Son üç PPK toplantısında toplam 400 puan faiz indirimine giden ve TL’nin değer kaybını hızlandıran Merkez Bankası bugün yılın son faiz kararını açıklayacak. Üç ayda TL’nin değer kaybı yüzde 75’i aştı

Paraşütsüz TL

EKONOMİ SERVİSİ

Ülke ekonomisi daha önce deneyimlemediği bir krizde savruluyor. İktidar ise aldığı tüm kararlarla bu krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. Tüm ülke son üç toplantıda faizleri 400 puan indiren Merkez Bankası’nın bu ay ne yapacağını bekliyor. TCMB eylül ayından bu yana politika faizini yüzde 19’dan yüzde 15’e indirmişti. Ekonomistler faiz indirimlerine devam edileceği görüşünde. Ancak faiz indirimleri iktidarın kendi eliyle yarattığı kriz ortamında yangına benzin dökmekten başka bir işe yaramıyor.


Merkez Bankası yılın son faiz kararı için bugün toplanacak. Karar öncesi Dolar/TL kuru 14,75’i, avro/TL kuru 16,65’i aştı. Sterlin/TL kuru ilk kez 19’u geçti. Gram altın da 800 TL’nin üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek fiyatını gördü. Türk lirası dolar karşısında sene başından bu yana yüzde 95 değer kaybederken en son 2001 yılında yıllık bazda bu kadar büyük bir değer kaybı yaşanmıştı.

Türk Lirası’nı serbest düşüşe bırakan iktidar, ihracatın artmasıyla, cari açığın kapanmasını, yatırım ve istihdamın artmasını bekliyor. TCMB ise tarihinde ilk kez artan enflasyonu düşük faizle bertaraf edeceğini iddia ediyor.

Kriz yetmezmiş gibi bir de ‘ekonomik OHAL’ tartışmaları yükseliyor. Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen anayasa hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in “Kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hâl ilânına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir" ifadelerini içeren mesajı OHAL olasılığı gündeme oturdu. Muhalefetin tepkisini çeken bu mesaj AKP’li kurmaylar tarafından reddedildi.

Son üç ayda alınan kararların ülke ekonomisine yansımasına mercek tuttuk.

TCMB parasal gevşeme döngüsüne eylül ayında 100 baz puanlık bir faiz indirimiyle başlamış ve politika faizini yüzde 19’dan 18’e düşürmüştü. Dolar/TL bu süre zarfında kasım ayına kadar kademeli bir yükseliş kaydettikten sonra kasımda gerçekleşen 200 baz puanlık faiz indiriminin ardından ayı yüzde 40’a varan kayıpla kapatmıştı. Dolar kuru eylül ayı başında 8,30 civarında bir seviyede bulunurken kasım ayını 13 seviyesinin üzerinde kapatmıştı.

parasutsuz-tl-956027-1.



TL’nin değer kaybını olağanüstü hızlandıran bu süreç, yüzde 21’lerde olan resmi enflasyonu tehlikeli sulara çekerken iktidarın ekonomiye ilişkin bir yol haritası yok. Zira bu çiçeği burnunda Hazine ve Maliye Bakanı’nın sözlerine de yansımış durumda. 84 milyon yurttaş yüksek enflasyon düşük ücretlerle yaşam savaşı verirken Bakan Nurettin Nebati, uygulanan modelin tutmaması halinde ‘üzüleceğini’ söylüyor. Şu ana kadar artan fiyatlara karşı yurttaşı koruyacak bir önlemden bahsetmek zor. Eylül ayında başlayan faiz indirimleri ile iyice alevlenen enflasyon polisiye önlemlerle korkutulmaya çalışıldı. Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas ise her ay yeni rekor getiriyor. İthalata bağımlı olan ülke ekonomisi her ithal malını, daha yüksek TL ödeyerek satın aldıkça, içeride üretilen mal ve hizmetin fiyatları daha da yükseliyor. Döviz arttıkça market rafında etkiler yenileniyor. TCMB daha önce de 1, 3 ve 10 Aralık tarihlerinde dolar satarak döviz kurlarına müdahale ettiğini açıklamıştı. TCMB’nin 1 Aralık tarihindeki ilk müdahalesi yaklaşık 650 milyon dolar, 3 Aralık’taki ikinci müdahalesi yaklaşık 400 milyon dolar, 10 Aralık’taki üçüncü müdahalesi ise yaklaşık 500 milyon dolar seviyesindeydi. TCMB’nin dördüncü ve 2,5 milyar dolarlık son müdahalesi ile birlikte toplam tutar yaklaşık 4 milyar seviyesine yükseldi.

***

‘100’er milyon dolar bozdurun’

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati patronlara “Hepiniz 100’er milyon dolar bozdurun” demiş. Nebati geçen hafta iş dünyasının önde gelen isimleri, sektör temsilcileri, STK başkanları ve banka genel müdürlerinden oluşan 67 kişinin katıldığı bir toplantı düzenlemişti. Toplantının içeriğine dair ajanslardan ve bazı köşe yazarlarından bilgi aktarılmış, Nebati’nin yeni ekonomi modelini anlattığı, iş dünyasına ‘serbest piyasa ekonomisi prensiplerinde taviz verilmeyeceği’ ve ‘döviz mevduatı hesaplarına müdahale ve sermaye kısıtlamasının söz konusu olmayacağına’ dair güvence verdiği belirtilmişti. Nebati’nin iş dünyasına da ‘Hepiniz 100’er milyon dolar bozdurun’ dediği iddia edildi.