Öztan'dan Soylu yorumu: Koltuğunu korumak için nefer olmaya aday olduğunuzda, nefer gibi de gidiyorsunuz

Akademisyen Yrd. Doç. Güven Gürkan Öztan, BirGün Medya'da yayımlanan Haftaya Bakış programında Berkant Gültekin'in konuğu oldu. Programda AKP ile MHP'nin 'Cumhur ittifakı', Süleyman Soylu'nun istifa sinyali, Türkiye'nin Afrin operasyonu, Salih Müslim'in gözaltına alınması ve şeker fabrikalarına yönelik özelleştirme kararı konuşuldu.

Öztan, programda ilk olarak AKP ve MHP'nin seçimler için oluşturduğu, 'Cumhur' adı verilen ittifakı yorumladı. Öztan, Saray'ın koalisyona sıcak bakmayan Saadet Partisi'ne yönelik, parti üzerinden yapamadığını seçmeni üzerinden yapmaya çalışıp tabanına sinyal göndereceğini belirtti.

Öztan, şunları söyledi:

"İttifakın bir çeperinde, bir dışında olanlar var. Dışında olanlardan biri İYİ Parti, diğeri Saadet Partisi. Karamollaoğlu, ittifaka sıcak bakmıyor. Saray, büyük ölçüde Saadet'in tabanına sinyal gönderecek. AKP ve MHP tabanında, ittifakın sonucuna dair farklı düşünceler var. Bu pragmatik ilişki, daha güçlü bir meydan okuma karşılarına çıktığında çatlayabilir" dedi.

SOYLU'NUN İSTİFA SİNYALİ

Öztan, Bakan Soylu'nun dün yaptığı 'veda niteliğindeki' konuşmasını da yorumladı. Öztan, Soylu'nun 'Erdoğan'ın neferiyim' diyerek çekilme sinyali verdiği konuşmasına ilişkin, "Soylu'nun ekarte edilmesi, tabanda kaymaya neden olabilecek bir hamle değil. Koltuğunu korumak için nefer olmaya aday olduğunuzda, nefer gibi de gidiyorsunuz. Erdoğan, etrafında güç birikenleri silmeyi seviyordu; rakip görüyordu. Şimdi öyle değil. Etrafında güç olması da gerekmiyor koltuğundan olması için. Bu süreç bir kabine değişikliği öncesinin sinyali. Erdoğan, seçim kabinesini değiştirecek. Soylu'nun konuşması bence de bir veda konuşmasıydı. AKP, İl Başkanını değiştirdi. İstanbul'da 25 başkan değişiyor. Bu da yerel seçimler öncesinde teşkilatlarında yaptıkları belki de son hamle." dedi.

Öztan, Berkant Gültekin'in, "Soylu'nun istifa sinyalinde CHP'lilerin payı olup olmadığı" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Bu iş, iktidar blokunun içindeki tartışmanın bir sonucu. Kadro değişiklikleri konusunda Saray kadar söz sahibi olmasa da MHP'nin de etkisi olduğu kanısındayım. MHP'lilerin bir kısmının Soylu'dan hiç hoşlanmadığının altını çizmek lazım."

SALİH MÜSLİM'İN GÖZALTINA ALINMASI

Akademisyen Güven Gürkan Öztan, programın ilerleyen bölümünde, PYD eski Eş Başkanı Salih Müslim'in, Çekya'nın başkenti Prag'da gözaltına alınmasını değerlendirdi.

Öztan, Müslim'in gözaltına alınmadan önce birçok Avrupa ülkesinde seminerler verdiğini söyleyerek, neden Çekya'da gözaltına alındığı konusuna dikkat çekti.

Öztan, şunları söyledi:

"Çek Cumhuriyeti'nden önce Salih Müslim bütün Avrupa'yı gezdi. Neden Fransa'da değil de Çek Cumhuriyeti'nde gözaltına alındı? Salih Müslim'in gözaltına alınması sonrasında hükümetten gelen sesin yüksekliğine baktığımızda, onlar da böyle bir şeyi (iade) çok umut etmiyor. Salih Müslim, Türkiye'de kapalı kapılar ardında diplomasi kurmuş bir isim. Bugün iktidarın etrafında kümelenen birçok isimle teması olmuş bir isim. Salih Müslim'in kanaat önderi gibi görünen yerden bir "teröriste" dönüşümü, AKP politikalarında dönüşümü de anlatıyor gibi."

ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ

Öztan, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Meselenin sadece şeker fabrikaları olmadığının altını çizen Öztan, "AKP iktidarı boyunca hız kazanmış özelleştirmelerle, cumhuriyet döneminin üretken gücü yok edildi. Özelleştirme sürecine baktığınız zaman, Türkiye tütün üretiminde dünyanın parmakla gösterdiği bir yerdi; şimdi tütün üreticisi kan ağlıyor. Topyekün çoraklaşma, emperyalizme bağlılık var." dedi.

Öztan, programda koalisyon dönemi zamanında MHP'lilerin özelleştirmelere yönelik tepkilerini de hatırlattı:

"MHP'lilere şunu hatırlatmak lazım: Siz DSP, ANAP ve MHP koalisyonunda en çok gürültüyü özelleştirmede kopardınız. Şimdi neredesiniz?"