Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’ne ilişkin açıklama yapan MMO Başkanı Yener, kâr hırsı uğruna işçilerin feda edildiğini belirtti. İSİG Meclisi’nden Turan ise patronların gelirinin işçilerden önemli görüldüğünü vurguladı.

Patronun geliri işçiden önemli!
Fotoğraf: Depo Photos

Dilan ESEN

Bugün, Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü. Her yıl binlerce işçinin iş cinayeti sonucu öldüğü, binlercesinin iş kazası yaşadığı, meslek hastalıklarını giderek arttığı ve emekçilerin kötü çalışma koşullarına isyan ettiği ülkede, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik talepler artıyor.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından dün yapılan açıklamada, AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 31 bin 9 işçinin hayatını kaybettiği, iş kazalarının ise SGK verileri itibarıyla, 2021 yılında 2000 yılına göre yüzde 682 oranında arttığına dikkat çekildi. Açıklamada, İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerinde SGK verilerinden daha fazla ölüm olduğu, SGK verilerine göre ölüm vakaları 2021 yılında 2000 yılına göre yüzde 187, İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerine göre de yüzde 294 oranında arttığı vurgulandı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, “İşçi sağlığı, iş güvenliği ve tüm çalışma yaşamı mevzuatı, kamuculuk ve sosyal devlet ilkeleri uyarınca yeniden düzenlenmelidir” derken ölümlerin sermayenin azami kâr hırsı ve iktidarın sermayeyi destekleme politikalarından kaynaklandığına değindi.

SEBEBİ KÂR HIRSI

“İş kazaları ve iş cinayetlerindeki bu artışların ana nedenleri, serbestleştirme-özelleştirme, sendikasızlaştırma, esnek-güvencesiz çalışma, kayıt dışı istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağırlığı, denetimsizlik, ceza uygulanmaması ve en son Covid-19 salgınına karşı önlemlerin yetersizliğidir” diyen Yener, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

•Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir.

•İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynaklarındandır. İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır.

•Sendikalar, Üniversiteler, TMMOB, TTB, ÇSGB ve Sağlık Bakanlığı’nın katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, çoğunluğunu emek örgütlerinin oluşturduğu ulusal bir enstitü oluşturulmalıdır. Enstitü; politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim görevlerini yerine getirmelidir.

•İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının görevlerinin rehberlik olduğu gerçeğini görmekle birlikte yaptıkları tespitler, saptadıkları gereklilik ve öneriler yerine getirilmeden iş kazası ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulmaları ve belgelerinin askıya alınması, gerçeklerle bağdaşmamaktadır. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır.

•İşyerleri denetlenmeli, idari ve cezai yaptırımlar artırılmalı ve uygulanmalıdır.

•Sendikalar, kurulu oldukları işkollarındaki işyerlerini, o işyerinde örgütlü olsun ya da olmasın diledikleri zaman denetleyebilmelidir.

***

ÖNLEM DE YOK DENETİM DE

İSİG Meclisi İstanbul Koordinasyonu Üyesi Gökhan Turan, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eksikleri BirGün’e anlattı. Emekçilerin özellikle son 4 yılda büyük hak kayıpları yaşadığına değinen Turan, Kod 29 sürecinin bu konunun can alıcı noktasını oluşturduğunu belirtti. İş sağlığı ve güvenliğinin eksikliği nedeniyle işçilerin yaptıkları eylemlere değinen Turan, “Mata’da yaşananlar Gebze’de de yaşanıyor. Toplumun genel bakış açısı hızla değişmeli, işçi yoksa patron yok demektir. Patronun kazanç kaynağı işçinin alın teridir. Bu unutulmamalı. Bugün Mata ‘da iş müfettişleri görevlendirilmiş sorun çözülmüş olurdu. Özellikle 6331 Sayılı Yasa için değerlendirecek olursak işyerleri çalışma koşulları iyi denetlenmiyor. Türkiye’de halkın en çok yaşamını yitirdiği olayları incelersek terör olayları, trafik kazaları, iş cinayetleri gelir. Bunlar incelenirse iktidarların işveren terörünü bitirmek istemediğini görürüz. Bu şu anlama gelir: İşverenlerin gelirleri halk sağlığından daha önemli. İş yerinde, iş kazaları yaşanır. İş kazalarının hepsi engellenebilir. Kazalar sonucunda işçinin hayatını kaybetmesi cinayettir. Çünkü önlem alınmamıştır. 

***

AKP ÖLÜM DEMEK