Kaynak: Haber Merkezi
Özcan Yılmaz’ın ilk enstrümantal albümü “EGO” yayınlandı

Enstrümantal eserlerini müzikseverlerin beğenisine sunan Özcan Yilmaz’ın ilk albümü EGO, tüm digital platformlarda yayınlandı.

Çocuk yaşlarda başladığı müzik kariyerinde dünya çapında müzisyenler ve sanatçılarla birlikte çalışma fırsatı bulan Özcan Yılmaz, sektörün duayen isimleriyle bir araya geldi. 

Evrenselliği motto edindiğini belirten Özcan Yılmaz, albüm kayıtlarını Ada Stüdyo’da 11 kişilik bir yaylı grup, nefesli sazlar, gitar, arp ve Türk Müziği enstrümanlarından oluşan kalabalık bir ekiple gerçekleştirdi. Albümün sound designer’lığını Okan Barut, mix ve mastering’i Özgür Özkan Mete, İhsan Apça ve Kerem Aksoy üstlendi. Albüm kapağını Serkan Arca hazırladı.

İlk albümümün heyecanını yaşayan Yılmaz “Halkımızın enstrümantal müziği sevdiğini biliyorum, albümüm Ego ile ülkemizde ve dünyada enstrümantal müzik alanındaki boşluğu dolduracağıma ve müziğimle bütün kalplerin kapılarını açacağıma inanıyorum. Tüm müzikseverleri hem görsel hem de işitsel bir Özcan Yılmaz sahnesine davet ediyorum“ dedi.

Müzik videolarının yönetmenliğini  Kaan Gökgöz ile birlikte üstlenen Özcan, “Bestelerken daha çok sinematik düşünüyorum. Bir hikâye ya da bir düşten yola çıkıyorum” dedi.

“İlk müzik videom Pandora’da yaradılıştan günümüze insanoğlunun gelişimini ve bu gelişimin insanoğlu için umut vericiyken doğa için nasıl da yıkıcı sonuçlar doğurduğunu anlatmak istedim" diyen Yılmaz, şunları ifade etti:

"İntrodaki melodinin tekrarı ise, “her şeye rağmen umut var” diyor. Alarga’ya gelecek olursak “alarga” kelime anlamı itibariyle “açıkta beklemek” demek. Fırtınaya yakalanan bir denizcinin hikâyesi. Fakat o, tüm yaşadığı zorluklara rağmen karaya çıkmıyor, alargada mutlu. Hagia Sophia zaten başlı başına ilham kaynağı bu topraklardaki en kıymetli mabedlerden biri, Sahara da ise birbirine ait iki ruhun hikayesini anlatmaya çalıştım. Bendeki son biraz acıklı bitiyor ama dinleyenler bu sonu değiştirebilir. Jüpiter’de 80'leri olan özlemimizi ,Serenad adlı çalışmamda ise sevginin insan oğlunun ilk zaman makinesi olduğunu ve sevginin kainatın herhangi bir yerinden diğer bir köşesine ulaşabileceğini anlatmak istedim. Son çalışmam Alfa ise aslında bir kurt ve atın yolculuk hikayesi yakın zamanda da çok farklı bir müzik video formatıyla sizlerle buluşacak.”