‘Devrimci Karargah’ davasının iddianamesinin açıklanmasıyla trajikomik iddialarla açılan davalara bir yenisi daha eklenmiş oldu.

AYSEL KILIÇ

‘Devrimci Karargah’ davasının iddianamesinin açıklanmasıyla trajikomik iddialarla açılan davalara bir yenisi daha eklenmiş oldu. Genel Başkan Rıdvan Turan’ın da aralarında olduğu  SDP üyeleri,  Devrimci Karargah Örgütü davasından yargılanacak. SDP’lilerin yargılanmasına gerek olan ‘deliller’ ise parti çalışmaları. Rıdvan Turan ve diğer parti üyelerinin birbirleriyle yaptıkları telefon görüşmeleri dahi suç delili sayıldı. İddianamede, SDP Genel Başkanı Turan'ın Newroz etkinliğine, referandum mitinglerine, IMF protestosuna katılması da “suç delili” olarak yer alıyor.  Delilere gerekçe ise sadece polis  fezlekeleri.
Genel Başkanı Rıdvan Turan, Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, parti yöneticisi Ecevit Piroğlu’nun da aralarında olduğu  altı SDP’li,  “Devrimci Karargah örgütüne üye olmak ve yardım etmek” iddiasıyla  10  Nisan’da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hakim karşısına çıkacak.
PARTİ ÇALIŞMALARI ‘DELİL’SAYILDI
İddianamede, SDP’lilerin Devrimci Karargah  Örgütü’yle bağı, Bostancı’da 2009’da polisle girdiği çatışmada yaşamını yitiren Orhan Yılmazkaya’nın bilgisayarında bulunan iki sayfalık belge üzerine kurulu. Yılmazkaya’nın taşınabilir belleğinin içinde bulunan “SDP” isimli klasörde yer alan parti toplantıları, tüzük ve programlarıyla Sosyalist Demokrasi dergisinin sayıları örgüt dokümanı sayıldı.
IMF PROTESTOSU DA SUÇ!
Orhan Yılmazkaya’nın  yargısız infaz edilmesinin ardından insan hakları savunucuları, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerince yapılan basın açıklamaları da örgütle ilişkilendirilip “suç” sayıldı. SDP yöneticilerinin de 3 Mayıs 2009’de İstanbul Sultangazi’de, Yılmazkaya için düzenlenen basın açıklamasına katıldıklarına yer verilen iddianamede, dikkat çeken diğer bir nokta ise IMF protestoları. SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın da aralarında bulunduğu SDP’lilerin 6-7 Ekim 2009’da IMF protesto eylemlerine yüzlerini kapatarak katıldıkları ileri sürüldü. Turan’ın kaldırım taşlarını sökerek güvenlik güçlerine saldırdığı ve elinde taş olduğuna dair görüntüsünün tespit edildiği ileri sürüldü.
BİR BAŞKA ‘DELİL’ DE GAZETE HABERLERİ
Orhan Yılmazkaya’nın ölümünün ardından yapılan protesto gösterileri ve basın açıklamaları hemen hemen günlük tüm gazete ve televizyonlarda  yayımlanırken, söz konusu haberlerin Sosyalist Demokrasi Gazetesi’nde yayımlanmış olması savcılık için ‘delil’ oldu.  İddianamede, Sosyalist Demokrasi Gazetesi’nde 8 Mayıs 2009’da yayımlanan haber ve Yılmazkaya’nın öldürülmesi sonrasında yapılan protestonun fotoğrafları, örgüt bağına delil sayıldı.

TELEFONDAKİ ESPRİLER DE İDDİANAMEDE

SDP’lilerin günlük görüşmelerinin teknik takibe alındığı iddianamede, şu anda yurt dışında bulunan Mahir Sayın ile tutuklu Tuncay Yılmaz arasında geçen telefon görüşmesi ve görüşmede yapılan “Burası devrimci karargah yaa”  espirisi  dahi  ‘örgüt konuşması’ sayıldı. O konuşma şöyle:
“TUNCAY: Siz nerdesiniz parti... (anlaşılmadı)
MAHİR: Maydanoz da gel
TUNCAY: Maydanozdasınız
MAHİR: He he
TUNCAY: Haa
MAHİR: Burası devrimci karargah ya
TUNCAY: Tamam peki başka kim var orda, sizinle kim var
MAHİR: Gel tamam burdayız
TUNCAY: Hadi görüşürüz tamam”