Savcı Fikret Güray, Ogün Samast ile Samsun Emniyet Müdürlüğü’ndeki çay ocağında poz vererek fotoğraflarını çektiren iki polis hakkında hapis cezası istedi. Savcı mütalaasında...

Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de İstanbul’da öldürdükten sonra otobüsle Samsun’a kaçan Ogün Samast, Yusuf  Ziya Yılmaz Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yakalanmış ve Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne götürmüştü. Emniyetin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü"ndeki çay ocağına götürülen Samast, polisler tarafından ‘kahraman’ gibi karşılanmıştı.

Çay ocağındaki duvarda asılı ve üzerinde “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” yazılı afişin önünde Dink’in katili Ogün Samast ile hatıra fotoğrafı çektiren polislerin görüntüleri görsel ve yazılı basına yansıyınca Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen, fotoğrafların cinayet işlemiş bir kişiden çok “kahraman” ve “damat adayı” gibi gösterildiğini belirterek, bu aymazlığın emniyetin içler acısı durumunu ortaya koyduğunu söylemişti. Belen, daha sonra Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesi"ne polislerin yargılanmaları için şikâyet dilekçesi vermişti. Bunun üzerine açılan davaya önceki gün devam edildi.

 

SAMAST VE POLİSLERİN ‘SICAK DİYALOĞU’

Samsun Cumhuriyet Savcısı Güray, 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nde sürmekte olan mahkemenin önceki günkü duruşmasında bugüne kadar  toplanan deliller ışığında son mütalaasını verdi.

Güray, mütalaasında şu ifadelere yer verdi: "Samast yakalandıktan sonra götürüldüğü Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü"nde (TEM) nöbetçi cumhuriyet savcısının yazılı gözaltı emrine rağmen nezarethane işleminin yapılmadığı, TEM şubesinin çay ocağında bekletildiği, her iki yanına jandarma ve polis rütbeli görevlilerin oturduğu, Samast ile kamu görevlileri arasında sıcak diyalogların yaşandığı, yanında kamu görevlileri olduğu halde fotoğrafının çekildiği, Samast"ın elinde Türk bayrağının bulunduğu, çekilen kamera ve fotoğrafların da zanlının arkasında arka fon olarak mahiyette duvara asılı bulunan TEMA Vakfı"na ait Türk bayrağı üzerinde Atatürk"ün ‘Vatan Toprağı Kutsaldır, Kaderine Terk Edilemez’ veciz sözünün yer aldığı, TEMA"ya ait takvimin çay ocağında tesadüfen bulunduğu, ancak kamera ve fotoğraf görüntülerinde yer almasının orada bulunan kamu görevlileri tarafından özellikle ayarlandığı anlaşılmıştır.”

 

SAVCI: GÖRÜNTÜ ÜLKEMİZİ ZORA SOKTU

Savcı Fikret Güray, mahkemeye sunduğu mütalaasının devamında ise şu ifadeli kullandı; “Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Metin Balta’nın savcı olmaksızın Ogün Samast"ın suçu nasıl işlediği hususunda sorgulanmasına engel olmadığı, Türk bayrağı ve TEMA takvimindeki yazıyla yanında kamu görevleriyle çekim yapılmasını engellemediği, TEM şube müdürlüğüne ait makineyle çekilen fotoğraflar ve zanlının alınan ifadelerinin görsel ve yazı basında yer alması üzerine önleyici tedbir almadığı, görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği; Komiser İbrahim Fırat’ın ise birçok kez zanlının bulunduğu yere aldığı, sağ-sol bölücü şubede adli yazışmaları hazırladığı, zanlının gerek yakalanmasında gerek ise ifadesinin alınmasındaki bilgileri basın mensuplarıyla  paylaşmak suretiyle soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği, her iki sanığın eylemleri neticesinde katil zanlısı Ogün Samast"ın eylemine sempati duyulduğu görüntüsünün oluştuğu, bunun sorumlusunun gizlilik ihlalinin yanı sıra telafisi imkânsız yanlış algılamalara sebebiyet verdiği, vatandaş algılanmasında ve uluslararası boyutta ülkemizi zor duruma düşürdüğü anlaşılmıştır."

 

İKİ POLİSE İKİ YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Savcı Fikret Güray, mahkemeden, işledikleri suçlar göz önünde bulundurularak TMŞ müdürvekili Metin Balta’ya TCK 257/2 maddesine göre 6 aydan 2 yıla kadar ve komiser İbrahim Fırat’a TCK 285. maddesi gereği 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu.

AYŞEGÜL SAVAŞTA