Orhan Kemal’den yeni bir isim

Mazlum VESEK

Orhan Kemal’in doğum (15 Eylül 1914) ve ölüm (2 Haziran 1970) tarihleri bizden uzaklaştıkça usta yazarın kendisi bize yakınlaşıyor. Daha net bir ifadeyle doğumunun 107, ölümünün 51’inci yılında Orhan Kemal’le ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler usta yazarı bize daha da yaklaştırıyor. Yaşamını sistemin baskısı altında sürdüren yazarın, kullandığı bir başka takma adı tespit ettik: Rüştü Ceyhan.

“İşçi Hakkı” gazetesi 1951 yılında çıkan, Kemal Sülker’in başyazarlığını yaptığı adından da anlaşılacağı üzere işçi haberleri ve işçi sınıfı tarihi eksenli bir gazete. Bu gazetenin sayfalarını karıştırırken gazetenin hikayeler yayımlamış olması dikkatimi çekti. “Hikaye” başlıklı sütunlarda yer alan imza ise “Rüştü Ceyhan”dı. Bu isim karşısında çağrışımlar birbirini kovaladı. Ceyhan, Orhan Kemal’in memleketi. “Rüştü”, Orhan Kemal’in asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü. “R-Ş-T” kökünden türeyen bir isim. Bu kişinin Orhan Kemal olduğu konusunda anılmadım. İşçi Hakkı gazetesinin ilk sayısında yer alan “Harman Sonunda” adlı hikaye Bereketli Topraklar Üzerinde romanında Pehlivan Ali’nin ayağını harman makinesine kaptırdığı bölümdü. Işık Öğütçü’den öğrendiğimiz İlhan, Fahri, Demir gibi isimlere bir yenisini ekliyorduk; ama Orhan Kemal’in sürprizleri bununla sınırlı değildi.

GERÇEK HAYATTAN KİŞİLERİ DEĞİŞTİRMEMİŞ

Gazetenin üçüncü sayısında “Fabrikaya Giren Göçmen” adlı hikâyede yazarın Cemile romanından bir bölümdü. Orhan Kemal, gerçek hayattan aldığı kişilerin adlarını burada değiştirmeden kullanmış. Cemile, yazarın eşi Nuriye Öğütçü için yazdığı romandır. Gazetede, Cemile değil, Nuriye olarak karşımıza çıkar. Dördüncü sayıda yer alan “Dokumacı İslam” adlı öyküsünde yer alan İslam da Nuriye’nin kardeşinden başkası değildir. İslam, romanda “Sadri” olarak karşımıza çıkar. Yedinci sayıda yer alan “Para Günü” başlıklı bölüm ise birebir olmasa da Cemile romanında yer alacaktır. Beşinci sayıda ileride Bereketli Topraklar Üzerinde’de yer alacak bir başka bölüm karşımıza çıkar. “Tarlada Doğan Çocuk”. Sonraki sayıda yer alan “İşbaşı” da yine aynı romanda yer alacak Halo Şamdin’in uyandırıldığı ve işbaşı yaptığı bölümdür. Aynı romanın bir başka parçasına 10’uncu sayıda yine rastlıyoruz. Sekizinci sayıda bir başka Çukurova romanından, Kanlı Topraklar’dan bir bölüm okuruz. “48 no’lu Mağazada” hikayesinde yer alan Numan ileride Kanlı Topraklar’da yer alacak Topal Nuri’dir. Kantarcı Mustafa da aynı romanın karakterlerindendir.

Dokuzuncu sayıda yer alan “Mavi Boncuk” daha ilginç. Bu bölüm ileride “Murtaza” romanında yer alacaktır. Bir farkla: “Mavi Boncuk”ta yer alan bekçinin adı Recep’tir. Eğer bu gerçek bir ad ise, gerçek Murtaza’yla ilgili belgelere ulaşmamız mümkün olacak. 11’inci sayıdaki “Hammal Başı” öyküsü ise ileride “Kardeş Payı” olarak karşımıza çıkacak öyküdür. İleride öykü kitaplarında yer alacak başka öyküler de görüyoruz. “Sevinçli Bir Anda” ve “Huriye’nin Haftalığı” bu öykülerdendir. 18’inci sayıdan sonra “Büyük Hikaye” üst başlığıyla “Bereketli Topraklar Üzerinde Yaşıyoruz” adlı bir tefrikaya rastlıyoruz. 21’inci sayıda tefrika yok. Ama 22’inci sayıda tefrika numarası “4” olarak yazılmış. 25’inci sayıya kadar roman tefrika ediliyor.

İŞÇİ HAYATINDAN KAVRAMLAR VAR

Bu bilgiler 2014’te yılında Orhan Kemal’in doğumunun 100’üncü yılı için hazırladığımız “Bereketli Topraklar Üzerinde- Açıklamalı Basım” (Everest Yayınları, 2’inci Baskı, 2020) çalışmamızdaki bazı bilgileri yenilemek zorunda bırakıyor bizi. Buna göre Bereketli Topraklar Üzerinde ilk defa Dünya gazetesinde değil (Mart-Nisan-Mayıs, 1953) 1951’de tamamı olmasa da İşçi Hakkı gazetesinde yer aldı. İşçi Hakkı’nda tefrika sayılarında hatalar ve akışta kopukluklar olsa da bu gerçeği değiştirmez. Bu gazetede yer alan tefrikada romanın ilk adının da “Bereketli Topraklar Üzerinde Yaşıyoruz” olduğunu belirtmek gerek.

Orhan Kemal, romanın üç kahramanı İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali’nin “Orta Anadolu’nun seksen evlik köylerinden Ç. Köyü’nden olduğunu yazar. Biz, bu köyün istasyona yakın “Çetinkaya” olabileceğini yazmıştık. Tefrika, bu konuya da açıklık getiriyor. Söz konusu metinde “Orta Anadolu’nun seksen hanelik köylerinden biri olan Çıplak Köyü”nden söz edilir.

Yazarın, 1940’lardan 1950’lere, İstanbul’a gelene kadar sol basında yer alan çalışmalarına işçi hayatı içinde sık sık geçen kavramların adını verdiğini görüyoruz. Öykü adlarından da anlaşılacağı gibi, “fabrika”, “işbaşı”, “hammal” gibi sözler ön planda.

İşçi Hakkı gazetesinden önce de Orhan Kemal’in o dönemin sosyalist basınında imzasına rastlanıyor. Usta yazarın dönemin örgütlülüğüyle (TKP) bağı uzun araştırmalar gerektiriyor. Sosyalist basında bunun izleri bir parça görülebilir; ancak bu konuda son sözü devletin yetkili kurumlarının arşivleri söyleyecektir. Bize yine yeni bir isimle sürpriz yapan Orhan Kemal’i ölüm yıl dönümünde sevgiyle anıyorum.

orhan-kemal-den-yeni-bir-isim-882880-1.

***

Gidişinin 51’nci yılında anılıyor

Toplumcu gerçekçi edebiyatın en çok okunan isimlerinden biri olan Orhan Kemal ölümünün 51’inci yılında Ataşehir Belediyesi tarafından anılıyor. Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü, ile gerçekleştirilen “Orhan Kemal’in Yazın Dünyası” adlı söyleşide birçok şey konuşuldu. Öğütçü, Kemal’in dergi ile gazete sayfalarında kalan öykü, roman, senaryo, günlük ve şiirlerinin kitaplaşma sürecini, romanlarında dikkat çeken ‘usta’ları, Kemal’in Bursa Cezaevi’nde 3 buçuk yıl birlikte kaldığı ustası Nâzım Hikmet’le anılarını anlattı. Kadir İncesu’nun moderatörlüğünde, Orhan Kemal Müzesi Kurucusu Işık Öğütçü ile gerçekleştirilen söyleşi Ataşehir Kültür Youtube kanalında bugün 17.00’den itibaren izlenebilir.