Özdemir 50 yılda 100 kitap yazdı

Buse İlkin YERLİ

Gazeteci, yazar Ahmet Özdemir, Türk basın tarihinin son 50 yılında gazete, radyo, televizyon gibi farklı alanlarda görev aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu üyesi. Türk Halk Edebiyatı alanında yaptığı araştırmalarını ise hâlâ sürdürüyor. Bugüne değin çoğunluğu bu alanda olmak üzere tam 100 kitaba imza attı. Bu, yılda en az iki kitap anlamına geliyor. Son eseri “Halk Kültüründe Kazdağları.” Özdemir, bu uzun yazın yolculuğunu anlattı.

“100 kitap bir rekor değil. 150 kitabı olan yazarlarımız da var” diyen Özdemir, son kitabı olan Kazdağları'nın yazım sürecini şöyle özetledi: “Kazdağları 10-15 yılı aşkın süren yazı, not ve birikimin ürünü. Kazdağları’nın, tahtacıların ve unutulan kültürünün yenilenmesi, canlanması mümkün değil. Gidenler gitti, unutulanlar unutuldu. Kitabı yazarken köylere ulaşmakta çok zorlandım. Ben hiç olmazsa bir durum tespiti yapmak istedim. Yayınevi bulmakta çok zorlandım. Salgın dönemine de denk geldi. Her yönüyle güçlükle dolu bir çalışma.” Özdemir, araştırma türündeki kitapların hata kabul Özdemir 50 yılda 100 kitap yazdı etmediğini belirterek işin sırrını şu sözlerle anlatıyor: “Çanakkale ve Sarıkamış destanlarına ilişkin projeler yaptım. Hatasız çıkmaları gerekiyordu. Kitapların dışında konu ile ilgili programların metin yazarlığını da yaptım. Çok titiz çalışma gerektiriyor. Öncelikle doğup büyüdüğüm yerlerin kazandırdığı halk kültürü birikimi, Araştırma sabrı ve neyi nerede bulabileceğimi bilmek, konularla ilgili kaynak kitaplarımın yokluğunu bir nebze karşılayan dijital ortam ve kütüphaneler Köşe yazılarımda kültür ve sanat konularını işledim, dolayısıyla binlerce yazı arşivi oluştu. Hemen her konuda anında ön bilgiler bulabilecek duruma geldim.”

Öte yandan 1974’de Cenap Şehabettin’i konu alan kitap Özdemir’in ilk eseri oldu. Bunu Tevfik Fikret, Abdülhak Hamid Tarhan, Ahmet Haşim, Muallim Naci üzerine kitaplar izledi. Özdemir, Halk edebiyatı ile olan bağının nasıl kurulduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Sivas Şarkışlalıyım. Sivas çevresinde âşıklarla bir dostluğumuz oluşmuştu. İstanbul’da iken oradan gelen âşıklar ilk beni bulurdu. Âşık Veysel ile İstanbul’da olduğu zamanlar görüşürdük. Çevresi ile de birlikte ailenin bir parçası gibi ilgileniyordum. 1980’li yıllarda ‘Folklor Penceresi’ gibi program dizilerinin metnini yazdım ki, bu metinler daha sonra kitap haline getirildi. Halk Edebiyatı, Âşıklar ve Folklor alanlarında birçok kitabım çıktı. Bir süre sipariş üzerine Keloğlan Serisi, Anadolu Efsaneleri gibi seriler içinde çocuk kitapları da yazdım. Toker Yayınları'nda adıma bir seri de hazırlandı.”

***

Sivas’ta adına kitaplık açıldı

Sivas’ta adına açılan bir kitaplık olduğunu söyleyen Özdemir, hikâyesini şöyle anlatıyor: “Ciddi hastalıklar ve zorlu tedavi süreçleri atlattım. O dönemde kitaplığımı nasıl tasfiye edeceğimi düşündüm. Cumhuriyet Üniversitesi’nde Uğur Kaya adlı öğretim üyesi bir arkadaşım imdadıma yetişti. Araç temin edip kitapları ambalajlayıp Sivas’a naklettiler. Cumhuriyet Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü Ahmet Özdemir Kitaplığı açılmıştı. Gurur duydum.”