Kalamış Yaz Festivali’nde sahne alacak Göksel, “Bir kadın olarak özgürlüğüm ve müzisyenliğim için çok mücadele verdim. Kadınlar ürettikleri ile kabul görmek için daha çok emek vermek zorundalar” diyor

Özgürlüğüm için mücadele ettim

Işıl ÇALIŞKAN

Sabır”, “Depresyondayım”, “Allı Pullu” gibi şarkılarıyla geniş kitlelere ulaşan Göksel, 90’lı yıllardan bugüne çizgisinden sapmadı. Özgün soundu ve naif sesiyle her döneme bir hit parça bıraktı. Üstelik kendini yenilemekten de hiç çekinmedi. Formülünü sorduğumuzda, “örtüsüz ve dürüst olmak” diye yanıtlayan müzisyen, “İçimden geleni yazıp söyledim hep...” diyor.

Pandeminin başlamasıyla Muğla’nın Fethiye ilçesine yerleşen Göksel, haliyle diğer müzisyenler gibi uzunca bir süre sahnelerden uzak kaldı. Ancak şimdi dinleyiciyle göz göze bakma zamanı. Kadıköy Belediyesi’nin +1 işbirliğiyle hazırladığı Kalamış Yaz Festivali’nde sahne alacak. Sanatçı, 30 Ağustos 21.30’da festivalin kapanışını yapacak. Gelin sözü fazla uzatmadan duygularını kendisinden dinleyelim.

Nasılsınız? Sahnelerden uzak kaldığınız 1 buçuk yıllık dönemi nasıl geçirdiniz? Bir müzisyen için dinleyiciyle buluşamamak ne demek?

Ben oldukça iyiyim, şu an İstanbul’da konserlerime hazırlanıyorum... Aslında içinden geçtiğimiz bir buçuk yıllık bu olağan dışı dönemin ilk günleri, büyük çoğunluk gibi bana da bir nebze iyi geldi. Üstelik çok şanslıydım bu süreci en başından itibaren Fethiye’de çok masalsı bir hayatın içinde geçirdim. Doğanın içinde olmak, bambaşka bir yaşam biçimine ayak uydurmak büyüleyiciydi... Fakat nerede olursanız olun yaşamın kısıtlanmış olması insanı bir süre sonra huzursuz ediyor... Alışkanlıklarımı, sevdiklerimi, hele hele konserlerimi çok özledim... İlk gençlik yıllarımdan beri sahnedeyim ben. Müziksiz, konsersiz, stüdyosuz bir hayat bilmiyorum. İnsanın yaşam enerjisini aldığı mesleğini yapamaması gerçekten çok zor...

Her dönemde en az bir parçanız hit oldu. Bunun bir formülü var mı?

Benim formülüm örtüsüz ve dürüst olmaktı. İçimden geleni yazıp söyledim hep... Yazdığım bir şarkı benden çıkıp büyüdüğünde; benimle aynı hislerde olan ne kadar çok insan olduğunu bir kez daha fark ediyorum. Hiç tanımadığım birileri ile aramda büyük bir duygu paylaşımı yaşıyoruz. Bu hem müziğe hem de hayata daha sıkı bağlıyor beni.

Kadın müzisyen tanımlaması size ne hissettiriyor?

Bu hoşuma gidiyor, bana güç, gurur veriyor. Doğu kültürü ile yetişmiş bir kadın olarak özgürlüğüm, müzisyenliğim için çok mücadele verdim. Hayatın her alanında olduğu gibi müzik sektöründe de kadınlar ürettikleri ile kabul görmek için daha çok emek vermek zorundalar. Belki de bu yüzden kadın müzisyenler kendilerini sürekli yenileyip zamanın ruhuna daha kolay adapte oluyorlar.

SAHNE MÜZİSYENLERİ ARTIK BİRLEŞMELİ

Bir buçuk yıl boyunca işsiz kalan müzisyenlerin sorunları son buldu derken 12’den sonra müzik yasağı gündeme geldi. Hali hazırda müzisyenlerin sorunlarına nasıl bir çözüm merhem olur?

Müzisyenlerin sosyal güvencelerinin kazandırılması birincil ihtiyaç. Eksikleri olsa da besteci ve yorumcuların bağlı olduğu, nispeten sistemli yürütülen meslek birlikleri var, fakat sahne müzisyenlerini bir araya getiren sağlıklı işleyen bir kurum yok.

Kalamış Yaz Festivali kapsamında yeniden dinleyiciyle buluşacaksınız. Neler hissediyorsunuz?

Eski bir Kadıköy’lü olarak, İstanbul’un en sevdiğim semtlerinden birinde, üstelik çok anlamlı bir günde sahnede olacağım için heyecanlıyım... İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde bu festivalleri hem müzik sektörü hem de dinleyici açısından çok kıymetli buluyorum.

Sonraki programınızda neler var?

Konserler devam ediyor. Eylül ayında; Nilüfer +1 Güz Festivali’nde Bursa’da, İzmir +1 FEST ‘te Mavişehir’de, bunlara ek Trabzon ve Aydın’da da konserlerimiz var... Ekim ayında ise yeni bir single şarkımı dinleyicilerimle paylaşmayı düşünüyorum.