Öykü Arin okullu oldu: Ressam olacakmış iki gözümün çiçeği

Çiler YEŞİL

Öykü Arin üç buçuk yaşında koyulan JMML tanısıyla hayatlarımıza giren bizlere çok şey öğreten, öğretmeye de devam eden minik, tatlış bir kız çocuğu. Şimdilerde bir okul heyecanı yaşıyor ki sormayın. Bu heyecan tabiki bizleri de fena halde sardı. Mücadelesini izlerken büyüdüğüne de tanıklık ediyor olmak bu heyecana ortak etti bizi. Türkiye’de kök hücre bağışının önemi başta olmak üzere; insan olmayı, yaşamayı, yaşatmayı, dayanışmanın ne denli önemli olduğunu öğrendiğimiz Öykü Arin okullu oldu artık. Doktorları eğitiminin şimdilik online olmasını istiyor. Okulunun ilk günü tanışma törenindeki hallerini izlediğimde gördüklerim hem şaşırttı hem duygulandırdı beni. O nasıl bir özgüven, o nasıl bir kendinden eminlik, disiplinli tavırlar, o nasıl bir sevinç. O nasıl bir okul, arkadaş, tören, dans heyecanı. Gözlerimi alamadım; sanki kaç yıllık okullu. Ne güzel ne yakışmış sana bu okul halleri canım Öykü’m… Tedavi sürecinde evlerini, hastaneyi birer okula, sınıfa çeviren Eylem ve Çağdaş’ın bu konudaki etkilerini söylemeden geçmek olmaz tabi. Her daim birlikte kitaplar okuyan, hikâyeler anlatan, resimler etkinlikler yapan süper anne-baba Öykü Arin’in ilkokul macerasını da başlatmışlardı esasında. Sonra dayanışmacı öğretmen arkadaşların Öykü Arin’le yaptıkları çalışmalar da bunlara eklenince işte böyle bir sonuç yaşamamız kaçınılmazdı.

Eğitiminde de zorlu bir süreci yaşayacak gibi görünse de bunu da kararlılığı ve mücadeleci kimliğiyle üstesinden geleceğini her halinden belli eden Öykü Arin ressam olacağını söylüyor. Bu arada müziğe olan ilgisini de söylemeden edemeyeceğim. Beste çalışmalarını da biliyoruz zira. Ne yaparsa, ne üretirse şahane olacağına inanıyorum ben O’nun… Elini attığın yerlerde çiçekler açan güzel kızım. Okul hayatında sana başarılar diliyorum. Çünkü sen tüm bu çiçekli bahçeleri fazlasıyla hak ediyorsun. Büyüdüğünü, başarılarını izlemeye devam ediyoruz. Kocaman sarılıyoruz sana… İyi dersler canım Öykü’m…

UMUT ETMEK İÇİN DAHA ÇOK ŞEYİMİZ VAR

Okulunda daha ilk günü, oryantasyon için gittiğimiz gün, elimi bırakıp koşarak gitti öğretmenlerinin yanına. Ardından bakakaldım… 3,5 ay boyunca hastanenin küçücük odasını sınıfa çevirip öğretmen-öğrenci oyunları oynadığımız günler geldi aklıma. Öğrenmek için duyduğu coşku ile direnmişti başına gelen her şeye… Şimdi öğrenmek için, yaşama daha sıkı tutunmak için koşarak ilerleyeceği günlere gelmişti işte! Tabi ki her şey bitmedi henüz. Hâlâ kronik ilik savaşı sürüyor, ilaçlarını azaltmak için yeniden planlar yapıldı, riskleri bitmiş değil, okula online gitmesine izin var sadece, doktorları tamamen iyileşti demek için beş yıl geçmiş olması gerekir diyorlar… Endişelerimiz, korkularımız yok değil, çok. Ama umut etmek için daha çok şeyimiz var artık. Öykü Arin çok zor günlerin, gecelerin üstesinden geldi ve şimdi ışıl ışıl gözleri ile koşuyor okula… dünyaya…