Google Play Store
App Store

Özel Sektör Öğretmen Sendikası, "Taban Maaş Hakkı" için basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Sendika Başkanı Eren Edebali, "Taban Maaş Hakkı'nın yeniden yasalaşması ve bize iadesi, Mecliste başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin ve vekillerin sorumluluğundadır" dedi. Edebali ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel sektör öğretmenlerinin emeğini patronların insafına terk ettiğini söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi
Özel sektör öğretmenleri Meclis önünde: Emeğimiz MEB tarafından patronların insafına terk ediliyor

Özel Sektör Öğretmen Sendikası, taban maaş hakkı ve diğer talepleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Sendika Başkanı Eren Edebali, özel sektör öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığı eliyle patronların insafına terk edildiğine vurgu yaptı.

Edebali, “Bakanlığı en üst derecede temsil eden Sayın Bakan Yusuf Tekin, çıktığı her kanalda patronları sahiplenici tavır takınmaktadır” ifadelerini kullanıldı.

"Eğitimi tüccarların, müteahhitlerin, mafyanın elinden çekip almak için buradayız" ifadelerini kullanan Edebali, eşit işe eşit ücret” ilkesi gereği 'Taban Maaş Hakkı'nın Anayasal bir hak olduğunu belirtti. Edabali,  "Taban Maaş Hakkı'nın yeniden yasalaşması ve bize iadesi, Mecliste başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin ve vekillerin sorumluluğundadır" diye konuştu.

Özel Sektör Öğretmen Sendikası Başkanı Eren Edebali'nin okuduğu basın açıklamasının tamamı şu şekilde: 

“Özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçileri, asgari ücrete hatta birçok kurumda asgari ücretin de altındaki ücretlere mahkûm edilmek isteniyor. Patronların öğretmenleri mahkûm etme çabası, yalnız ücretlerle de sınırlı kalmıyor. Kendimizi asla geçindiremeyeceğimiz bu ücretlerle, kamudaki dengi çalışan meslektaşlarımızın iki üç katı derse giriyoruz. Bu da yetmez gibi ücret karşılıkları olmaksızın zorla yazılan etüt ve özel dersleri yapıyor; haftada iki, kimi zaman üç kez nöbet tutmak zorunda bırakılıyoruz. 12 aylık belirli süreli iş sözleşmeleri bizi mevsimlik işçi statüsüne sokuyor. Dahası yasal olan bu sözleşmenin de çiğnenip ‘sözde’ 10 aylık sözleşmelerin dayatılması, bizi ülkedeki en güvencesiz emekçiler arasına sokuyor.

Özel sektör eğitim emekçisi, bizzat Millî Eğitim Bakanlığı tarafından soluksuz bırakılmak isteniyor. Boğazımıza yapışan ve bizi iliğimize kadar sömürmek isteyen sermayenin türlü hukuksuzluklarına karşı, en sorumlu Kurum olarak kılı kıpırdamayan Millî Eğitim Bakanlığıdır. Bakanlığı en üst derecede temsil eden Sayın Bakan Yusuf Tekin, çıktığı her kanalda patronları sahiplenici tavır takınmaktadır. Bundan dolayı özel sektör eğitim emekçileri bu fiziksel, maddi sıkıntılarının yanında bir de psikolojik travmalarla boğuşup derin düş kırıklıklarına boğuluyor.

Özel sektörde çalışan öğretmenler, eşit işe eşit ücret diyerek "Taban Maaşı Hakkı"nın yeniden yasalaşmasını istiyor.

"EMEĞİMİZ PATRONLARIN İNSAFINA TERK EDİLİYOR"

Millî Eğitim Bakanlığı, tabelasında MEB yazan tüm kurumların bakanlığıdır ve bunların tamamından bilfiil sorumludur. Oysa bugün, emeğimiz doğrudan doğruya MEB tarafından patronların insafına terk ediliyor.

2014’te elimizden çalınan taban maaş hakkımızı istiyoruz. Bu hak, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. Madde 2. fıkrasında 2014’e kadar var olan bir hükümdü. Taban maaş hakkımız, patronların isteği ve Meclisteki yasa yapıcıların kararıyla bir gecede elimizden çalındı. Bunun sonucu olarak bugün ataması yapılmayan yüz binlerce eğitim emekçisi tabanda yığılarak özel öğretim kurumu sahiplerinin ücretli köleleri haline getirilmiştir.

Sayın Bakan bir kanalda şunu söyledi: 'Anayasa’ya uygunluğu açısından zihnimizde soru işaretleri oluşur.' Zaten yıllarca bizim olan, sermayenin isteğiyle bizden koparılan ve dahası “eşit işe eşit ücret” ilkesi gereği bizim bizzat Anayasal hakkımız olan 'Taban Maaş Hakkı' Sayın Bakan’ın dile getirdiğinin tersine, Anayasa’ya uygunluğu tartışmaya açık bir konumda asla değildir! İşte tam olarak bu nedenle 'Taban Maaş Hakkı'nın yeniden yasalaşması ve bize iadesi, Mecliste başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin ve vekillerin sorumluluğundadır!

Bugün burada, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde bir araya gelen özel sektör eğitim emekçileri, yerlerde çiğnenen öğretmenlik meslek onurunu hak ettiği yere getirmek için buradadır. Eğitimin sermayeye emanet edilmesi ve sermayenin yaptığı tüm hukuksuzlukların, usulsüzlüklerin görmezden gelinmesi, denetlenmemesi Millî Eğitim Bakanlığı adına bir kara lekedir.

"TABAN MAAŞ HAKKIMIZI GERİ ALACAĞIZ"

Kolejlerde, kurslarda, rehabilitasyon merkezlerinde, anaokullarında, kreşlerde, vakıf üniversitelerinde çalışan bütün eğitim emekçilerinin bugün tarihsel bir fırsatı vardır. Bu fırsat, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının onlar için tüm dar alanları zorlaya zorlaya açtığı yoldadır. Bu yolun tıkanmaması, çıkmaz bir yol haline gelmemesi de tüm özel sektör öğretmenlerinin sorumluluğundadır.

Bugün insanca yaşamak için burada, bir aradayız! Bugün bizi görmezden gelip kendine yalnızca patronları muhatap görenlere 'Türkiye’nin dört bir yanından öğretmenler geldi, siz neredesiniz?' diye sormak için buradayız! Eğitimi tüccarların, müteahhitlerin, mafyanın elinden çekip almak için buradayız!

Bugün asgari yaşama, ücretli köleliğe isyan etmek için buradayız! Yaşasın Sendikamız! Yaşasın öğretmen dayanışmamız!  Mücadele dersini öğretmenler verecek! Taban maaş hakkımızı geri alacağız!”