Özgür İktisat Kolektifi Üyesi Basdil: Doğru bilgi için çabalıyoruz

Volkan ATEŞ

Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasına karşı Boğaziçi Üniversitesi’nde iki ayı aşkın süredir özerk ve demokratik üniversite talebi çerçevesinde direniş sürüyor. Boğaziçi’nde öğrenciler tarafından yeni kurulan Özgür İktisat Kolektifi (ÖİK) direnişe ekonomik açıdan da yaklaşıyor. ÖİK bir süredir ‘halkın ekonomisi’ dersleriyle açık dersler veriyor.

ÖİK Üyesi ve iktisat bölümü son sınıf öğrencisi Barış Kaan Basdil, gerçekleştirmeye başladıkları ‘Halkın Ekonomisi Dersleri’ ile neyi hedeflediklerini ve Boğaziçi direnişindeki son gelişmeleri anlattı.

► ‘Halkın Ekonomisi Dersleri’ ismiyle bir dizi açık ders yapmaya başladınız. Bu açık dersleri biraz anlatabilir misiniz?
Özgür İktisat'ı bu şubat ayı başında arkadaşlarımız gözaltına alındığı zaman hissettiğimiz vicdani yükümlülükle beraber kurduk. Direnişimizle ilgili çeşitli videolar hazırlamaya başladık.

Biz açık ders dediğimizde sadece iktisattan değil diğer bölümlerden de hocalarla çalışmak istedik. Hatta ilk iletişime geçtiğimiz hocalar tarih bölümünden hocalardı. İklim krizi, sanayileşme ve toplumsal cinsiyet meseleleri gibi konulara değinip insanların hayatlarını birebir etkileyen konulara yakın olmaya çalışıyoruz. İlk dersimizi Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Alp Erinç Yeldan hocamızla beraber gerçekleştirdik ve derslerimize her hafta devam edeceğiz.

► Açık derslerle neler hedefliyorsunuz?
İnsanlara doğru bilgi gitmiyor. Hatta insanlara kasten çarpıtılan yanlış bilgi gidiyor. İktisat bilimi açısından da biz bunun önüne geçmek istiyoruz. İktisat, tarihten ve sosyolojiden bağımsız bir bilim değil. Bizim yapmak istediğimiz şey hakkı çalınan insanlara haklarını anlatmak. Bu bağlamda, ‘Halkın Ekonomisi Dersleri’nde iktisadi kavramlara bu açıdan yaklaşan hocalarla buluşmak istedik. Oldukça demokratik bir şekilde, bu dersler aracılığıyla insanlara doğru bilgiler ulaştırmak istiyoruz.

► Melih Bulu’nun atanmasıyla başlayan kayyum rektör süreci hakkında neler düşünüyorsunuz?
Melih Bulu bırakın rektörlüğü Boğaziçi'nde profesör unvanı almayı bile hak etmiyor. Hatta rektörlük binası önünde demokratik hakkını kullanarak protesto gerçekleştiren öğrenciler hakkında işlem başlatabiliyor. Bu şartlar altında bilim üretilemez. Öğrenciler olarak genel anlamda baskı altındayız. Rektörlük tabelasına düzenli olarak kayyumluk yazısı asan arkadaşlarımız yakın zaman önce soruşturmayla tehdit edildiler. Buna ek olarak arkadaşlarımızın orada fotoğrafları çekildi. Biz bu noktada öğrenciler olarak yoğun baskı altında olduğumuzu düşünüyoruz. Direnişimiz zaman içinde şekil değiştirdi çünkü içinde bulunduğumuz şartlar değişebiliyor. Melih Bulu'nun iddia ettiği gibi altı ayda bitecek eylemler değil bunlar. Melih Bulu'nun istifa etmesi, okulumuzdaki, mahallemizdeki polis ablukasının kalkması ve LGBTİ+ Kulübü'nün tekrar açılması gibi demokratik taleplerimiz gerçekleşinceye kadar buradayız.