Ormanda orman kanunu işlemesin

Aycan KARADAĞ

Akdeniz iklim kuşağında bulunan kıyı bölgelerimizde yaklaşık 12,59 milyon hektar ormanlık alan yangında yok olma riski altında. Orman yangınlarının nedenlerinin başında ise orman içinde yapılan enerji tesisleri, baz istasyonları, çöplükler gibi ormancılık dışı uygulamaların sayısının artması yer alıyor.

Orman içindeki tarım alanlarındaki anızların ve bahçe temizliğinden çıkan artıkların yakılması, tarımsal faaliyetlerde kullanılan ekipmanlardan çıkan kıvılcımlar, söndürülmeden atılan izmaritler, ormanda piknik amaçlı yakılan mangal ateşleri de diğer nedenler olarak karşımıza çıkıyor. 2020 yılındaki kuraklık ve aşırı sıcak koşulların yangın sayısının ve yanan orman alanlarının artmasının başlıca nedeni olduğu kaydedildi.

YANGINA KARŞI KARIŞIK ORMAN OLUŞTURULMALI

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, orman yangını sayısının ve yanan orman alanı miktarının azaltılmasının mümkün olduğunu belirtti. Özellikle mayıs-kasım arası aylara dikkat edilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Tolunay, şunları söyledi; “Önlemler arasında uzun vadeli olarak yangınlara karşı direnci artıracak karışık ormanlar oluşturmak, yanıcı madde kütlesini ormancılık dışı faaliyetlere izin vermemek ilk alınacak önlemler. Kısa vadeli önlemler ise aşırı sıcak ve kurak, hava neminin düşük ve rüzgarlı günlerde ormanlara girişin yasaklanması, denetimlerin artırılması mümkün. Yöresel olarak da önceki yıllarda meydana gelen yangınlara göre yer ve çıkış nedeninin incelenerek bunun ortadan kaldırılması önemli. Ayrıca riskli tarihlerde bu bölgelerin yakınlarında söndürme ekiplerinin konuşlandırılması mümkün.”

Yangınla mücadeleden sorumlu Orman Genel Müdürlüğü’nün son dönemde özellikle uzman personel sıkıntısı yaşadığını belirten Prof. Tolunay, “Personelin rotasyon uygulamaları ile başka görevlere verilmesi gibi nedenler sıkıntı yaratmakta. Örneğin 2020’de Hatay’daki yangına yüzlerce kilometre uzaklıktan personel getirildi, bu personel günlerce dinlenmeden çalıştı. Uzman personel sayısı bir an önce artırılmalı. Yangınlarda helikopter ve uçakların ihalesindeki aksaklıklar da soruna yol açıyor” dedi. Orman yangınlarına karşı Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Temsilcisi Sabahattin Bilge ise, blok orman alanlarının parçalanmasına neden olacak madencilik, RES gibi tesislere kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini savundu. Arazi rantına dönüşen özel ağaçlandırma uygulamasının da kaldırılmasını öneren Bilge şöyle dedi: Yanan alanlar kızılçam ormanı ise öncelikle doğal yollarla gençleştirmenin yolu aranmalı. Kızılçam ağaç türünün yeryüzündeki yayılışı orman yangınının meydana geldiği alanlarla paralellik göstermekte. Bu ağaç türü genetik olarak yangına karşı neslini devam ettirme güdüsünde. Kozalaklar ağır yangın geçirse bile içindeki tohumlar yeniden toprağa düşüp büyümekte. Yanan materyallerin külleri ise toprağın ‘ph’ değerini dengelediği için yağmurlardan sonra daha uygun çimlenme ortamı sağlamakta. Buna ormancılıkta ‘yangın kültürü’ adı verilir. Bir başka ifade ile yanan alan yaşlı kızılçam ormanı ise ağaçlandırma yapmaya gerek yoktur. Ormancılıktaki tohum hasat ve transfer zonlarına uyulmak zorundadır. Kızılçam genetik olarak yangına uyum sağlamış en önemli orman ağacıdır.