Bir tarafta Biden’dan gelecek telefonu bekleyen Erdoğan yönetimi öte yandan Ortadoğu’da manevralara devam ediyor. Mısır ile temaslar başladı, İsrail sırada.

Ortadoğu rotası Biden ayarlı

Politika Servisi

İnsan haklarından ekonomiye bir takım göstermelik paketlerle içerideki sıkışmışlığı aşmaya çalışan AKP iktidarı, benzer bir stratejiyi dış politikada da uygulama arayışında. Bütün bölgenin istikrarsızlığa sürüklendiği Arap Baharı olayları onuncu yılı geride bırakırken zorunlu normalleşme adımları da peş peşe gelmeye başladı. Yeni Osmanlıcı hevesler nedeniyle Ortadoğu’da girişilen maceraların hüsranla son bulması sonrası AKP 2011 öncesi ayarlarına dönme arayışında. Avrupa Birliği’nden Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail’e bütün sorunlu ilişkilere dair verilen mesajlarda Biden yönetiminin şekillenmeye başlayan Ortadoğu politikalarının katkısı aşikâr. ABD’nin Ortadoğu politikasındaki değişim işaretleri bölgede taşları yerinden oynatırken aylardır ABD Başkanı Joe Biden’dan gelecek telefonu bekleyen Saray yönetimi “Bizim bu ülkelerle çözülmeyecek sorunlarımız yok” açıklamaları yaptığı Mısır, BAE, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle temasa geçti. Bütün bunlar kurulmaya çalışılan yeni bölgesel denklemde yer almanın arayışları.

Mısır ile temas: Mısır’la ilişkileri düzeltmek için çeşitli girişimler yapan AKP iktidarı ilk somut adımı attı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün yaptığı açıklama ile hem istihbarat düzeyinde hem de dışişleri bakanlıkları düzeyinde temasın bulunduğu Mısır ile diplomatik düzeyde temasların başladığını duyurdu. Türkiye- Mısır ilişkilerinin normalleştirilmesinde iki ülkenin de herhangi bir ön koşul öne sürmediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Yıllarca bağlar kopuk olunca bir günde hiç bir şey olmamış gibi hareket etmek de o kadar kolay olmuyor. Yavaş yavaş görüşerek, bir yol haritası belirleyerek ve o konularda adım atarak oluşuyor. Yıllardır bu kadar kopukluk olunca bir güven eksikliği de oluyor. Bu normal, iki tarafta da olabilir. O nedenle belli bir strateji, yol haritası çerçevesinde görüşmeler oluyor, devam ediyor. Mısır ile hem istihbarat düzeyinde hem de dışişleri bakanlıkları düzeyinde temaslarımız var. Diplomatik düzeyde temaslarımız başladı” dedi.

Körfez ülkeleriyle flört: Müslüman Kardeşler, İsrail ve Mısır krizleri nedeniyle ilişkilerin bozulduğu Körfez Arap ülkeleriyle de normalleşme manevrası başladı. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin İhvan’ın sponsorlarından Katar’la yeni bir sürece girmesinin ardından Türkiye’yle ilişkiler de normalleşme aşamasında. “Son zamanlarda Abu Dabi’den daha olumlu mesajlar görüyoruz. Bizim zaten onlarla hiçbir derdimiz yok” diyen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suudi Arabistan’la ikili hiçbir problemi olmadığını ileri sürdü. Kaşıkçı cinayetinden sonra Riyad yönetiminin bu konuyu ikili mesele haline getirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Biz hiçbir zaman Suudi Arabistan yönetimini de suçlamadık” değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, “Arada yazışıyoruz. Suudi Arabistan’la da ilişkilerimizin düzelmemesi için hiçbir sebep yok bize göre. Aynı şey BAE için de geçerli. Bizim derdimiz kimseyle kavga etmek değil” şeklinde konuştu.

AB’ye yol haritası: 2010’ların başından itibaren yüzünü Ortadoğu’ya dönen ve AB ile ilişkileri dondurma aşamasına getiren AKP iktidarı son aylarda makas değiştirerek yeniden Avrupa’ya yönelmeye başladı. Ekonomik, askeri ve politik sıkışmanın yol açtığı can havliyle AB’ye sıcak mesajlar göndermeye başlayan ve Türkiye’nin yerinin Avrupa’da olduğunu ifade eden Erdoğan yönetimi Brüksel’den gelecek mesajları bekliyor. Fransız lider Macron ile geçen hafta görüşen Erdoğan daha sonra da Merkel ile de görüşmüştü. Bakan Çavuşoğlu, sonuçta Avrupa Birliği ile istişareleri başlattık, liderler düzeyindeki görüşmelerin, pozitif ortamın devam etmesinde çok faydalı olacağını kaydetti. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir yol haritası üzerine çalışma kararı alındığını hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Biz onlara teklifimizi, yol haritası taslağımızı gönderdik. Onlardan şimdi cevap bekliyoruz” dedi.