SEVGİM DENİZALTI

Kentsel dönüşüm politikaları nedeniyle yıllardır yaşadıkları yerlerden atılacakları korkusu yaşayan, yoktan var ettikleri mahallelerinde “işgalci” muamelesi gören İstanbul Sarıyerliler, kendilerinden oy bekleyen tüm siyasi partilere şöyle seslendi: “Artık boş vaatler duymak istemiyoruz. Mahallelerimize gelip bizden oy istemeden önce şu sorunun yanıtını verin: Halktan yana mısınız, ranttan yana mısınız?”
YOğUN KATILIM VARDI
Sarıyer Mahalle Dernekleri Platformu, yaşadıkları sorunları anlatmak ve çözüm önerilerini yetkililerle paylaşmak için “Burada yaşayan var” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe, aralarında Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, belediye başkan yardımcıları, AKP ve CHP’li belediye meclis üyeleri, ÖDP, TKP, AKP, CHP, BDP Sarıyer teşkilatları ve milletvekili adaylarının da bulunduğu çok sayıda siyasetçi katıldı. Sarıyerlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinliğe akademisyenler, meslek odaları ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi.
‘EVLERİMİZİ VERMİYORUZ’
Etkinlik, Sarıyerlilerle mahallelerinde yapılan röportajlardan oluşan bir sinevizyon gösterisiyle başladı. Röportaj yapılan yaşlı insanların, mahallelerinin susuz, elektriksiz, yolsuz olduğu günleri anlatması ve ağlayarak evlerini asla vermeyeceklerini söylemesi, izleyenlere duygulu anlar yaşattı. Bu röportajlardan birinde bir kadının “Size çocuğunuzu elinizden alacağız, başkasına vereceğiz deseler, buna izin verir misiniz? Bu mahalleler de bizim çocuğumuz gibi. Bu yüzden ölümü göze aldık, evlerimizi vermiyoruz” şeklindeki sözleri ise Sarıyerlilerden büyük alkış aldı. Yurttaşlar, “Sarıyer bizimdir bizim kalacak”, “Sarıyer’in seçimi hukuki güvence”, “Barınma hakkımız engellenemez”, “İşgalci değiliz Derbent halkıyız” sloganları attı.
‘BU MAHALLELERE BİZ CAN VERDİK’
Sinevizyon gösterisinin ardından, her mahalle için ayrı ayrı hazırlanan sunumlara geçildi. Pınar Mahallesi, Kazım Karabekir, Derbent, Maden, Reşitpaşa, Fatih Sultan Mehmet, Rumeli Hisarı, Kocataş mahallelerinin tarihçesinin anlatıldığı sunumlarda; bu mahallelere su, elektrik, kanalizasyon, telefon ve yol hizmetlerinin halkın yoğun çabası ve mücadelesiyle getirilmiş olması dikkat çekti. Etkinlikte konuşan mahalle dernekleri temsilcileri de, bu mahallelerin bu duruma gelmesi için büyük çaba harcadıklarını, işgalci olmadıklarını, yıllardır yaşadıkları mahallelerin kendilerine devrini istediklerini belirtti.
‘ÇIĞLIĞIMIZA KULAK VERİN’
Kazım Karabekir Mahallesi’nden Ülkü Dünger, “60-70 senedir buradayız. Ben doğduğum günden beri aynı evde oturuyorum. Şimdi bize çıkıp gidin diyorlar. Hangi siyasi güç, 50 yıldır burada oturan anneme ‘sen işgalcisin’ diyebilir?” diye sorarken, Derbent Mahallesi’nden Rıza Coşkun ise şöyle dedi: “Biz işgalci değiliz, oturduğumuz yerlerin bedelini defalarca ödedik. Emeğimizle geçinen insanlarız, kimsenin holdinginde, milyon dolarında gözümüz de yok. Barınma hakkı en temel haklardandır, ama devlet güçleri sabahın 4’ünde gelip bizi gaza boğuyor, evlerimizi yıkmak istiyor. Derbent’te bir çığlık var. Bu ülkeyi yönetenler artık bu çığlığa kulak versin.”
Rumalı Hisarı’ndan Hikmet Kaya ise “Bizim boş vaatlerle hiçbir partiye verecek oyumuz yok. Tapu tek başına sorunu çözmüyor, hukuki güvence istiyoruz. Bu mahalleler bizim anamızın ak sütü kadar hakkımız” diye konuştu.

İşte Sarıyer halkının çözüm önerileri

Sarıyerliler, çözüm önerilerini ise özetle şöyle sıraladı: “Yıllardır yaşadığımız yerleşimlerde bizlere karşı işgalci nitelemesi yapılmaktan vazgeçilmelidir. Ecrimisil uygulamalarından vazgeçilmelidir. Bizimle ilgili her konuda biz mahallelilere danışılmalı, bizimle birlikte bir çözüm yolu aranmalıdır. Mülkiyet hakkı, mahallelerdeki yerleşimcilere toplu olarak devredilmelidir. Kentsel hizmetlerden eşit şekilde yararlanmamız sağlanmalıdır.”