Google Play Store
App Store

Pandemide yoksulluk derinleşti ve yoksulların gıda ve temel tüketim maddelerine erişimi oldukça zorlaştı. Patates, soğan üretiminde dalgalanma sürüyor. Fiyat artınca tüketiciler, düşünce üreticiler mağdur oluyor.

Patates, soğan ve plansızlık

DR. NECDET ORAL

Patates, geniş kullanım alanı, yüksek verimi ve besin değerinden dolayı dünyada en fazla üretimi yapılan dördüncü bitki olmasının yanı sıra dünyada bitkisel kaynaklı beslenmede hububattan sonra en çok tüketilen gıda maddesidir. Tüketicilerin gelir düzeyine bağlı olmaksızın her evin mutfağının vazgeçilmez sebzesi olan kuru soğan ise içerdiği kükürt, lif, B ve C vitaminleri ile sağlık açısından da çok önemli bir besin kaynağıdır.


ÜRETİM HİNDİSTAN VE ÇİN’DE YOĞUNLAŞIYOR

2019 yılında dünyada 17,3 milyon ton olan patates üretiminin yüzde 25’i Çin, yüzde 14’ü Hindistan, yüzde 6’sı Rusya ve yüzde 5’i Ukrayna tarafından gerçekleştirilirken Türkiye 17’inci sırada yer aldı. Aynı yıl 100 milyon ton olan kuru soğan üretiminin 25 milyon tonu Çin’de, 23 milyon tonu ise Hindistan’da üretildi, bu iki ülke toplam üretimin yüzde 48’ini karşıladı. Türkiye ise kuru soğan üretiminde dünyada ilk 10 ülke arasında yer alıyor.

PATATES 5,2, SOĞAN 2,3 MİLYON TON ÜRETİLDİ

Geçen yıl patates üretimi bir önceki yıla göre yüzde 4,4 artışla 5,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Ülkede patates üretiminde önemli üç il ise Niğde, Konya ve Afyonkarahisar. Bu üç il patates üretiminin yaklaşık yüzde 36’sını oluşturuyor.

Geçen yıl kuru soğan üretimi bir önceki yıla göre yüzde 3,6 artışla 2,3 milyon tona yükseldi. Türkiye’de kuru soğan üretimi hemen hemen her bölgede yapılmakla birlikte, İç Anadolu’nun orta kuzey bölümü, Orta Karadeniz ve erkenci olarak da Akdeniz Bölgesi’nde yoğunlaşmış durumda. Üretimin yarıdan fazlası Ankara, Amasya ve Çorum illerinde gerçekleşti.

patates-sogan-ve-plansizlik-865980-1.

2019 yılına girdiğimizde patates ve kuru soğan fiyatları 8-10 liraya kadar yükselmesi üzerine patates ve kuru soğan ithalatına karar verildi. Yerel seçimler öncesi kurulan tanzim satış çadırlarının öne çıkan ürünlerini patates ve soğan oluşturdu. 2019 yılının ikinci yarısında yeni ürünlerin hasadıyla birlikte fiyatlar gevşedi, yıl sonuna doğru 1,5-2,5 lira seviyesinde seyretti. 2020 yılının ilk aylarında her iki ürünün de fiyatı marketlerde 1 liranın altına düştü.

TÜKETİM DÜŞTÜ, İHRACAT İZNE BAĞLANDI

7 Ocak 2020 tarihinde dış talebin iç piyasa fiyatlarını etkilememesi ve tüketici fiyatlarında dalgalanma yaşanmaması gerekçesiyle patates ve kuru soğan ihracatı ön izne bağlandı. Tüccar 2020 yılında hasat edilen ürünler için maliyetin altında fiyat verince çiftçi ürünü depolamak zorunda kaldı. Öte yandan Covid-19 salgını nedeniyle alınan karantina tedbirleri kapsamında otel ve lokantaların tam kapasiteyle çalışmaması, okulların uzaktan eğitim yapması, esnek çalışma saatleri ve hafta sonu yasaklarından dolayı patates ve kuru soğanda tüketim düştü.

Depolarda bekleyen ve olağan koşullarda 2021 yılının ilk çeyreğinde satılması gereken ürünleri tüccar yok pahasına kapatmak isteyince çiftçi 1 liraya mal olan ürününü 60 kuruşa bile satamadı.

DEPOLAMA ŞARTLARI UYGUN DEĞİL

Patateste renk ve su kaybının önlenmesi için depolamada sıcaklığın 10 derece üzerine çıkmaması gerekir, ancak yemeklik patatesler 5-7 derece sıcaklıkta depolanabilir. Özellikle küçük üreticiler, patateslerini evlerinin altında veya çiftlik içerisinde uygun şartlara sahip olmayan ambarlarda depolamaktadır. Bu durumda depolama süresi ancak 3-4 ay olurken, ürünün yüzde 40’a kadarı çürüyor ve değerini yitiriyor.

Koru soğanda depolama sırasında çürümelerin azaltılması için yaralanmaların önlenmesi ve depolama öncesi ürünün iyice kurutulması gerekir. Ayrıca depolama sıcaklığı 5 derece veya daha düşük olmalı, havalandırmaya dikkat edilmeli ve aşırı nem oluşumundan kaçınılmalıdır. Küçük çiftçilerin elinde bu niteliklere sahip depolar hemen hemen yok gibi.

TMO SOĞAN VE PATATES ALIYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçinin elinde kalan ve depolarda çürümeye terk edilen yemeklik patates ve kuru soğanın Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından maliyet fiyatına satın alınarak ihtiyaç sahibi tüketicilere ücretsiz dağıtılacağını açıkladı. Halen üreticinin elinde 2020 yılı ürünü arz fazlası yaklaşık 250-300 bin ton patates, 40-50 bin ton kuru soğan bulunuyor. Pandemi döneminde yoksulluk derinleşti ve yoksullar için gıda ve temel tüketim maddelerine erişim oldukça çok zorlaştı. Uzmanlar yoksul haneler için bu girişimin önemli olduğunu, ancak dayanışma gösterilen kişilerin teşhir edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

GİRDİ FİYATLARI ENFLASYONUN ÜZERİNDE

Ülkemizde on binlerce çiftçi ailesinin temel geçim kaynağı olan patates, milyonlarca ailenin de en önemli gıda ürününden birisi durumunda. Ancak üreticinin kullandığı tohum, gübre, ilaç gibi girdilerde ithalata bağımlılık, fiyatlarının enflasyonun bile çok üzerinde artması, buna karşılık üreticinin yeterince desteklenmemesi ve pazarlama kanallarında yaşadığı güçlükler, kısacası emeğinin karşılığını alamaması üretimi olumsuz etkiliyor.

Türkiye’de halen kuru soğan dahil hiçbir üründe üretimin yönlendirilmesi, planlanması söz konusu değil. Çiftçi kendi maliyetini ve bir önceki yılın soğan fiyatını dikkate alarak üretim yapıyor. Bu nedenle bazı yıllar üretim fazlası oluşuyor ve ürün çiftçinin elinde kalıyor. Bazı yıllarda ise üretim azaltılırken dolayısıyla fiyatlar artıyor. Kuru soğan, ekonomide örümcek ağı teoremi olarak bilinen fiyat-arz dalgalanmaları için tipik bir örnek.

Patates ve kuru soğan üretimindeki dalgalanmalar fiyat istikrarsızlığını da beraberinde getiriyor. Fiyatların arttığı dönemde tüketiciler, düştüğü dönemde ise üreticiler mağdur oluyor. Çiftçiler ürününü maliyetine bile satamazken, tüketiciler bu ürünler için çiftçinin eline geçen fiyatlardan en az 2-3 kat daha fazla öderken kazananlar ise aracılar ve market zincirleri oluyor.

patates-sogan-ve-plansizlik-865981-1.

Patates ve kuru soğan üretimini bir önceki yıl piyasada oluşan fiyatlar tayin ediyor. Sürdürülebilir bir üretim için fiyat desteklemeleri girdi maliyetlerine endekslenmeli, ülke ihtiyaçları ve ihracat imkânları belirlenmeli, desteklemelerle üretim yönlendirilmeli ve planlanmalı, çiftçi nerede, ne kadar ürün yetiştireceğini bilmeli, piyasayı düzenleyici tedbirler alınarak aşırı fiyat artış veya düşüşleri önlenmeli.