Oy kaygısı taşıyan iktidar, sığınmacı meselesinde dümen kırdı. Erdoğan, Bahçeli ve Soylu mültecilerin gönderilmesine ilişkin çıkış yaptı. Anketlere göre toplumdaki tepkilerin arttığına dikkat çeken MAK Araştırma Başkanı Kulat, iktidarın pragmatik davrandığını vurguladı.

Oy kaygısıyla dümen kırdılar

Politika Servisi

Mülteci krizine ilişkin gerçekçi bir program sunmayan iktidar yangının üzerine benzin döktü. Oy kaygısıyla hareket eden Saray yönetimi, sığınmacılar konusunda da zikzaklar çizmeye, esen rüzgara göre hareket etmeye devam ediyor. Sistematik planları yok, günü birlik söylemlerle sığınmacı krizini kendi kirli politikalarına alet ediyorlar. Sığınmacı düşmanlığında, milliyetçilikte birbirleriyle yarışır durumdalar.

BAYRAM GEÇİŞİNE KISITLAMA HAZIRLIĞI

Muhalefetin mültecilere yönelik çıkışlarının ardından Cumhur İttifakı da dümen kırdı. Bir ay önce katıldığı Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Mültecileri göndermeyeceğiz” İfadelerinin üzerinden bir ay geçemeden, “Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşü için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi. Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli ise "Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Mutlak süratte önüne geçilmeli, yakalananlar derhal gönderilmelidir" ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin açıklamalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçeli’nin bayramlarda memleketine giden Suriyelilerin geri dönmelerine gerek olmadığı yönündeki sözlerini gündeme getirdi. “Bayram gidişine müsaade etme konusunda kısıtlamamız var" diyen Soylu, “Sığınmacılar elbet ülkelerine dönecekler, bunun için bir çalışma yapılıyor” şeklinde konuştu.

HANGİ DEVLET BÖYLE YÖNETİLİR?

Muhalefetin gündeminde de mülteci krizi yer aldı. Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, krizin kaynağının '24 saat içinde Emevi camine gideceğiz ve namaz kılacağız' diyen hükümet olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın '50 milyar dolar Suriyelilere harcandı' şeklindeki sözlerini hatırlatarak “Hangi Suriyelilere verildi? Nereye gitti bu para?” diye sordu. Erdoğan’ın, “Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü için elimizden geleni yapacağız” sözlerine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Nasıl bir omurga bu? Nasıl dönüyorsun 180 derece? Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyoruz” dedi. Erdoğan’ın imzaladığı Geri Kabul Anlaşması’nı hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Dünyada hangi devlet böyle yönetilir? Biz neden 3 milyon 800 bin Suriyeliye bakmak zorundayız” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar da partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada “Suriye'de iç savaşı körükleyen güçler o savaşın sonucu olarak bu topraklara gelenlere nefret kusuyorlar. Onlara saldırılar düzenliyorlar” dedi. “Bizler sığınmacı ve göçmen meselesini insan onuru ilkesini esas alarak değerlendiriyoruz ve özellikle bu topraklarda yaşanan sorunun çözümü olarak bölgesel barış politikalarını gösteriyoruz” ifadelerini kullanan Sancar, muhalefeti de ‘uyardı.’ Sancar, muhalefete yönelik, “Her sınır ötesi operasyondan sonra iktidarın arkasına dizilme alışkanlığı bu düzeni kalıcı hale getirmekten başka bir sonuç yaratmıyor. Bu oyuna gelmeyin” diye konuştu.

Göçmenlere karşı ırkçı açıklamalarıyla gündeme gelen Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ ise Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri konusunda bugün Suriye Dışişleri Bakanlığı ile görüşeceklerini belirterek, "Zafer Partisi olarak Şam hükümetiyle sığınmacı ve kaçakların geri dönüşü için görüşme sürecini başlatıyoruz" dedi.

İKTİDAR PRAGMATİK DAVRANIYOR

MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat, iktidarın mülteci krizinde söylem değişikliğini BirGün’e değerlendirdi. İktidarın oy kaygısı taşıdığının altını çizen Kulat, “Anketlerde bir şey çok net olarak ortaya çıktı ki Türkiye’de vatandaşın en çok tepki gösterdiği, Türkiye’nin en öncelikli sorunu gördüğü konular sırasıyla ekonomi, adalet ve göçmenler konusu olmaya başladı. Bunun bir tepkiye dönüştüğü tespit ediliyor iktidar tarafından” dedi. İktidarın bu veriler üzerinden bir söylem değişikliğine gittiğini ifade eden Kulat, “Bu söylem değişikliği önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinde, sonrasında da Sayın Devlet Bahçeli’nin söylemlerinde görüldü ve bu çok keskin bir pragmatik yaklaşım oldu. Bir ay önce tam tersi söylenen ifadeler, kendi kendini tekzip eden bir dile dönüştü. Bunun en temel sebebi bu” yorumunu yaptı. Kulat, Türkiye’de göç konusuyla ilgili “onurlu dönüş” söyleminin özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine benzediğine dikkat çekti. Kulat sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreçte mültecilerden vatandaşlık alanlar oldu. Bunların sayısı, seçime etkileri olacağı da ayrı soru işareti."

YÜZDE 65 CİNSEL ŞİDDETE MARUZ KALDI

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün insan ticaretine ilişkin 2020 tarihli raporunda, "Türkiye’de insan ticareti mağduru yabancıların yüzde 65,3’ünün cinsel sömürüye maruz kaldığı" ve yüzde 81’inin kadın olduğu" açıklandı. Raporda, son 5 yılda Türkiye’de insan ticareti mağduru sayısının bin 115 kişi olduğu belirtildi. Raporda insan ticareti mağdurlarında ilk sırada 333 kişiyle Suriyeliler, 146 kişiyle ikinci sırada Özbekistanlılar yer aldı. İnsan ticareti mağdurlarının tespit edildiği illere bakıldığında İstanbul ve Antalya gibi yabancı nüfusun ve eğlence sektörünün fazla olduğu illerin ön plana çıktığı görülmektedir” bilgisinin verildiği raporda; mağdurların yüzde 63,8’inin İstanbul, Antalya, Şanlıurfa, İzmir ve Hatay’da tespit edildiği belirtildi.

DEMOGRAFİK YAPI ALEYHİMİZE DEĞİŞİYOR

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay’da Suriyeli seçmen sayısının yüzde 38 arttığını söyledi. Savaş, "Demografik yapı bizim aleyhimize değişiyor ve iktidarın bundan rahatsız olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı. Savaş, Hatay nüfusu ve sığınmacı sayılarına ilişkin şunları söyledi: "Hatay’ın 1 milyon 671 bin nüfusu var. Çeşitli veriler var 450 bin ile 500 bin civarına kadar giden bir resmi rakam var. Sayılamayan da 100 binden 300 bine kadar insanın olduğu konuşuluyor. Sadece Reyhanlı’da Suriyeli nüfusu 131 bin civarında ve bizim nüfusumuza göre yüzde 131 daha fazla.”

4 MİLYONA YAKIN SURİYELİ BULUNUYOR

Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre şu anda 3 milyon 761 bin 267 Suriyeli sığınmacı ülkede yaşamına devam ediyor. 2012’de 14 bin 237 Suriyeli sığınmacı ülkeye giriş yaparken, savaşın şiddetinin en çok arttığı 2015’te 2 milyon 503 bin 549’a, 2018’de ise 3 milyon 623 bin 192’ye yükseldi. Sığınmacılar, belirli imkanlar ve avantajlardan dolayı bazı bölgelerde daha fazla yoğunluk gösteriyor. Buna göre Suriyeli sığınmacılar en çok 540 bin 618 ile İstanbul’da hayatlarına devam ediyor. İstanbul’u 462 bin 680 ile Gaziantep takip ederken arkasından 432 bin 707 ile Hatay geliyor. En fazla yoğunluk ise Kilis’te bulunuyor. Kilis’te 145 bin 826 Türkiye Vatandaşı ile kayıt altına alınmış 107 bin 25 Suriyeli bulunuyor. Geri gönderme söylemleri gerçekleşirken bundan etkilenecek bir milyonu aşkın Türkiye’de doğan Suriyeli bulunuyor. Daha önce Suriye’yi görmemiş 10 yaşın altındaki Suriyeli sayısı ise 1 milyon 77 bin 268 olduğu görülüyor.

oy-kaygisiyla-dumen-kirdilar-1005803-1.