Anayasa Mahkemesi, Gezi Direnişi sırasında Abdullah Cömert’in polis tarafından öldürülmesinde hak ihlali bulamadı. Gerekçe ise polisin 6 yılla cezalandırılması oldu. Av. Can, “Cezasızlık politikasının devamı” dedi.

Polise 6 yıl ceza AYM’ye yetmiş!
Cömert ailesi, yıllarca Hatay'dan Balıkesir'e giderek oğulları için adalet aradı. (Fotoğraf: DHA)

Dilan ESEN

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Direnişi sırasında Hatay’da polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin hak ihlali başvurusunu kabul etmedi. Cömert ailesinin ‘yaşam hakkının ihlali’ne yönelik başvurusunu ‘kabul edilemez’ bulan AYM, gerekçe olarak ise Abdocan’ı vuran polis Ahmet Kuş’a ‘takdir indirimi’ uygulanarak verilen 6 yıl 10 ay 15 günlük hapis cezası gösterildi. Ailenin başvurusunu kişi bakımından yetkisizlik nedeni ile kabul edilemez bulan AYM, yargılama giderlerinin de aile üzerine bırakılmasına karar verdi.

Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, Yüksek Mahkeme, sanık polis Ahmet Kuş’un bilinçli taksirle öldürme suçunu işlediğine dair hükmü hatırlatarak bu kararın detaylı tartışmalarla alındığını iddia etti. Kararda, şöyle denildi: “Abdullah Cömert’in güç kullanımı sonucu öldüğü olayla ilgili etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı cezayla cezalandırıldığı, ayrıca başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkânının da tanındığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle başvurucuların yaşam hakkı ihlalinden doğan mağduriyetlerinin giderildiği ve başvurunun mağdur statüsü (kişi) yönünden kabul edilemez olduğu sonucuna varılmıştır.”

AYM CEZASIZLIĞA ÇANAK TUTTU

Cömert ailesinin avukatı Eren Can, yargılamalar sonunda en düşük cezanın verildiğini hatırlattı. Cömert’in Antakya’da katledildiğini anımsatan Av. Can, dosyanın ise Balıkesir’e nakledildiğini ve hükümde de adil bir karar verilmediğini söyledi. Can, şunları dile getirdi: “Failin devletin kolluk kuvveti olduğu dosyalardaki cezasızlık politikasını gördük. Polis şiddetine ‘bilinçli taksirle’ verilen cezayı AYM, suçla orantılı olarak değerlendirmiş. ‘Bir tane sanık polis ceza aldı, devletin üstüne düşen yapıldı, konu kapandı’ diye bakıyorlar. Çok ciddi hak ihlali mevcut. Emri veren amirler yargılanmadı, mahkeme heyeti keşif yapmadı. Gezi’yi kriminalleştirme çabası var. AYM de buna çanak tuttu. Bunu sadece Abdullah Cömert dosyasında görmüyoruz. Diğer dosyalarda da çok ciddi bir cezasızlık var. Oysa Gezi bu ülkenin yüz akıdır. Bütün bu süreçlerde yanımızda olan dostlarımız haksız şekilde tutuklanırken bir yandan da hayatını kaybederken acılı ailelerin hukuk yoluyla acıları daha da derinleştiriliyor.”

ADALET DE YOK YARGILAMA DA

Dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını aktaran Can, “Burada hem adil yargılanma hakkı ihlali, hem adalete erişimin sınırlandırılması hem yaşam hakkı ihlali var, çok açık. Sanki çok adil yargılama yapılmış gibi gösterdiler ama sanık polis bir gün bile tutuklu kalmadı. Hüküm aldıktan sonra 3-4 gün cezaevine girip çıktı. Hüküm alana kadar da hiç tutuklanmadı. Aracın içinden küfürler ederek ensesinden vurarak Abdullah’ı katlettiler. Bu yoğun şiddetin ne yazık ki cezasız kaldığını görüyoruz. Bu politika aslında devletin suç işleyen kamu görevlilerinin ‘siz rahat olun arkanızda ben varım’ demesinin bir sonucudur. Burada bir adalet yok, gerçek bir yargılama da yok.”