Geçmişte sokakta oyun oynamak için ailelerine ‘5 dakika daha’ diye yalvaran çocukların yerini şimdi ise dışarı adımını atmayan çocuklar yer aldı. Bunun nedeni ise kentlerde betonlaşmanın artmasıyla çocukların oyun oynayacakları alanların yok edilmesinden kaynaklanıyor. Oyunun önemine dikkat çekmek için kutlanan Dünya Oyun Günü’nde oyun savunucuları bir araya geldi. Çocukların yaratıcılıklarını ve hayal gücünü desteklemek amacıyla […]

Oyun çocuklar  için temel bir hak

Geçmişte sokakta oyun oynamak için ailelerine ‘5 dakika daha’ diye yalvaran çocukların yerini şimdi ise dışarı adımını atmayan çocuklar yer aldı. Bunun nedeni ise kentlerde betonlaşmanın artmasıyla çocukların oyun oynayacakları alanların yok edilmesinden kaynaklanıyor.

Oyunun önemine dikkat çekmek için kutlanan Dünya Oyun Günü’nde oyun savunucuları bir araya geldi. Çocukların yaratıcılıklarını ve hayal gücünü desteklemek amacıyla bir araya gelen eğitimciler, oyunun önemi hakkında bilgi verdi.

Etkinlikte, kriz ve afet durumundaki çocukların oyun hakkı, yaratıcılıkları köreltilen çocukların oyun ihtiyaçları gibi güncel meseleler tartışıldı.

Gerçekleşen panelde erken çocukluk eğitimcisi Prof. Dr. Belma Tuğrul ve İngilizce Öğretmeni Berna Arslan eğitim sektöründeki oyun savunuculuğu hikâyelerini paylaştı.

Şu ana kadar 5 bin çocuğa eğitim verdiğini aktaran Prof. Dr. Belma Tuğrul, çocukların oyunlarla rahatladığını ve kendilerini terapi ettiklerini söyledi.

“Yaşadıkları ve gördükleri her şey oyunlarına yansıyor” diyen Prof. Dr. Tuğrul, çocukların dile getiremediği her şeyi oyunlarda söyleyeceğine dikkati çekti.

Oyunların, çocukların hayatını olumlu yönde etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Tuğrul, “Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki çocukların uzun süre oyun oynaması ileriki yaşlarını, iş hayatlarını ve insanlarla iletişimini olumlu etkiliyor. Sağlıklı iletişim kurabilen bireyler oluyorlar” dedi.

Dersi eğlenceli hale getirdim

İngilizce öğretmeni Berna Arslan ise oyunların sadece küçük çocuklarda değil büyüklerde de olumlu etki bıraktığını söyledi. Arslan, eğlenceli içeriklerle dersleri donatarak öğrencilerin sevgisini nasıl kazandığını şu sözlerle anlattı:

“Mesleğimin başında liselerin sayısal alanlarındaki öğrencilere eğitim vermeye başladığımda ders esnasında benden nefret ettiklerini, ders sonrasında ise beni sevdiklerini söyleyebilirim. Çünkü dersten sonra onlarla oyun oynuyorduk eğlenceli vakit geçiriyorduk. Verdiğim klasik eğitimde çocukların acı çektiğini gördüm. Daha sonra onlarla konuşurken oynadıkları dijital oyunları öğrendim. Sağlıklı iletişim kurabilmek için ben de oynadıkları oyunu oynamaya başladım. O oyunu ders içeriklerine aktardım. Böylelikle öğrencilerim derslerimden inanılmaz zevk almaya ve yoğun katılım göstermeye başladılar.”

***

Çocuklar sokakta oynamıyor

2016’da 10 ülkede 12 bin ebeveynle yapılan Global Çocuk ve Oyun Araştırması’nın sonuçları şu şekilde:

• Çocukların yüzde 56’sı günde ortalama bir saatten az,

• Yüzde 19’u ise 30 dakikadan daha az açık havada oyun oynuyor.

• Türkiye’de her yedi çocuktan biri ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamıyor.

• Bir saatten az sokakta kalma oranı Türkiye’de yüzde 61’e kadar çıkıyor.