Podemos: İkinci SYRIZA mı?

ABD’li gazeteci Amy Goodman’ın Podemos lideri Pablo Iglesias’la yaptığı söyleşi.

>> Kemer sıkma politikası tam olarak ne demek?
Kemer sıkma politikası, insanların zorla evlerinden atılması, sosyal hizmetlerin artık verilmemesi, devlet okullarının faaliyetlerini sürdürebilmek için artık temel unsurlarından da yoksun kalması, ülkelerin artık hiç egemenliğinin olmaması ve mali güçlerin ve Almanya’nın sömürgesi haline gelmesi demektir. Kemer sıkma politikası büyük olasılıkla demokrasinin sona ermesi demektir. Ekonomi üzerinde demokratik bir denetim olmadığında demokrasinin de olmayacağına inanıyorum. Bana göre ekonomi ile demokrasi arasında ayrım yapmak mümkün değil.

>> Öfkeliler hareketini (indignados) açıklayabilir misiniz, ne anlama geliyor?
Öfkeliler hareketi İspanya siyasi rejimindeki organik krizin belki de en iyi ifadesi. Gramscici kavramlarla şu anlama geliyor: İspanya’da Puerta del Sol ve başka yerlerdeki gösteriler, İspanya siyasi rejimiyle konsensüsün sonuna gelindiğine işaret etmişti. Bu yeni durumun seçimlerdeki ifadesi derhal ortaya çıkmamış olsa bile, sonuçta kazandığımız ve halihazırda kazanmaya devam ettiğimiz desteğin ortaya çıkışında en esaslı, en önemli bir unsurdu.

>> Böylece, Avrupa Parlamentosu seçimlerinden galip çıktınız. İleriye dönük stratejiniz nedir?
İlk işimiz Avrupalı bir yurttaşın sahip olduğu sorunları görünür hale getirmek. Sosyal grupları, sorunları görünür kılmak. Toplumda bir tartışma başlatmak için Avrupa Parlamentosu’nu her zaman kullanıyoruz. Ve aslında biz oraya gittiğimizden beri Avrupa Parlamentosuna yönelik medya ilgisi daha da arttı ve giderek artıyor ve bu durumdan memnunuz.

>> Podemos yurttaş meclisleri örgütledi.
Evet, böyle topluluklarımız (çevrelerimiz) var. Topluluklarımız, Podemos insanlarının yerel agrupación’larıdır, gruplarıdır. İspanya’da ve yurtdışında bunlardan 1200 tane var. ABD’de de bir topluluk, Podemos topluluğu bulunuyor.

>> Peki bu topluluklar ne yapıyorlar?
Topluluklar, aktivisttirler, eylemcidirler ve kampanyaları örgütlerler. Kendi şehirlerindeki ve başka bölgelerdeki sivil toplumla toplantılar düzenlerler. Temelimizi onlar oluşturuyor. Toplumla ilişki kurma bakımından Podemos’un en önemli araçlarıdır.

>> Pablo Iglesias, İspanya’daki politik tabloyu açıklayabilir misiniz –Halk Partisi (HP), sosyalistler, sizin partiniz Podemos, hatta öteki partiler, Esquerda Unida (Birleşik Sol)…
Unida.

>> … ve sizin partiniz nasıl ayağa kalktı ve öteki partilere verilen desteği kendisine çekti?
Muhtemelen satranç oyununu değiştirme yeteneğimiz olduğundandır, çünkü bu eski ayrımı, sol ile sağ arasındaki ayrımı kabul etmiyoruz. Elbette ki ben bir solcuyum, ancak siyasi alanı merkez-sol ve merkez-sağ olarak bölen bu oyun, bankaların kazanması açısından bazen çok yararlı bir şey haline geliyor. Ve bizler, demokrasiyi savunan bir programımız olduğunu söylüyoruz.  Sosyal hizmetler, kamu eğitimi, egemenlik istiyoruz. Ve bizi toplumun çoğunluğunun desteklediğinden eminiz. Dolayısıyla insanların geçmişi bizim için bir sorun teşkil etmiyor. Eğer geçmişte sağcılara oy vermişseniz, bizim için sorun değil. Eğer fikirlerimizi destekliyorsanız, İspanya’da siyasi bir değişim ihtimalini destekliyorsanız, demokrasiyi destekliyorsanız, bizimle birlikte olabilirsiniz. Aslında ülkemizde 15- M hareketinin verdiği iki mesaj…

>> Yani 15 Mayıs.
Evet, 15 Mayıs. O hareketin mesajları şöyleydi: Demokrasi istiyoruz ve bu elit siyasetçilerin tamamı tarafından temsil edildiğimize inanmıyoruz. Dolayısıyla, eski durum ile yeni durum arasında büyük bir farklılık olduğunu düşünüyoruz. Ve İspanya halkı, eski siyasi seçkinlerin mevcut durumu düzeltemeyeceklerini, ülkemdeki ekonomik ve politik sorunları çözemeyeceklerini anlamaya başladı.



>> Pablo, bir hareket olmaktan bir parti olmaya nasıl geçtiniz? O kararı nasıl aldınız?
İhtiyaçtan dolayı, çünkü eğer bazı şeyleri değiştirmek istiyorsanız politik bir güce ihtiyaç duyarsınız, işte bunu çok iyi anladık. Ve bizler birer aktivistiz, eylemciyiz; önceleri sivil toplumda sosyal alanlarda çalışmaktaydık, ancak şunu biliyoruz ki bazı şeyleri değiştirmek için kurumsal güçlerde yer tutmak çok önem taşıyor. Parlamentoda bulunmak epey önemli. Seçimleri kazanmak epey önemli.

>> Sosyalistlerin ve Halk Partisi’nin durumunu ABD’deki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’e benzetebilir misiniz?
Evet.

>> İkisi de ana partiler.
Evet.

>> Peki Podemos’un yükselişine nasıl tepki verdiler?
Aynı dili kullanarak. Merkez-sol ile merkez-sağ partinin aynı ana yolu izlemesi, bize saldırmak için aynı kelimeleri kullanması çok ironik bir durum. Ve şundan eminim ki sosyalist partinin seçmenleri bundan hoşlanmıyor ve bize verilen oyların birçoğu da sosyalist partiden geliyor. Fakat maalesef ülkemde aynı ekonomik politikaları desteklediklerini gösterdiler ve bu da ülkem için bir felaketti. Her iki parti de ülkemizi şimdiki berbat duruma taşıyan kemer sıkma politikalarını izlediler.

>> Nedir o berbat durum? İşsizlik ve öteki sorunlar hakkında bilgi verir misiniz?
Evet, evet. Ülkemin üç büyük sorunu var: eşitsizlik, işsizlik ve borçlanma. Ve ülkemdeki sosyalist parti ile halk partisi, durumu kurtarmanın en iyi yolunun kemer sıkma olduğunu sandılar. Beş yıl sonra veya hatta daha ötesinde, hatta altı yıl sonra gelinen nokta eskisinden çok daha kötü oldu. Dolayısıyla, demokraside eğer bazı şeyler işe yaramıyorsa onu değiştirebilirsiniz, buna inanıyoruz. Ve diyoruz ki, durumu düzeltmek için bizler başka bir tarzı örgütlemek istiyoruz.

>> Podemos’un ismini, Başkan Obama’nın seçim kampanyasındaki “Evet, yapabiliriz” sloganından mı aldınız?
Elbette öyle yapmadık. “Evet, yapabiliriz” ifadesi ’70lerde kendi hakları için mücadele eden Latin halklarından geliyor. Ve bizim için de güzel bir örnek oluşturdu. Obama bunu akıllıca kullanmasını bildi, ama Obama’nın yarattığı bir şey değil. (…)

>> Başbakan olsaydınız, atacağınız ilk üç adım hangileri olurdu?
Yapacağımız ilk işlerden birisi ailelerin evlerinden kanun zoruyla tahliye edilmesine son vermek. Ve bu da çok kolay.  Avrupa hukukunu kullanarak böyle bir şeyi bir hafta içinde başarabiliriz. Borçlanmanın yeniden yapılandırılmasını örgütlemenin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hükümet için şimdiki borç düzeyini kabul etmek imkânsız. Ve mali bir reform. Ülkemde vergi ödeyenler sadece orta ve küçük boy şirketler ve çalışanlar; zenginler, zengin şirketler ve zirvedeki şirketler çok az bir mali baskı altındalar. Bu yüzden mali bir reform yapmak çok büyük önem taşıyor. (…)

>> Ortadoğu sorunlarında tavrınız nedir? IŞİD ve öteki çatışma alanlarında neler yapılmalı?
Barışı savunacak yeni bir önderliğe ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Ve terörizm karşısında askeri güç kullanmanın her zaman kullanışlı olmadığına da inanıyorum. ABD’nin Ortadoğu politikasının bazen çözümden çok daha büyük sorunlar yarattığına inanıyorum. Avrupa’da ise Avrupalı bir savunma sistemine ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum. Avrupa’da NATO’ya bağımlı bir askeri egemenlikten hoşlanmıyorum. Barışı korumamız gerektiğine inanıyorum.

>> Peki Ukrayna’daki mevcut durum hakkında?
Avrupalıların Rusya ile iyi ilişkilere sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Rusya’daki politik sistemi beğenmiyorum; Vladimir Putin’in bir destekçisi değilim. Ancak Avrupalılar olarak bizlerin Rusya ile savaşın eşiğinde bir duruma ihtiyacımız yok. Bazı Avrupalı güçler Ukrayna’daki darbeyi destekliyorlardı ve bu hiç iyi bir hamle değildi. Ve şimdi ise Avrupalılar tehlikedeler.

>> Batı Sahra hakkında neler diyorsunuz? ABD’de pek bilinmiyor ama elbette İspanya’da çok önemli bir sorun.
Sanırım Sahra konusunda bir sorumluluğumuz var ve Batı Sahra’da kendi kaderini tayin hakkını desteklemeliyiz; onların kendi ülkelerine sahip olma hakkının olduğuna inanıyorum.

>> İsrail – Filistin?
O da bütünüyle bir felaket. İsrail her zaman uluslararası hukuku ihlal ediyor. Ve uluslararası topluluğun İsrail’e uluslararası hukuka saygı duyması ve savaş öncesi sınırlara geri dönmesi için baskı yapması gerekiyor.

>> Podemos, SYRIZA ile kıyaslanmaktaydı. Benzer bazı tarzlarınızdan söz ettiniz. Farklılıklarınız nelerdir?
Farklıyız çünkü bizim yalnızca bir yıllık geçmişimiz var, SYRIZA ise çok iyi örgütlenmiş bir siyasi parti. Ve farklı bir tarihe ve farklı siyasi koşullara sahibiz. Yunanistan’daki ekonomik durumun İspanya’dan farklı olduğunu düşünüyorum. Ve bizler onlara çok büyük hayranlık duyuyoruz, onlarla arkadaşız ve işbirliği yapıyoruz.

Kaynak: https://zcomm.org/znetarticle/the-next-syriza/