Ekonomistlerin yüzde 20’nin üzerine çıkmasını beklediği yıllık enflasyon TÜİK’e göre yüzde 19,89’da kaldı. Tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki makas rekor seviyede açıldı. Ekonomist Atabay, “Mevcut iktidarın pili bitmiş durumda” dedi

Pembe tablo gerçeği gizlemez

EKONOMİ SERVİSİ

Ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden biri yaşanıyor. Milyonlarca yurttaş yoksulluk sınırının altında hayata tutunmaya çalışıyor. İktidar ise her gün pembe tablo çizmeye devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise gittiği Avrupa ülkelerinde kuyruklar ve yokluklar içindeyken Türkiye’nin ne kadar refah içinde olduğunu bıkmadan usanmadan anlatmaya devam ediyor. Devlet kurumları işini gücünü bırakıp iktidar için yalanlama ve resmi belge uydurma telaşına girdi.


TÜİK Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Yüzde 2,39’luk bir artışın olduğunu bildirdi. Türkiye yüzde 19,8 ile yüksek enflasyon listesinde dünyada ilk ona girmeyi başardı. Avrupa’da lider olduğunu söylemeye bile gerek yok. Merkez Bankası bu koşullarda bile faiz indirimine gitti. Daha da indireceğini açıkladı.
Ama bu rakamlardan daha önemli bir gerçek var. O da yaşanan kaybın açıklananın çok daha yüksek olması. TÜİK’in hesap oyunları atıldığında enflasyon yüzde 24’leri buluyor. Yoksulun gıda enflasyonu ise yüzde 40’lara ulaşmış durumda. Üretici enflasyonu yüzde 45’i geçti. Yani bunlar daha iyi günlerimiz. Açlık kapıda lafı bu kış için gerçek hale gelebilir.

Bunların dışında elektriğe, ısınmaya, ulaşıma gelen ve gelecek zamlar milyonlarca çalışanın, emeklinin, iş arayanın kabusu olmaya devam ediyor.
Tabloyu karanlık hale getiren tek gelişme bunlarla da sınırlı değil. İcra iflas dosyaları 30 milyonu açmış durumda. Ülkede borçlu olmayan hane kalmadı. İktidarın tek yapabildiği çöküşü mümkün olduğu kadar ötelemek.

Burada da devreye sosyal yardımlar giriyor. AKP iktidarı döneminde 10 milyondan fazla insan hayatını ancak sosyal yardım alarak devam ettirebilecek duruma getirildi. İktidar bu manzaradan utanacağı yerde yaptığı yardımları övünerek anlatmayı tercih ediyor. Belediyeler neredeyse kaynaklarının önemli bölümünü gıda ve ihtiyaç yardımlarına ayırmak zorunda kalıyor. Milyonlarca insan için yoksulluk kalıcı hale hatta nesilden nesile aktarılan bir kader haline geldi.

Ekonomik tablo çok karanlık. Son 30 yıl içinde 3 büyük ekonomik kriz gören ülke hiç bu kadar ağırını yaşamamıştı. Sıcak para bağımlısı haline gelen ülkede tüm ekonomik göstergeler aynı anda SOS veriyor. Yurttaş için tünelin ucunda ışık görünmüyor. AKP iktidarı yoksul halkı gözden çıkarıp bir avuç yandaşla elde kalan zenginlikleri paylaşıyor. Dolar milyonerleri artarken yoksulluk tabana yayılıyor. Ne TÜİK ne Merkez Bankası ne de başka bir kurumun yalanla örülmüş yorganı bu çıplak gerçeği örtmeye yetmiyor. Kriz buhrana döndü. Ülke iflasın eşiğine geldi.