Çıplak arama ve işkenceye maruz bırakılması sonrası hayatına son veren Onur Yaser Can davasında 4 polise 6'şar yıl hapis cezası verildi. Dört polise altışar yıl hapis cezası verilen davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda işkence iddialarına yer verilmedi.

Onur Yaser Can davasında gerekçeli karar: İşkenceye ilişkin tek cümle yok

İstanbul Beyoğlu’nda 2 Haziran 2010 günü gözaltına alınıp, çıplak arama ve işkenceye maruz bırakılması sonrası yaşamına son veren Onur Yaser Can’ın ölümünden 12 yıl sonra 4 polis hakkında "Kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi ve bozması" suçundan 6'şar yıl hapis cezası verilmesiyle ilgili gerekçeli karar açıklandı.

Kararda işkence suçlamasına değinilmedi.

Mahkemenin gerekçeli kararında, Can’ın 3 Haziran 2010 saat 01.00’den sonra salıverildiği, ifadesinin aynı gün saat 15.48’de değiştirildiği, Can’ın savcının talimatı olmadan yeniden karakola çağrıldığı aktarıldı.

Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre; Yaser Can’a ifade tutanağının ve eklerinin verilmediğini, daha sonra avukatı Candan Kaplan’a da ifadesinin imzasız halinin verildiğini anımsatan heyet, sanık polislerin tutanakların asıllarını ortadan kaldırdığını belirtti.

Resmi tutanaklarda hata olması halinde ilgili memur tarafından paraf atılması veya evrak değiştirilmeden tutanak tutulması gerektiğini belirten heyet, sanık polislerin Can’a bozulan resmi belgeleri yeniden imzalattırdıklarını kaydetti. Heyet, bilgisayar imaj kayıtlarını, Can’ın intihar etmeden önce bıraktığı notu, tanık beyanlarını dikkate alarak sanıkların savunmalarına itibar etmedi.

"TUTANAKLARIN ASILLARI ORTADAN KALDIRILDI"

Yaser Can’a ifade tutanağının ve eklerinin verilmediğini, daha sonra avukatı Candan Kaplan’a da ifadesinin imzasız halinin verildiğini anımsatan heyet, sanık polislerin tutanakların asıllarını ortadan kaldırdığını belirtti. Heyete göre, sanık polisler resmi belgeleri bozarak ve değiştirerek Can’ın suça konu belgelerden yararlanmasını önlemeye çalışarak teknik takipli uyuşturucu ticareti dosyasında sonuç elde etmeyi amaçlıyorlardı. Heyet, birden fazla resmi belgeyi bozmaları ve kastlarının yoğun olması sebebiyle sanıkların cezalandırılmasına karar verildiğini açıkladı. Sanıkların kamu görevlisi olarak bu suçu işlediklerini aktaran heyet, cezada yarı oranda artırım yapıldığını belirtti.

***

NE OLMUŞTU?

ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Beyoğlu’nda narkotik polisi tarafından gözaltına alınmıştı. İfadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bundan iki gün sonra, "Tutanaklarda eksiklik olduğu" gerekçesiyle tekrar karakola çağrılmıştı.

23 Haziran 2010’da tekrar ifadeye çağrılan Can aynı gün yaşamına son vermişti. Anne Hatice Can, oğlunun pantolonunun arka cebinde, üzerinde çıplak aramaya maruz bırakıldığına ilişkin ifadelerin yazılı olduğu bir not bulmuştu.

Anne Hatice Can da 2014 yılında yaşamına son vermiş, baba Mevlüt Can ise sağlık sorunlarından dolayı 2019 yılında hayatını kaybetmişti.