Avrupa Parlamentosu seçimi için kampanyalarını sürdüren NUPES Lideri Mélenchon ile PS ve PP’nin liste başı Glucksmann, uluslararası meselelerde farklılıklarını ortaya koysa da ortak bir hedefi paylaşıyor: Solu birleştirmek.

Ortak hedefleri solu birleştirmek
LFI'nın toplantısında hazirandaki AP seçiminin, 2027'deki başkanlık seçimlerine "hazırlık" olduğu vurgulandı. (Fotoğraf: X / @FranceInsoumise)

Prof. Dr. Ali ARAYICI / PARİS

Fransa'da, 9 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yaklaşırken sağ arenada olduğu gibi solda da farklı listelerle katılan partiler; olanca hızıyla seçim kampanyalarını sürdürüyor. Solda en çok dikkat çeken kişi, Sosyalist Parti'nin (PS) ve kendi partisi Cumhuriyet Meydanı’nın (PP) oluşturduğu listenin başını çeken Raphaël Glucksmann.

Kamuoyu yoklamalarına göre Glucksmann'ın listesinin kazanacağı oy oranını büyük ölçüde artırması beklenirken bu durum, NUPES (Yeni Ekolojik ve Sosyal Popüler Birlik) bileşenleri olan Çevreciler-Yeşiller (EELV), Komünistler (PCF), Boyun Eğmeyenler (LFI) ve bazı sol partilerin dikkatini çekerek onlarda kaygı uyandırıyor.

NÜFUSA GÖRE KOLTUK

Avrupa Birliği'ne (AB) üye devletlerin Brüksel'e gönderdiği toplam milletvekili sayısı, nüfuslarına göre değişiyor. En az nüfuslu ülkeler, toplam nüfuslarının sayısına göre sandalyeye sahip oluyor. Her AP seçimi öncesi milletvekili sayısı yeniden değerlendiriliyor. Brexit'ten sonra 705 olarak sabitlenen milletvekili sayısı, Haziran 2024'teki AP seçimlerinde 720'ye çıkacak.

Fransa, 9 Haziran'da yapılacak AP seçiminde 81 sandalyeye sahip olacak. Bu demektir ki, 96 sandalyeyle Almanya'nın ardından AP’de temsil edilen ikinci ülke konumunda. Malta ve Kıbrıs, 6’şar sandalye ile en sonda yer alıyor. 1 Aralık 2009'dan bu yana uygulanan Lizbon Anlaşması, maksimum 751 milletvekili sayısını belirliyor. Bu anlaşma, bir devletin en az 6 ve en fazla 96 milletvekiline sahip olduğunu belirtiyor.

BİRLEŞİK SOL SEVDASI

LFI lideri Jean-Luc Mélenchon ile PS ve PP’nin liste başı Glucksmann, uluslararası meselelerde farklılıklarını ortaya koysa da hazirandaki AP seçimleri sonrası solu birleştirmek istiyor. İkisi de dağınık olan Boyun Eğmeyenler, sosyalistler, ekolojistler, komünistler ve bazı sol grupların bir araya gelmesi için mücadele ediyor.

AP’de Boyun Eğmeyenler milletvekili Manon Aubry'nin önderlik edeceği kampanyanın başlatılmasının ertesi günü, France 3 televizyon kanalında Jean-Luc Mélenchon, “Soldaki insanlar bize oy verirse, büyük bir güç oluşacak” ifadelerini kullandı. 16 Mart'ta yaptığı açıklamada, hazirandaki AP seçimlerinin “2027 başkanlık seçimlerinin ‘ilk turu’ olduğunu” söyleyerek, 17 Mart'ta da adaylığının “bu hipotezin” bir parçası olduğunu hatırlattı.

Bu, Mélechon'un Elysée Sarayı'na dördüncü kez adaylığı olacak. PS ve PP'nin liste başı Glucksmann ise BFM-TV kanalında “Avrupa'daki savaş sorununa kayıtsız kalan LFI'den bizi ayıran bir uçurumun olduğu açık” dedi. Glucksmann sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kampanyanın, Avrupa'nın jeopolitiğiyle, diktatörlüklerle, insan haklarıyla ve şiddetle ilişkileri sorununda soldaki çizgilerin belirlenmesini mümkün kılacağını düşünüyorum.”

“2027'de solun bir araya gelmesinden yanayım ama bu Mélenchon'un çizgisinde olayacak” diyen Glucksmann, LFI Kiev ve Moskova'nın ihtilaflı olduğu bölgelerde ateşkesi, müzakereleri ve referandumları savunurken; bir kez daha Ukrayna'ya askeri yardımın güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

Glucksmann, Ukrayna'ya askeri destek verilmesinden yana tavır alıyor.
(Fotoğraf: X / @rglucks)

İKİ LİDERİN FARKI

AP’nin LFI milletvekili Manon Aubry, Le Monde gazetesi ile France Inter ve Franceinfo'da ortak yayımlanan “siyasi sorulara” ilişkin yazısında; “Sorguladığımız Ukrayna'ya verilen destek değil, Fransa'nın gerilimi artırma stratejisidir” dedi. Aubry, Glucksmann'ın görüşlerine karşı çıkarak, LFI'nin Ukrayna'nın nihai olarak AB’ye katılımına karşı olduklarının bir kez daha altını çizdi.

Mélenchon, Glucksmann'ı İsrail ordusunun Gazze'deki eylemlerini tanımlamak için “soykırım” kelimesini kullanmadığı için eleştirdiğinde, Ortadoğu'da yaşanan Gazze kırımı konusunda da iki sol grubun arasındaki ayrım bir kez daha açığa çıktı: “Bu pozisyonu hiç anlamıyorum. Sadece bu kelime orada olup biteni karakterize etmemizi sağlıyor.”

Glucksmann ise “bebeklerden yaşlılara kadar insanların evlerde, bataklıklarda ve kiliselerde öldürüldüğü Ruanda'da Tutsilerin topyekûn imhası konusunda birkaç yıl boyunca yaptığı çalışmaları” anımsatarak “Soykırım terimini oldukça özenli kullanıyorum ve nasıl kullanacağımız konusunda son derece dikkatliyim” dedi.

Gazze'de yaşananlara ilişkin “katliam” terimini kullandıktan sonra Glucksmann, 17 Mart'ta Binyamin Netanyahu hükümetine karşı uluslararası baskının artırılması ve AB ile İsrail arasındaki ortaklık anlaşmasının askıya alınması çağrısında bulundu.

Boyun Eğmeyenler'in genç üyeleri tarafından “eski esnaf solunun” kınanmasının ardından sıra, listenin üyelerin yüzde 92'si tarafından internet üzerinden onaylandığını duyurmaya geldi. Ayrıca listede yer alan son iki adayın da kimliği açıklandı. Bu isimler, Fransız sömürgelerinden Réunion Bölge Konseyi Başkanı Huguette Bello ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde 80’inci sırada yer alan, yani seçilme şansı hiç olmayan Jean-Luc Mélenchon oldu.

Ardından LFI, AP seçimleri için kampanyasını resmen başlattı. Ancak kampanyada Avrupa'dan çok az bahsediliyor. 16 Mart'ta LFI, PE seçimlerine yönelik ilk toplantısını Paris yakınlarındaki Bölge 93’te bulunan Villepinte'de (Seine-Saint-Denis), Gazze ve Ukrayna'daki savaşlara odaklanarak gerçekleştirdi.

AP seçiminin Fransa’daki 2027 başkanlık seçimlerine bir “hazırlık” olduğunu belirten Jean-Luc Mélenchon, LFI'nın ilk toplantısında, programı ve kampanyasının işleyişi ile ayrıntılı bilgi verdi. LFI koordinatörü Manuel Bompard ise 9 Haziran'a kadar sürecek “zorlu bir mücadeleye” işaret ederken “Avrupa seçimlerini kazanmak için, halk kitlelerini ayağa kaldırmak ve harekete geçirmek üzere karşı bir savaş” başlatıldığını söyledi.

LFI milletvekili Clémentine Autain'in seçim bölgesi ve seçim merkezinin yanında yer alan Villepinte Fuar Merkezi’nde yapılan toplantıda AP seçim kampanyası ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Yaklaşık 3 bin “Boyun Eğmeyen”, Fransız bayrakları sallayarak etkinliğe katıldı. Etkinlik öncelikle bu çekirdek militan gruba yönelikti ve Bompard da onları kampanyada aktif yer almaya ve “enerjik” olmaya çağırdı.