Ülkenin son yıllarına rant ve talan belediyeciliği damga vurdu. Kentler betona boğuldu. İhaleler belli kişilere verilirken tarikatlara kaynaklar, araziler peşkeş çekildi. Gençler, kadınlar, yaşlılar ise görmezden gelindi.

Oy atarken hatırla
İstismar skandalıyla gündeme gelen Hiranur Vakfı’nın arazisi ilçe belediyesi tarafından verilmişti.

Politika Servisi 

Ülke bugün yerel seçimler için sandığa gidecek. Fakat bu seçimler başta İstanbul olmak üzere birçok kent için yerel seçimden çok daha ciddi öneme sahip. 

Son yıllarda her alanda ülkenin önemli kaynakları rant uğruna talan edildi. 

Halka ait olan araziler ve binalar gerici vakıflara, tarikatlara peşkeş çekildi. Bir kişinin iki dudağının arasına bırakılan ekonomi politikaları yüzünden işsizlik ve özellikle genç işsizliği zirve yaptı.

Halk yoksullaştırıldı. Bu yaşananlardan en çok etkilenen emekliler açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm oldu. Tüm seçim gündemini bu belirlese de taleplerine kulaklar tıkandı. Sendikal mücadele yolları kapatıldı. Her alanda kadına yönelik ayrımcılık yükseliş gösterdi. Basın özgürlüğü büyük darbeler aldı. Yazdığı haberlerden dolayı gazeteciler tutuklandı. 

Son dönemde ise haberlere getirilen erişim engeli kararları tavan yaptı. Sosyal medya baskı altına alındı. Eğitimde gerici uygulamalar sıradan hale geldi. Çocuklar tarikatların pençesine bırakıldı. ‘Çağ atladık’ denilen sağlıkta randevu bulmak zorlaştı. Hekimler yurtdışına çıkmaya başladı. 

Bütün bunlar yaşanırken de emekliler, emekçiler, kadınlar, yaşam savunucuları sokakları terk etmedi. 

*** 

Talan rüzgârı 

Bütün doğal alanlar şirketlere peşkeş çekildi. Ülkenin her noktası enerji santrallarına çevrildi. Özellikle Hidroelektrik santralı kurulması için köylünün suyuna göz dikildi. Yine madencilik faaliyetleri için de  irili ufaklı tarım arazileri ve ormanlık alanlar bir bir kurban edildi. Sadece Ağustos 2023-Ocak 2024 arasında toplamda 1046 alan maden sahası olarak ihaleye çıkarıldı. İhaleye çıkarılan alanların toplam büyüklüğü 426 bin 939 hektar oldu. Son dönemde özellikle Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı’na kurulmak istenen termik santral gündemi meşgul etti. Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası da uluslararası şirketleri ülkenin nasıl peşkeş çekildiğini net bir şekilde gösterdi. 

Rant belediyeciliği 

Başta kentsel dönüşüm olmak üzere bütün projeler rant devşirme aracına dönüştürüldü. Depremi bahane ederek yapılan projelerle halk evlerinden edilirken yapılan dönüşümler yeni zenginler yarattı. Dönüşümler acil olarak yapılması gereken yerler yerine rant üretme potansiyeli olan yerlerde yapıldı. Müteahhitlere devasa kaynaklar aktarıldı. Ülkenin yeşil alanları, sahil bölgeleri otel sahiplerine için peşkeş çekildi. 

Vakıflara peşkeş 

Kamu arazileri gerici vakıflara ve tarikatlara peşkeş çekildi. 2019’dan önce sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başta TÜRGEV, TÜGVA olmak üzere vakıflara devasa kaynaklar aktarıldı. İçinde tarihi binaların olduğu konutlar, araziler vakıflara tahsis edildi. Buna karşı çıkanlar hedef gösterildi. Tarikatlara bırakılan arazilerde kaçak Kuran kursları açıldı. Çocuklar tarikatlara mecbur edildi. Devletin gözü önünde olan bu duruma müdahale edilmedi. 

Adrese teslim ihaleler 

Rant ve talanın yanı sıra belediyelerin ihaleleri de hep aynı adreslere gitti. Meclis üyeleri parti yakınlığı ve akrabalık bağları ihale almak için yeterli hale geldi. Örneğin bir şirket AKP’de olan belediyelerden 2015 - 2021 yılları arasını kapsayan 7 yıllık dönemde 260 farklı ihale aldı. S.G.S Turizm Pendik, Tuzla, Esenler ve Güngören gibi birçok belediyeden 59 kamu ihalesi aldı. 

Yetersiz sosyal yardım 

Başta Covid dönemi olmak üzere maddi sıkıntılar yaşayan halk görülmedi. Seçimden hemen önce hatırlanan sosyal yardımlar yetersiz kaldı. Yoksulluk pençesindeki halk sosyal yardımlardan yeterince yararlanamadı. Buna karşın pandemi döneminde sosyal yardım ulaştırmak isteyen belediyeler ise engellendi. 

Kadınlar yok sayıldı 

Kadınların tüm taleplerine kulaklar tıkandı. Yeterli derecede sığınma evi açılmadı, bakım emeği yükü görmezden gelindi. Kadınların eşit yaşadığı kentlerin kurulması beklentisi karşılanmadı. 

Gençler görülmedi 

Gençler de talepleri görülmeyen bir diğer kesim oldu. Gençlerin tek sorunu internetmiş gibi sadece ‘ücretsiz wifi’ vaat edildi. Parklarda, meydanlarda gençler için alanlar açılmadı. Üniversiteliler ve genç işsizler için herhangi bir proje üretilmedi. 

Yaşlılar unutuldu 

Nüfus içindeki payı git gide artan yaşlılar da görmezden gelindi. Yoksullukla boğuşan yaşlılar yalnız bırakıldı. Sadece seçim meydanlarında isimleri anıldı. Ücretsiz otobüs hakları bile hedef alındı. 

Betona boğdular 

“Hizmet üretiyoruz” diyerek başta büyük şehirler olmak üzere kent meydanlarını yeşilden arındırdılar. Kent meydanları betona boğuldu.