31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul’da Kürt seçmenden istediği oranda oy alamayan AKP, önce İmralı’da Abdullah Öcalan ile avukatlarının görüşmesine izin verdi, ardından Binali Yıldırım bölge ziyaretlerinde Kürtçe konuşarak oy istedi. Yıldırım konuşmasında, “Kürdistan” ifadesini kullanırken 100 bin “küskün seçmenin” ve yoğun muhafazakâr Kürt seçmenin bulunduğu Esenyurt’ta AKP’nin seçim standında Kürtçe müzikler çaldı. HDP, yaptığı saha […]

Oy için yapılan açılıma Kürt seçmenden destek gelmedi

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul’da Kürt seçmenden istediği oranda oy alamayan AKP, önce İmralı’da Abdullah Öcalan ile avukatlarının görüşmesine izin verdi, ardından Binali Yıldırım bölge ziyaretlerinde Kürtçe konuşarak oy istedi.

Yıldırım konuşmasında, “Kürdistan” ifadesini kullanırken 100 bin “küskün seçmenin” ve yoğun muhafazakâr Kürt seçmenin bulunduğu Esenyurt’ta AKP’nin seçim standında Kürtçe müzikler çaldı.

HDP, yaptığı saha çalışmasıyla AKP’nin bu hamlelerinin Kürt seçmen üzerindeki etkisini değerlendirdi. Bayramda milletvekilleri, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve Parti Meclisi (PM) üyeleriyle İstanbul’un 39 ilçesinde çalışmalar yapan HDP, Kürt seçmenin AKP’nin bu hamlelerinden etkilenmediğini tespit etti. Edinilen bilgiye göre, 19 bin geçersiz oya ve sandığa gitmeyen 100 bin seçmene sahip Esenyurt başta olmak üzere, muhafazakâr Kürt seçmenin büyük çoğunluğunun, 31 Mart’ta olduğu gibi tercihini Ekrem İmamoğlu’ndan yana kullanacağı görüldü. İmamoğlu’na oy vermeyecek seçmenin “sandığa gitmeme” eğiliminde olduğu ancak Yıldırım’a oy vermeyecekleri de belirlendi.

‘KÜRTLERE SAYGISIZLIK’

AKP’nin Kürt seçmene yönelik mesajlarını değerlendiren HDP Sözcüsü Günay Kubilay, “Seçimden önce ötekileştirilen Kürt seçmenin 23 Haziran öncesinde bu yolla gönlünün alınmaya çalışılması her şeyden önce büyük bir saygısızlıktır” dedi.

‘BUNLARLA GÖNÜL ALINMAZ’

Kürt seçmene yönelik “açılımların” seçim malzemesi olduğunu ve seçim sonrası bu söylemlerin terk edileceğini söyleyen Kubilay, “AKP, muhafazakâr Kürt seçmenin kendilerine oy vermediğini tespit etti. Çalışmaların bir karşılığı bulunmuyor. Kürtlerin kolektif talepleri var. Anadilde eğitim, öğretim istiyorlar. Ötekileştirilmek istemiyorlar. Eşit statüye kavuşmayı bekliyorlar. Bize göre bu bir ‘demokrasi referandumu’dur ve bu referandumda tavrımız, 31 Mart’taki gibi AKP ve MHP ittifakının kaybettirilmesi yönünde olacaktır” dedi.