşılığını talep ediyor. Bel Karper, Baldur, Pegasus, SML Etiket ve Atılım Tekstil’de direnen işçilerin ortak sorunu yasaların uygulanmaması. Bu yönüyle işçilerin alın teri mücadelesi aynı zamanda demokrasi mücadelesi. Talepleri ise çok basit: “Hakkımız olanı istiyoruz.”

BİR BAYRAM DAHA DİRENİŞLE GEÇİYOR

Kocaeli Çayırova’da faaliyet gösteren İspanya merkezli Baldur Süspansiyon fabrikasında Birleşik Metal-İş sendikası ile örgütlü olan işçiler 209 gündür toplu sözleşme talebiyle grevde. Sendikalaşma süreçleri, işverenin Çalışma Bakanlığı tarafından verilen yetki belgesine itirazları nedeniyle 5 yıl süren Baldur işçileri bugün de fabrika önünde. İşveren üretimi devam ettirerek grev kırıcılığı yapıyor. Direniş boyunca işçilerin yaşadığı maddi sıkıntılarının yanında işverenin tehditlerine maruz kaldıklarını aktaran Erkan Kaya, “Grev boyunca işverenin baskılarıyla karşı karşıya kaldık. Arkadaşlarımızın maddi anlamda sıkıntıda olduklarını biliyorlardı ve bunun yanı sıra tehdit edildik. Ancak 208 gündür hiçbir baskıya karşı kırılmadık, aksine güçlendik” ifadelerini kullanıyor.

Bu bayramın direnişlerine başladıklarından beri yol arkadaşları ile geçirecekleri ikinci bayram olduğuna dikkat çeken Kaya, şunları söylüyor: “Direniş sürecimizde geçireceğimiz ikinci bayram bu. Bayramı ailelerimizle geçirebilecekken biz haklı mücadelemizi sürdürdük. Bu bayram yine aynı şekilde yerimizde olacağız. Haklarımızı alana kadar asla vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Yaşamak için mecbur direnmek zorundayız. Biz asla işverenin kazandığı paraya ortak olmak istemedik, sadece emeğimizin karşılığını istedik. İnsanca yaşayabilmek, toplu sözleşme hakkımızla çalışmak istiyoruz. Ekstra başka bir şey istemiyoruz.”

DİRENİŞ ÇADIRI HER GÜN BAYRAM ALANI

İstanbul Beylikdüzü’nde ise SML Etiket fabrikasında 3 işçi DEV-Tekstil’e üye olduktan sonra 28 Ocak’ta işten çıkarıldı. İşçiler, 3 Şubat’ta işe iade talebiyle direnişe başladı. Ancak 21 Haziran’da yaptıkları açıklama ile çadır direnişlerini sonlandırdıklarını duyuran işçiler, mücadelelerine fabrikalarda ve mağazaların önlerinde devam edeceklerini paylaştı. SML Tekstil işçisi Seçil Arı, direnişleri boyunca karşılaştıkları baskılara ve gözaltılara rağmen haklı mücadelelerini sürdürdüklerini aktarıyor.

Ülke genelinde binlerce işçinin Kod-29 ile işten çıkarıldığını hatırlatan Arı şöyle konuşuyor: “Biliyorsunuz bugün bayram. Ancak hakları gasp edilen, grev yaparak mücadelelerinden geri adım atmayan yoldaşlarımız bu bayramı aileleriyle geçiremeyecek. İşçiler grev çadırında bir yerden sonra aile oluyorlar. Ancak işten çıkarılan arkadaşlarımız şu an iş bulamadığı için bir bayram havasını rahatça yaşayamıyor. Maalesef ben de aynı durumu yaşıyorum. Bayramlardaki o ufak heyecanımız artık kalmadı, tek derdimiz haklarımızı almak, başka bir şey değil.”

Somalı maden işçilerinin hakkını ararken Ankara’dan Manisa’ya dönüş yolunda geçirdikleri kazada yaşamını yitiren Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Tahir Çetin ve Ali Faik İnter’i anan Arı şunları söylüyor: “Emekçiler olarak acı bir bayram geçireceğiz çünkü işçi sınıfının neferleri olan Tahir Çetin ve Ali Faik’i haklı mücadeleleri için çıktıkları yolda kaybettik. Eğer o insanları oyalamayıp, sözlerini tutsalardı bugün arkadaşlarımızın aileleri ve biz bayramı daha mutlu geçirecektik. Ancak bu bayram, hepimizin anılarında acı bir anı olarak kalacak.”

HAKLI MÜCADELEMİZİN ARKASINDAYIZ

Tekirdağ Çorlu’da faaliyet gösteren Bel-Karper fabrikasında işveren, Tekgıda-İş’te örgütlü işçiler de toplu sözleşme talebiyle direniyor. Bugün itibariyle grevlerinin 65’inci gününde olan işçiler, bayramda da haklarından vazgeçmeyeceğini belirtiyor. Bel-Karper direnişçisi Nazım Önel, “Bizler bayramda ailemizle olmaktan ziyade direniş çadırında olup, bayramımızı orada kutlayacağız. Bizim içimizdeki heyecan hiçbir zaman durmadı. Bizim görevimiz direnmek ve direneceğiz. Seve seve bunu yapıyoruz. Bayram bile olsa haklı mücadelemizin sonuna kadar arkasındayız” diye konuşuyor.

BAYRAMDAN SONRA DAHA GÜÇLÜ GELECEĞİZ

Sabancı’ya ait Pegasus Havayolları’nda, Nakliyat-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra işten çıkarılan işçiler de işe iade talebiyle 17 gündür direnişe devam ediyor. Çalışırken yaşadıkları mobbinge, hakaretlere karşı her zaman dik durduklarını aktaran işçiler, haklarını alana kadar izledikleri mücadeleci yoldan geri dönmeyeceklerini vurguluyor. İşten atılan emekçilerden Barış Turan, bayramdan sonra daha güçlü döneceklerini şöyle aktarıyor: “Zorlu bir yolda ilerliyoruz bu yüzden üzerimizde fiziksel bir yorgunluk var. Fakat bu haklarımızdan vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor. Pegasus işçileri olarak bayramda fiili hareketlerimize çok kısa bir ara vereceğiz ancak bilsinler ki daha güçlü ve daha enerjik bir şekilde geri döneceğiz. Bu süreç bizim dinlenmemizi, daha güçlü ve akılcı hareket etmemizi sağlayacak. Yorulmadan bayram sonrasında hakkımızı alana kadar devam edeceğiz.”

ZORLUKLAR BİZİ YILDIRAMAZ

Bursa Kestel’de faaliyet gösteren Atılım Desen Apre Boya Tekstil fabrikasında işçiler, işverenin düşük ücret politikasına ve mobbingine karşı Türk-İş’e bağlı TEKSİF’e üye oldu. Ancak, işçilerin sendika ile örgütlenmeye başladığını öğrenen işyeri yönetimi, sendikalı 26 işçiyi Kod-29 ile işten çıkardı. 17 Mayıs’tan bu yana haklı mücadelelerine devam eden işçilerden Rüstem Samur, “Bizler direniş boyunca alanımızı terk etmedik ve etmeyeceğiz. Bayramda ailemizle olmak tabii ki isterdik ancak hakkımızı almadan geri dönmeyeceğiz” diyor.