“Özgür basın varsa özgür toplum vardır”
Gizem Görkem Aydın Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Medya İzleme Komisyonu’nun Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan raporu açıklandı. Medyaya yönelik baskıların sürdüğü ifade edilen raporda, toplumun özgür olması için basının özgür olması gerektiği vurgulandı. ÇGD, basın özgürlüğü açısından Türkiye’nin tünelden önceki son çıkışta olduğunun altını çizdi. Raporda, TRT’nin ve iktidar yanlısı medya kuruluşlarının, 31 Mart […]
Gizem Görkem Aydın
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Medya İzleme Komisyonu’nun Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan raporu açıklandı. Medyaya yönelik baskıların sürdüğü ifade edilen raporda, toplumun özgür olması için basının özgür olması gerektiği vurgulandı. ÇGD, basın özgürlüğü açısından Türkiye’nin tünelden önceki son çıkışta olduğunun altını çizdi.
Raporda, TRT’nin ve iktidar yanlısı medya kuruluşlarının, 31 Mart Yerel Seçimleri ile 23 Haziran’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi’nde Cumhur İttifakı’nın propaganda aracı görevini üstlendiği ifade edildi.
ÇGD, “Millet iradesinin tam ve serbest oluşabilmesi için tarafsız yayıncılığın en fazla benimsenmesi gereken bir süreçte, söz konusu yayın organları, hiçbir basın ilkesine ve meslek pratiğine sadık kalmadan yayıncılık yaptı” dedi.
OY KAYBINI GİZLEMEYE ÇALIŞTILAR
Havuz medyasının seçim döneminde gazeteciliği manipülasyon aracı olarak kullandığını vurgulanan raporda şunlar kaydedildi:
‘’Yandaş ve havuz medyası seçim sonuçlarını tarafsız duyurmaktansa iktidarın, özellikle büyükşehirlerdeki oy kaybını gizleme çabasına yöneldi. Haberciliği değil iktidar söylemini sahiplendiği ortada olan aynı basın yayın organları, hiçbir somut kanıt ortaya koymadan, Türkiye demokrasisi açısından tehlikeler içerebilecek İstanbul’da seçimlerin iptali için bayraktarlık yaptı. Günlerce, ‘AK Parti’nin oyları sıfırlanmış’ şeklinde ve benzeri başlıkla haberler servis edildi, köşe yazıları kaleme alındı.’’
YEDİ GAZETECİ SALDIRIYA UĞRADI
Basına yönelik baskılarla meslek ilkelerinin ayaklar altına alındığını vurgulayan ÇGD, ‘’Ulusal ve yerel yayın organlarında çalışan toplam 7 gazeteci belirli aralıklarda saldırıya uğradı. Saldırganlar, meslektaşlarımızı öldürme kastı güderek darp ettiler. Ve bu saldırganlar, üstünkörü yargısal işlemlerle ilk ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Saldırılar, barış içinde demokratik bir birlikteliğin vazgeçilmez araçlarından birinin basın olduğunu ve bu birlikteliğe karşı olan zihniyetlerin mesleğimize ve meslektaşlarımıza saldırılarla toplumu sindirmeyi amaçladığını gösterdi’’ görüşünü dile getirdi.
GAZETECİLERE SANSÜR
ÇGD, Yeni Şafak yazarı eski AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün “İstanbul seçiminin yenilenmesiyle Ekrem İmamoğlu başkanlığı elinden alınmış mağdur bir siyasetçi olarak, daha da önemli bir siyasi figür haline geldi” dediği yazı ve Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın “Benden duymuş olmayın ama” başlığıyla kabinede bir revizyon olacağına dair yazdığı yazının sansürlendiğini söyledi.
ERDOĞAN TUTARSIZ AÇIKLAMALAR YAPTI
Çağdaş Gazeteciler Derneği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, basına ilişkin tutarsız açıklamalar yaptığını da belirterek, şunları kaydetti:
‘’Haziran ayının başında bayram namazı çıkışında gazetecilerin, ‘Basına açık programınız var mı, ona göre kendi ayarımızı yapalım?’ şeklindeki sorusuna ‘Size ayar vermek gerekirse zaten İletişim Başkanlığımız o işi görür’ yanıtını veren Erdoğan, başka bir açıklamasında ‘Gazetecilik, unutmayın hakikat arayışıdır. İnandırıcılığını ve itibarını kaybetmiş bir medya açık söylüyorum ne topluma ne de insanlığa hiçbir faydası olamaz’ diye konuştu.’’