Bursa Kestel’de faaliyet gösteren Atılım Tekstil fabrikası patronu, e-devlet şifrelerini alıp sendikalı olduğunu tespit ettiği işçileri işten atmaya devam ediyor. İşten atılan sayısı 24’e çıkarken işçiler direniş çadırı kurdu.

Patronlar kanun kural tanımıyor

Rıfat Kırcı

Bursa Kestel’de faaliyet gösteren Atılım Desen Apre Boya ve Tekstil fabrikası patronu, e-devlet şifresini alarak sendikalı olanları tespit ettiği işçileri işten atmaya devam ediyor. İşten çıkarma sayısı 24’e yükselirken işçiler ise direnişe başladı.

Kestel’de faaliyet gösteren Atılım Tekstil fabrikasında işçi kıyımı devam ediyor. Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası’nda örgütlenen işçiler birer birer işten atılıyor. Son işte çıkarmalarla birlikte atılan işçi sayısı 24’e yükseldi. Atılım Tekstil patronu önce sendikalı olduğunu öğrendiği Yakup Mayda isimli işçiyi ‘işçilere sendikalı olması yönünde baskı yaptığı’ gerekçesiyle tutanak hazırladı.

Mayda, işçilere sadece sendikalı olup olmak istemediklerini, herhangi bir baskıda bulunmadığını belirtti. Mayda tutanağı imzalamamasına rağmen nisan ayı sonunda Kod-29 ile işten atıldı. 7 Mayıs’ta ise yine sendikalı olduğunu öğrendiği Serap Yumuşak isimli işçi ‘kumaşların fotoğrafını çektiği’ gerekçesiyle işten atıldı. Ancak işçiler 2’nci kez sendikalı işçiye yönelik işten çıkarma uygulanınca buna tepki gösterdi. İşçiler, Serap Yumuşak’ın işten atıldığını öğrenince üretimi durdurarak fabrika önüne çıktı. 8 Mayıs’ta ise iş bırakma eylemi yapan işçilerden 18’i işten atıldı. Sendikalı işçilere yönelik işten çıkarma uygulaması dün de devam etti. 4 sendikalı işçi daha işten atıldı. İşçiler dün fabrika önünde haklarını alabilmek için bekleyişe geçti.

Fabrikada 6 yıldır vardiya amiri olarak çalıştığını aktaran işçilerden Rustem Samur “Patron, sendikaya üye olduğumuz için bizi işten çıkardı. Kapının önünde bekliyoruz” dedi.

Fabrika içerisindeki işçilerin çok ciddi baskı altında çalıştığına değinen Samur şöyle konuştu: “Çalışma Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunmuştuk. Sonra kapanma sürecinde görev belgesi çıkaracağım diye e-devlet şifrelerini topladı. Sendikalıları tespit edip baskı yapmaya başladı. Sonra da bahanelerle, geçersiz tutanaklarla işten attı bizi. E-devlet şifresi alınan arkadaşlarımız suç duyurusunda bulundu.”

‘Ücretler düşüktü, sendikaya başvurduk’

Samur sendikalaşma sürecini şöyle anlattı: “Burada 4-5 senelik çalışan bile asgari ücret alıyor. Ekonomik şartlar artık çok zorlar oldu. Biz de devletin bize verdiği imkânı kullanıp sendikaya başvurduk. Anayasal hakkımızı kullanıp sendikalı olduk. İşveren bunu duyunca görev belgesi alma bahanesiyle arkadaşlarımızın e-devlet şifresini aldılar. Kim üye olmuş kim olmamış bunları tespit etmek için. Bir şekilde baskı ve tutanaklarla arkadaşlarımızı işten çıkardılar. Biz de buna tepki gösterdik. Sendikanın yasal hakkımız olduğunu, devletin bize sağladığı bir imkan olarak sendikaya üye olduğumuzu belirttik. Ama bunu dinlemediler. Bizi direkt kapının önüne koydular. Biz de direniyoruz. Fabrikanın önündeyiz.”

Patron işçiyi korkutmak için her yolu deniyor

Çalışmaya devam eden işçilere yönelik çok ağır baskılar uygulandığını aktaran Samur “Fabrikaya uğramayan patron şimdi 7/24 fabrikada. Vardiyalarda dolaşıyor, işçilerin arasında dolaşıyor. Kendisine yakın duran vardiya amirleriyle toplanıyor, dolaşıyor. Elemanların gözünü korkutmak istiyor” şeklinde konuştu.

Yasadışı uygulamalara bir an önce son verin

TEKSİF Sendikası Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker ise şu açıklamayı yaptı: “Tam kapanma sürecinde çalışma izin belgesi çıkaracaklarını bahane ederek işçilerin e-devlet şifrelerini toplamışlardır. Ancak alınan şifrelerin hangi işçilerin sendikamız TEKSİF’e üye olup olmadığının tespit edilmesi için kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Şifreler alındıktan sonra sendikamıza üye işçilere yönelik baskılar yapılmış ve sendikadan istifaya zorlanmışlardır.”

İşletmede ciddi psikolojik şiddet uygulamalarına devam edildiğini aktaran Şeker son olarak şunları söyledi: “İşçileri sendikadan istifaya zorlamak veya sendikal faaliyete katılmamaları için baskı kurmak, tehdit etmek Türk Ceza Kanunumuza göre suç teşkil etmektedir ve iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır. Bir an önce yasadışı uygulamalarınızdan vazgeçin. Sendika olarak yetkililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız. İşletme önünde 17 Mayıs itibarıyla direniş çadırımızı kurduk. Bursa halkını ve emekten yana olan herkesi mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. İşletmede işten atılan üyelerimiz işe geri alınana kadar ve toplu sözleşme imzalanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”