HDP Denizli İl Örgütü 4’üncü Olağan Kongresi’nde konuşan Buldan, “Şimdi hiç kimse HDP’yle yan yana gelmek istemeyebilir ama yeri ve zamanı geldiğinde kapımızı çalacaklarını biliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında da konuşan Buldan, “HDP’yi yok sayan bir yerden seçimlere yaklaşılırsa o zaman herkesin yolu açık olsun. HDP kendi adayıyla ortaya çıkar, gümbür gümbür gelir ve gereken oyu da alır” ifadelerini kullandı.

Pervin Buldan: Yok sayılırsak HDP kendi adayıyla ortaya çıkar

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Denizli İl Örgütü, 4’üncü Olağan Kongresi’ni Eş Genel Başkan Pervin Buldan’ın katılımıyla kentte bulunan bir toplantı salonunda gerçekleştirdi. “Umut ve cesaretle faşizme karşı örgütleniyor, özgürlüğe yürüyoruz. Şimdi HDP zamanı” sloganıyla yapılan kongreye, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de katıldı.

Sık sık, “Jin, jiyan, azadî” sloganlarının atıldığı kongrede, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu.

Buldan konuşmasına Bartın Amasra’da yaşanan maden faciasında yaşamını yitiren 41 işçinin ailesine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. Buldan, şunları söyledi: “Bartın Amasra’da yaşanan maden faciasında yaşamını yitiren 41 canımıza Allah’tan rahmet sevdiklerine, ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı olarak kurtulan ve tedavi altında olan işçi kardeşlerimizin de bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını yürekten temenni ederim. Bir kez daha gördük ki Türkiye’de işçinin canı çok ucuz. Hayat pahalı ama Türkiye’de can ucuz. Bu yaşanan katliamdır, ihmalkarlıktır. Bu yaşanan cinayettir, bu yaşananlar ihmalkarlık sonucudur ve bu yaşananlar AKP-MHP iktidarının işçiye, emekçiye reva gördüğü yaşam biçimidir.

‘ERDOĞAN SADECE PARADAN BAHSETTİ'

Dün bir kez daha gördük ki bu ülkenin cumhurbaşkanı işçilerin ailelerine cevap veremedi. Onların sorularına cevap veremeyen cumhurbaşkanı gördük. Dün konuşmalarına bir kez daha şahitlik ettik. İşçi ölümlerini kader olarak nitelendiren ve ‘Bu bir kaderdir, bundan sonra da olabilir’ diyen, hiçbir önlem ve tedbir alınmamasına rağmen sorumluluğu kendinde görmeyen, kendi iktidarında bulmayan bir cumhurbaşkanı orada yaptığı konuşmada sadece paradan bahsetti. İşçinin, emekçinin ailelerine yapılacak para yardımından bahsetti. İşçinin, emekçinin para ile satın alınacağını düşünüyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. HDP olarak bir cumhurbaşkanının 41 canımızın yitirildiği bir cinayet ve katliamda o ailelere para dağıtılarak olayın örtbas edilmeye çalışılmasını asla kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı asla hafızalardan silinmeyecek bir açıklama yaptı. ‘Allah’a hamdolsun ki Soma’daki işçi faciasında işçi cinayetinde yaşamını yitirenlere 24 saat ulaşılmıştı ama Amasra’daki cinayette yaşamını yitirenlere 24 saatten önce ulaşıldı. Hamdolsun, Allah’a şükürler olsun’ dedi.

'KADER DEĞİL CİNAYET'

Ya Allah rızası bari konuşmayın, bari susun, çünkü konuştukça yerin dibine batıyorsunuz, dibin dibine batıyorsunuz. Bu cinayetin, bu katliamın önlemlerin alınmamasından ve ihmalkarlık sonucu yaşandığını hepimiz biliyoruz. AK Parti-MHP iktidarının 20 yıllık iktidarlık döneminde binlerce işçinin aynı şekilde yaşamını yitirdiğine tanıklık ettik. Elbette ki bu bir kader değil bu bir cinayet, bir katliamdır. Bu tür olayların bu tür yaşanan cinayetlerin sadece yüzde 2’si kaderdir. Yüzde 98’i ihmalkarlık, tedbirsizlik ve işçiye, emekçiye reva görülen yaşam biçimidir. Yaşamını yitiren 41 canımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı dileğimizi iletiyorum. İşçilerle ve emekçilerle birlikte olacağımıza ve onların yaşamlarını güvence altına alacağımıza söz veriyorum. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.

'TÜRKİYE HALKLARINA YENİ BİR TERCİH OLARAK ORTAYA ÇIKTIK'

HDP tüm kuşatmalara, AKP ve MHP'nin tüm saldırılarına ve bütün engellemelere rağmen Üçüncü Yol çizgisinde ısrar ediyor. Bu çizgide Türkiye’nin geleceği yarınları ve aydınlığı için mücadele ediyor. Bu ülkenin tek çıkış yolu Üçüncü Yol çizgisidir. Bu yolu ve çizgiyi büyütmek bizlerin görev ve sorumluluğudur. HDP Kürt’üyle, Türk’üyle, Ermeni’si, Süryani’si, Alevi’si, Sünni’siyle, kadını, genci, yaşlısı, emekçisiyle bu ülkede bir arada yaşama gerçekliğini ortaya koymuş tek partidir. Onun için Emek ve Özgürlük bloku bu dönem açısından stratejik olarak önemli bir yere sahiptir. Kısa bir süre önce Emek ve Özgürlük İttifakı'nı oluşturduk. Bizi inkar eden, yok sayan, görmezden gelen ittifaklara karşı, özellikle Kürtleri inkar eden Cumhur İttifakı’na, karnından konuşan Millet İttifakı’na karşı Emek ve Özgürlük İttifakı ile Türkiye halklarına yeni bir tercih olarak ortaya çıktık. Elbette ki bu ittifak sadece ifade edilen, deklare edilen partilerle sınırlanmayacak. Daha da büyüyecek, genişleyecek, Kürdi ittifaklarını, Türkiye’nin bütün kesimlerini, ötekileştirilenleri, inkar edilenleri de içerisine alacak, hem seçim öncesinde hem seçim sonrasında bir mücadele ortaklığıyla Türkiye’deki yeni bir dönemi başlatacak olan bir ittifaktan bahsediyoruz.

'BU SEÇİMLER TÜRKİYE'NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK'

Bizler seçimlere yaklaşan bir dönemdeyiz. Bu seçimler Türkiye’nin kaderini değiştirecektir. Hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde de HDP’nin rolü, misyonu, varlığı oldukça önemli bir yere sahiptir. Şimdi hiç kimse HDP’yle yan yana gelmek istemeyebilir, hiç kimse fotoğraf vermek istemeyebilir, ama yeri ve zamanı geldiğinde kapımızı çalacaklarını biliyoruz. Kapımızı hiç kimseye kapatmadık.

'HDP KENDİ ADAYIYLA ORTAYA ÇIKAR'

Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde belirlenecek olan adayın HDP’nin kriterlerini, ilkelerini, misyonunu göz önünde bulunduran, bunu kabul eden olursa elbette ki diyalog ve müzakere ile seçimlerde ne yapacağımızı, bütün mekanizmalarımızla karar vereceğimizi ifade etmek isterim. HDP’yi yok sayan bir yerden seçimlere yaklaşılırsa o zaman herkesin yolu açık olsun.

HDP kendi adayıyla ortaya çıkar, gümbür gümbür gelir ve gereken oyu da alır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Herkesin üzerine büyük bir sorumluluk düştüğünün farkındayız, biz bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu ülkede bu rejimin değişmesini isteyen, bu zorbalığın gitmesini isteyen herkesin aynı sorumlulukla yaklaşması gerekir. HDP özellikle bu değişimin anahtar gücüdür. Dolayısıyla ben bir kez daha bu seçimlerde herkesin büyük bir seferberlik içerisinde ve büyük bir sorumluluk taşıyarak seçimlere hazırlanmasını, HDP’yi almış olduğu oyların çok çok üzerinde oranlar ve milletvekili sayısıyla parlamentoya taşıma hazırlığının şimdiden yapılması gerektiğini belirtmek istiyorum.”

Yapılan konuşmaların ardından tek liste ile gidilen seçimde, Denizli İl Eşbaşkanlığı'na Şerife Yıldırım ve Vezir Çelik seçildi.