Orman yangınlarında alevlerin içerisinde söndürme çalışmalarına katılan orman işçileri, ağır şartlar altında çalışıyor. Ekipman yetersizliğinden bahseden orman işçisi, cerrahi maskeyle müdahale ettiklerini söyledi.

Orman işçilerinin çalışma şartları ağır, ekipmanları yetersiz: Cerrahi maskeyle yangın mücadelesi!

Deniz GÜNGÖR

Ülkenin birçok bölgesinde başlayan orman yangınlarında söndürme çalışmalarına katılan orman işçileri, ağır şartlar altında gece gündüz demeden yangına müdahale etmeye çalışıyor. 28 Temmuz’dan bu yana Türkiye genelinde çıkan 208 orman yangınından 196’sı kontrol atına alınmışken, iktidarın izlediği israf politikası nedeniyle en az 8 kişi yaşamını yitirdi, sayısız hayvan da öldü.

Yanan yüzlerce hektarlık alansa küle döndü. Yangın söndürme uçaklarının ve helikopterlerinin yetersizliği nedeniyle itfaiyeciler ile orman işçileri alevlerin içerisinde söndürme çalışmalarına devam ediyor. Mersin’de çıkan yangınlara müdahale eden orman işçisi, gaz ve toz maskelerinin olmadığını bu nedenle de cerrahi maskelerle sahada çalıştıklarını belirtti. Söndürme çalışmaları esnasında koruyucu ekipman yetersizliğiyle zehirlendiğini aktaran işçi, “Yangın sırasında dumandan zehirlendim ancak düştüğüm yerden kalkarak çalışmaya devam ettim” dedi.

BİLEKLERİNDE ZİNCİRLERİ EKSİK

Orman işçilerinin, çalıştıkları bölümlerde idarenin iki dudağının arasından çıkanlara bakmak zorunda olduğunu aktaran işçi, “İdareciler arasında bir iletişimsizlik var. Yangını söndürmek için bir alana gönderiliyoruz sonra bir diğeri gelip başka yere gönderiyor. Daha bulunduğumuz bölgedeki yangını söndürememişken başka alana gitmek zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı. Çalıştığı bölümde idarecilerin, işçilerin haklarını umursamadığını aktaran işçi, “Bileklerimizde bir tek zincirimiz eksik. En ufak bir ihtiyacımızı talep ettiğimizde bile yerine getirmiyorlar” dedi. Günlük eğitim mesailerinde sıkıntılar yaşadıklarını aktaran işçi şunları söyledi: “Ayda 21 saat eğitim mesaisi yapıyoruz. Normalde sabah saat 8 gibi başlarken şimdi bunu sabah 6’ya çektiler. Mesaiden sonra ise binamızda misafir olarak gösteriliyoruz. Sebebini anlamış değilim. Madem misafirim beni neden saatlerce çalıştırıyorlar? Biz insan değil miyiz? Esir miyiz?”

Orman işçisi olarak yaklaşık 30 yıldır çalıştığını belirten emekçi, “Ben bu mesleğe yıllarımı verdim ama hâlâ kadrolu bir çalışan değilim. Burada benim gibi sesini çıkaran işçilerin hakları yeniyor. Susuyorsan veya torpilliysen zaten kadroya alınıyorsun” ifadelerini kullandı. Emekçi aldıkları ücretlerinse alın terlerini karşılamadığını söyleyerek, “Orman işçilerinin talebi vergiden muaf olmak. Ücretlerimiz artık asgari ücret düzeyine geldi. Biz sahada saatlerce çalışıyoruz ama alınterimizin karşılığı aldığımız ücret değil” diye konuştu.

KORUYUCU EKİPMANLAR YETERSİZ KALDI

Yangın bölgesine söndürme çalışmasına giden işçilerin koruyucu ekipmanlarının yetersiz olduğuna dikkat çeken emekçi, iş güvenliği önemlerinin yetersizliğine dikkat çekti. Afet bölgelerine toz ve gaz maskeleri olmadan gönderildiklerini anlatan işçi, “İş güvenliği denen şeyden bahsedemeyiz. Koruyucu maskelerimiz yok ve bu yüzden cerrahi maske kullanıyoruz. Alevlerin içerisinde çalışan bizler için bu malzemelerin sağlanması gerekiyor. Son çıkan yangında söndürme çalışması esnasında dumandan zehirlendim, halsiz düştüm ama yine kalktım” ifadelerini kullandı. Koruyucu botlarının 2 yılda bir yenilendiğini söyleyen işçi şunları söyledi: “Bize verilen bu botlarla dağ tepe yürüyoruz. Dayanmıyor. Şimdi de alevlerin içerisinde yürüyoruz. Botların altı deliniyor, ayaklarımız yanıyor. Biz işçiler köle miyiz?”

İHMALKARLIK YANGINI KÖRÜKLEDİ

Mersin’de yaşanan orman yangının büyümesinin nedenini bölgedeki ihmalkârlık olduğunu belirten işçi, “İdare yangın başladıktan 4 sonra bölgedeki orman işçilerini alandan çıkararak saha çalışmasına gönderdi. Su havuzlarımızdaysa şu an az miktarda su var. Helikopter gelip buradan su alamaz. Bunun nedeni ise kışın tadilatının yapılmamasıydı. Geldiler yazın yaptılar. Ancak bu havuzlar yağmur ve kar suyu ile dolar” dedi. Su havuzlarının tadilatının vaktinde yapılmadığı için yangının büyüdüğünü belirten işçi şöyle konuştu: “1 tonluk havuzlara dökme su ve tankerlerle takviye yapmaya çalıştık ancak yetersiz kalıyor. Yangın söndürme uçakları ve helikopterler de yetersiz olunca karadan yapılan çalışmalar yangını kontrol altına alabilmemiz için yeterli değil.”