Pervin Buldan: Halkın değil, sarayın bütçesi görüşülüyor

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde, "Bugün burada halkın değil, sarayın bütçesi görüşülüyor. Ülke tablosu, sarayın ışıklı pencerelerinden tozpembe görünebilir ama halkın yaşadığı tablo içler acısıdır." dedi.

Buldan, TBMM Genel Kurulunda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmaya, partisinin eski ve yeni tutuklu milletvekillerini selamlayarak başladı.

Genel Kurul salonunda bulunan duvarda, "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazısının bulunduğunu belirten Buldan, "Ne yazık ki bugün, bu Mecliste ve dışarıda olması gereken seçilmişlerin cezaevlerinde hukuksuz bir biçimde rehin tutuluyor olması egemenliğin halkta değil, muktedirlerin elinde olduğunu göstermektedir." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin "farklılıkları ret ve inkar" üzerine kurulduğunu belirten Buldan, "Tekçi, merkeziyetçi, milliyetçi, otoriter ve baskıcıdır. Demokratik katılımcılığı ve çoğulculuğu değil, tek adam dayatmasını esas almaktadır. Özgürlükçü değil, güvenlikçidir. Hukukun üstünlüğüyle değil, saray talimatıyla çalışan siyasal yargı gücüyle hareket etmektedir. Bu rejim, etkisiz bir parlamenter sistemi ve demokratik siyasetin tasfiyesini hedeflemektedir. Yeni rejimde sadece iktidara biat edenlerin hakları vardır," dedi.

Buldan, toplumun duyguda, acıda ve sevinçte bölündüğünü, ayrışma ve kutuplaşmanın tehlikeli boyutlara doğru ilerlediğini, bir tarafın acısına diğer taraf seviniyorsa bu tablonun iktidarın eseri olduğunu belirtti.

AKP'nin Türkiye'de umutları, hayalleri, sevinçleri, beklentileri, sevgi ve saygıyı bir bir yok ettiğini söyleyen Buldan, "Düşünün, Cumhurbaşkanına eleştiriler nedeniyle bugüne değin 20 bin soruşturma açılmış. Bu, kendi halkından korkan bir yönetimin rakamıdır." diye konuştu.

"Bugün burada halkın değil, sarayın bütçesi görüşülüyor. Ülke tablosu sarayın ışıklı pencerelerinden tozpembe görünebilir ama halkın yaşadığı tablo içler acısıdır. Bir yanda yoksulluk, işsizlikle açlık ve sefalet; diğer yanda ise devletin tüm gücü ve imkanlarını har vurup harman savuran bir yönetim anlayışı var." ifadelerini kullanan Buldan, yaşanan tabloyu, vicdanı ve irfanı olan herkesin sorgulaması gerektiğini dile getirdi.

Buldan, Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi, ekonomik ve toplumsal krizini yaşadığını belirtti.

"Türkiye’de çok olumlu bir iklim başlamıştı"

Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümüne yönelik 2013 yılında ciddi bir sürecin başlatıldığını anımsatan Buldan, "Türkiye'de çok olumlu bir iklim başlamıştı. Güven ve istikrar giderek gelişiyordu. Demokrasinin ve özgürlüklerin önü açılıyordu. Edirne'den Hakkari'ye herkes umutlanmıştı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bakanların o dönem yaptığı bazı açıklamaları okuyan Buldan, şöyle devam etti:

"7 Haziran seçimlerinde çözüm sürecinin de etkisiyle Türkiye halkları, barış ihtimalinin belirmesine paralel olarak sandıktan demokratik cumhuriyet sonucunu çıkarmıştı. Ancak AKP'nin de dahil olduğu resmi ideoloji demokratik cumhuriyet ve barış talebini tarihsel bir dönüşüm olarak kabullenmek yerine, bunu tekçi, vesayetçi sistemin sonu ve aynı zamanda bir Türklük krizi olarak gördü. Çözüm sürecini bugünkü tek adam rejiminin ve Suriye politikasının önünde engel olarak gören AKP iktidarı, çözüm masasını devirerek çatışmalı sürecin önünü açtı. Erdoğan, 'gerekirse baldıran zehiri içeriz' demişti. İktidar, çözüm sürecini bitirerek baldıran zehrini topluma içirdi."

Pervin Buldan, 15 Temmuz'un AKP'ye karşı bir darbe girişimi olduğunu belirterek, "22 Temmuz’da OHAL ilanıyla başlayan süreç ise AKP iktidarının, demokratik siyasete bir darbesidir. Eğer, 15 Temmuz başarılı olsaydı iktidarın tam da 2 yıldır yaptıkları zaten yaşanacaktı." diye konuştu.

Buldan, İmralı Cezaevi'nde üç yıldır Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını söyleyerek, HDP'nin tutuklu Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in de 33 gündür açlık grevinde olduğunu söyledi.

Meclisin, Güven ile ilgili sorumluluk alması gerektiğini belirten Buldan, "Meclis, Leyla vekilimizle görüşerek, niye açlık grevinde olduğunu mutlaka dinlemelidir. Ben bu kürsüden şunu açık ve net vurgulamak istiyorum: Eninde sonunda bu ülkede barış ve çözüm masası mutlaka yeniden kurulacaktır." dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki uzun tutukluluk süresine ilişkin kararını anımsatan Buldan, "AKP Genel Başkanı kendisini mahkeme yerine koyarak 'kararı tanımıyoruz' dedi. Ardından, Demirtaş’ın istinaftaki hukuka aykırı cezası jet hızıyla onaylandı. İşte size talimatla çalışan siyasal yargı örneği. Demirtaş hakkındaki uyduruk fezleke ve iddianameleri hazırlayan polis ve savcıların FETÖ’cü olduğunu biliyor musunuz? Çok net söylüyorum, bu iddianameye sahip çıkan siyasiler, FETÖ'nün siyasi ayağıdır." diye konuştu.

Buldan, bütçe teklifine karşı olduklarını ve geçmemesi için etkili muhalefet yapacaklarını kaydetti.