Gelişen bilim ve teknoloji maalesef savaş tekniklerine de yansıyor. İngiltere’de geliştirilen insansız hava aracı (aslında bildiğiniz savaş uçağı) ile ilgili yayınlanan bir haberi okuduğumda aklıma bu yazıyı yazmak geldi.

Oyun oynar gibi savaşacaklar

Timur Akkurt  timur@teknosafari.com @timurakkurt

Gelişen bilim ve teknoloji maalesef savaş tekniklerine de yansıyor. İngiltere’de geliştirilen insansız hava aracı (aslında bildiğiniz savaş uçağı) ile ilgili yayınlanan bir haberi okuduğumda aklıma bu yazıyı yazmak geldi. Savaş uçağının tanıtım metni bile bilgisayar oynunu andırıyor.
“Adını Keltik mitolojisindeki gök gürültüsü ve yıldırımlar tanrısından alan ‘Taranis’ isimli uçak, İngiltere’nin çokuluslu savunma şirketi BAE Systems’ın da en tuhaf görünen hava aracı.”
Gördüğünüz gibi sanki bir oyun tanıtımı yapılmış. ‘Oyun’ demişken bu makineler bilgisayar başında kumanda ediliyor. Yani aslında operatörleri gerçekten oyun oynar gibi saldırıp üslerine geri dönüyorlar. Askeri yapıların da yakında değişeceği anlamına gelen bu sistemler sayesinde ülkeler birbirleriyle sanal ortamdan savaşıp geçek hayatta hasarlar verecekler. Gerçek insanlar ölecek! Üstelik sonrasında ölen insanların, oyunlardaki gibi hayata kaldığı yerden devam etme şansları da yok! Keşke savaşlar tamamen dijitalleşse, sanal dünyada kaybeden taraf altın, petrol, su verse masum insanlarda bu açgözlülüğün sonucu olarak yok olmasa... Konumuza geri dönecek olursak. Bilgisayarlarla hükmedilen bu canavarlar için devletler mevcut askerlerini kullanamayacak gibi görünüyor. Zira G3 tüfeği çok iyi kullanabilen bir asker klavye-mouse ikilisini kullanamayabilir. Refleksleri bu alanda onun için yeterli gelmeyebilir. Peki ne yapacaklar, yeni gönüllüler bulmak için şöyle reklam kampanyalarına mı çıkacaklar. “Sanal dünyada oynamayı boş ver! Gel gerçek saldırılar yap, gerçek hasarlar ver! Madem iyi olduğunu iddia ediyorsun, ordumuza katıl!”
Oyun turnuvalarında bildiğiniz gibi ciddi takımlar var artık. Sponsorları olan, kostümleri özel hazırlanmış, kullandıkları ekipmanlar moda olan yeni bir kitle oluşmaya başladı. Kapalı spor salonlarında düzenlenen büyük finalleri binlerce hayran seyretmeye gidiyor. Takımlar sahneye çıktığında sanırsınız ki çok ünlü bir müzik grubu çıktı. Salon yıkılıyor, yer yerinden oynuyor. Sonuçta kimse zarar görmüyor ve ‘01010101’ arasında bir oyun oynanıyor ve kazanan belli oluyor. İşte bu gençler şimdi potansiyel ordu mensubu mu olacak yani?
Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın ben bu tip oyunların olmaması gerektiğini söylemiyorum. Tam tersine savaş olacaksa böyle olsun.


Google artık istenirse kişi bilgilerini kaldırıyor
Geçen aylarda Avrupa Adalet Divanından çıkan Avrupa vatandaşlarının arama motorlarından kendilerine ait bilgilerin kaldırımasını isteme hakkı olduğu kararının ardından, Google kullanıcılardan gelen başvuruları almaya başlamıştı. Yoğun ilgi gören başvuru sürecinin sonucunda Google’dan sadece Mayıs ayında 70 bin arama sonucu silindi. ‘Unutulma Hakkı’ denilen bu işlemi şimdi de Microsoft kendi arama motoru olan Bing için devreye sokarak hakkındaki bilgilerin kaldırılmasını isteyen kullanıcılardan başvuru almaya başladı. İnternette bulunmak istemeyen Avrupa vatandaşlarının bilgileri önümüzdeki günlerde Bing’den de silinmeye başlanacak gibi görünüyor.

Yıllar Asimo’yu da değiştirdi
Hepimizin bildiği Honda firmasının ürettiği Asimo adlı robot artık koşup, zıplayabiliyor. Yeni Asimo’nun yapay zekası geliştirildi ve el becerileri daha hassas hale getirildi. Asimo artık saatte 9 kilometre hızla koşabiliyor. İnsan hareketlerini taklit eden ilk Asimo, 2000’de geliştirilmiş ve robot teknolojisinde çığır açan bir adım olarak kabul edilmişti. Yeni ve gelişmiş Asimo, bulunduğu ortamı takip edip analiz ediyor ve değişen koşullara göre tepki verebiliyor.
Örneğin artık Asimo’ya doğru birisi yürürse robot, gelen kişiye yol veriyor. Asıl hedefse Asimo’yu Fukuşima’ya göndermek. Bir metre 30 santim boyundaki Asimo, el becerilerinin geliştirilmesi sayesinde artık hareket diliyle de konuşabiliyor. Asimo’nun tam olarak geliştirilmesinin ardından yardıma ihtiyaç duyan kişilere destekle görevlendirilmesi hedefleniyor. Honda, gelişmiş yeni Asimo’yu 2011’deki depremde hasar gören Fukuşima nükleer santralinden sızan radyasyonu temizlemede görevlendirmek istiyor. Bu nedenle yapılan son geliştirme çalışmaları daha çok Asimo’nun çevresinde olup biteni analiz edebilmesine odaklandı.

Asimo’nun geliştirilen yapay zekası aynı ortamda konuşan iki farklı kişinin sesini ayırt etmesini de sağlıyor. Kişiler aynı anda konuşsa da Asimo hangi sesin kime ait olduğunu anlayabiliyor. Ancak Honda’nın robotları günlük hayata entegre etme planlarının finansal açıdan gerçekçi olmadığını düşünenler de var. ABD’deki Silikon Vadisi’ndeki Robotics şirketinin Yönetici Başkanı Andra Keay, “Honda’nın insan-robot etkileşimi üzerine yaptığı deneylerden çıkan sonuçları görmek heyecan verici. Ancak gerçekçi olmak gerekirse Asimo’nun her eve girebilmesi için çok daha ucuz olması gerekiyor” dedi. Keay’e göre, Jibo adı verilen ve bir abajura benzeyen ev robotu, tüketicilerin ilk tanışacağı robotlar arasında olacak. Jibo gibi birçok robotun gelişen yapay zekalara sahip olduğunu söyleyen Keay, “Artık robotların insanları izleyerek öğrendiği ve büyüdüğü bir devire giriyoruz” dedi.

***

#teknolojikarınmayavarım katılımcıları artıyor. Ben de varım diyorsanız hastagimizi kullanarak Twitter @timurakkurt üzerinden ya da kamp@teknosafari.com adresinden bize gönüllü-kampçı olarak başvurabilirsiniz. Detaylar için: http://teknosafari.com/teknolojikarinmayavarim/