CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay’ın bugün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na üye seçilmesine ilişkin, “Bugün en önemli başarılardan bir tanesi Can Atalay’ın Meclis’teki bütün milletvekillerinin oyuyla, karşı yönde oy kullanan herhangi bir milletvekili olmaksızın oy birliğiyle İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na seçilmiş olmasıdır.” dedi.

Kaynak: ANKA
Özgür Özel: Atalay'ın firesiz komisyona seçilmesi önemli bir başarıdır

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay’ın bugün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na üye seçilmesine ilişkin, “Bugün en önemli başarılardan bir tanesi Can Atalay’ın Meclis’teki bütün milletvekillerinin oyuyla, karşı yönde oy kullanan herhangi bir milletvekili olmaksızın oy birliğiyle İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na seçilmiş olmasıdır. Bugün TBMM, gelinen bu noktada, bu ortaklaşmanın sonucunda aslında yargı darbesine karşı tutum belirlemiştir. Yargıtay, Can Atalay’ı seçildiği halde ve ilk önce milletvekili adayı olduğunda yaptığı başvuruda adaylığında bir mahsur görülmediği halde seçime girdiği halde, mazbatası verildiği halde, Meclis’te yemine çağrıldığı halde onu bırakmayan bir Yargıtay var. Bir ara karar vermesi, dosyayı ayırması ve Can Atalay için tahliye kararı vermesi gerekirken bunu yapmıyor” dedi.

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Meclis’te açıklamalarda bulundu. Özel, geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da yapılan komisyon üye seçimlerini hatırlatırken, “Geçtiğimiz hafta dört komisyonun üyeliklerine bağımsızların başvuruları beklenmeksizin komisyonlar toplantıya çağırılmıştı ve başkanlık divanlarının oluşması bekleniyordu. Ayrıca bağımsız milletvekillerinin Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP’nin çoğunluk oyuyla komisyonlara yerleştirilmesi bekleniyordu. Bu durumda da Yeniden Refah’tan da 5 milletvekilinin 5’inin birden komisyonlarda görev alması, ama muhalefet partisinden milletvekillerinin komisyonlarda temsil edilememesi gibi bir sorunla karşı karşıyaydık” dedi.

“5 MİLLETVEKİLİ MUHALEFETTEN, 4 MİLLETVEKİLİ İKTİDARIN İTTİFAKINDAN SEÇİLENLERLE OLDU”

Özel, Genel Kurul’da itirazlarını sürdürdüklerini hatırlatırarak “Çok şiddetli itiraz ettik. Bu haftaya bırakıldı. Sonra başvurular salı gününe çekildi. Komisyonların başkanlık divanı seçimleri bugüne ertelendi. Bu sırada hem bizim ittifakımızdan gelen hem de muhalefetteki diğer ittifaklardan gelen partilerin temsilcileriyle teker teker görüştük. Sayın Numan Kurtulmuş ile görüştük, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve MHP’nin hem grup başkanıyla hem grup başkanvekilleriyle görüştük ve bu sürecin Meclis’in teamüllerine uygun olarak ve milletin verdiği yetkiyi yansıtacak bir biçimde dağıtılmasını istedik. Alınan sonuç, bugün gelinen nokta tam olarak aslında milletvekillerinin partilerinin güçleri oranında olmadı yine. Ama şöyle oldu; 5 milletvekili muhalefetten, 4 milletvekili iktidarın ittifakından seçilenlerle oldu. Bu önemli bir adım olarak kabul edilebilir” diye konuştu.

“BUGÜN EN ÖNEMLİ BAŞARILARDAN BİR TANESİ CAN ATALAY’IN KOMİSYONA SEÇİLMİŞ OLMASIDI”

Hatay Milletvekili Can Atalay’ın komisyona üye seçilmesine hatırlatan Özel, “Bugün en önemli başarılardan bir tanesi Can Atalay’ın Meclis’teki bütün milletvekillerinin oyuyla, karşı yönde oy kullanan herhangi bir milletvekili olmaksızın oy birliğiyle İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na seçilmiş olmasıdır. Bugün TBMM, gelinen bu noktada, bu ortaklaşmanın sonucunda aslında yargı darbesine karşı tutum belirlemiştir. Yargıtay, Can Atalay’ı seçildiği halde ve ilk önce milletvekili adayı olduğunda yaptığı başvuruda adaylığında bir mahsur görülmediği halde, seçime girdiği halde, mazbatası verildiği halde, Meclis’te yemine çağrıldığı halde onu bırakmayan bir Yargıtay var. Bir ara karar vermesi, dosyayı ayırması ve Can Atalay için tahliye kararı vermesi gerekirken bunu yapmıyor. Meclis bugün dedi ki ‘biz Can Atalay’ı oy birliğiyle komisyona seçiyoruz’. Bu, Meclis’in bu yargı darbesi karşısında müşterek müdafaasıdır, müştereken vermiş olduğu önemli bir cevaptır. Bu cevabın okunması lazım. Kimse milli iradenin üzerinde değildir. Kimse milletin seçtiği milletvekilinin gelip bu görevi yapmasına engel olamaz. Bugün partilerin, geçtiğimiz hafta sağlayamadığı ortaklaşmayı bugün sağlamış olmaları ve 9 milletvekilinin komisyonlara seçilirken Can Atalay’ın İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na seçilmiş olmasını son derece kıymetli görüyoruz. Bundan sonra Yargıtay’ın derhal dosyayı ayırma, Can Atalay açısından yargılamayı durdurma ve tahliye kararı vermesini bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“MECLİS BAŞKANLARININ BU SÜREÇTE İNİSİYATİF KULLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNDUK”

Özel, bugün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile yaptıkları görüşmeye ilişkin de şunları söyledi:

“Sayın Numan Kurtulmuş ile yaptığımız görüşme iki ana hatta ilerledi. Bir tanesi Can Atalay’ın durumuydu. Can Atalay’ın hangi partiden olduğunun bir önemi yok. Can Atalay, bugün Türkiye İşçi Partisi’nden bir milletvekili ama geçmişte MHP’nin de CHP’nin de HDP’nin de çeşitli siyasi partilerin milletvekillerinin tutukluluk sorunu ortaya çıktığında hep aynı tavırda olduk, bugün de bu tavrımızı yineledik. Meclis başkanlarının bu süreçte inisiyatif kullanması gerektiğini savunduk. Bugün de savunduk. Sayın Meclis Başkanı, bu konuda olumsuz bir tutum içinde olmadığını, gayret gösterdiğini ve bu konuda ilerleme sağlayabileceği noktasında ümitli ifadeler kullandı. Bunun dışındaki bir açıklama benim tarafımdan yapılması doğru olmaz ama kendisinin bu konudaki girişimlerini, çabalarını takip edeceğiz. Bu konuda gecikilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Seçilmiş bir milletvekilinin 9 günlük bir bayram tatilini daha içeride ve haksız yere tutuklu olarak geçirmesini de doğru bulmuyoruz.

“ŞENTOP İLE İLGİLİ BİZİM DURUMUMUZ ŞUDUR; BİZ İLLALLAH DEMİŞTİK KENDİSİNDEN”

Geçmiş dönemde Mustafa Şentop’un muhalefete yaptığı haksızlıkları, kalem kalem, satır satır seçilen yeni Meclis Başkanı’na anlattık. Bunun yerleşik bir uygulama haline gelmemesini, bu kötü örneklerin bir an önce terkedilmesini ve bundan sonraki süreçte adil ve tarafsız bir biçimde davranılması gerektiğini söyledik. Mustafa Şentop’un durumuyla ilgili bizim durumumuz şudur; biz illallah demiştik kendisinden. Mustafa Şentop, tarafsızlık makamında olması gerekirken bu tarafsızlık makamının gereğini yerine getirmeyen, bir partinin üyesi olduğu gerçeğini hepimizin gördüğü ama görevini yaparken partisiyle bağını askıya alıp da tam bir tarafsızlık yapması gerekirken tam bir tarafgirlik hatta ve hatta bir partinin militanı gibi davranmıştı.”