BirGün yazarı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ekonomi yönetiminin önünde iki seçenek olduğunu belirterek sıkı para politikasının KOBİ’leri olumsuz etkileyeceğini belirtti. Kozanoğlu, asgari ücrete Temmuz ayında yeterli zam yapılmamasının toplumsal tepkileri şiddetlendireceğine işaret etti.

Kaynak: İHA
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’ndan seçim sonrasına ilişkin ekonomi değerlendirmesi
Fotoğraf: Depophotos

BirGün yazarı, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, asgari ücrete Temmuz ayında yeterli bir zam yapılmamasının toplumsal tepkileri şiddetlendireceğini söyledi.

Kozanoğlu, 31 Mart seçimleri sonrası piyasanın oldukça sakin bir seyir izlediğini ve döviz kurunda korkulan sıçramanın olmadığını belirtti.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, bu durumu Cumhurbaşkanı’nın balkon konuşmasında Orta Vadeli Program’a ve 12. Kalkınma Planı’na referansla, Mehmet Şimşek’in uyguladığı kemer sıkma programının devam edeceğini ima etmesine bağladı. Kozanoğlu ayrıca, “Seçim öncesi 100 euro, 150 dolar gibi mütevazı alımlarla döviz büfelerine koşan küçük yatırımcılar ise beklenen sıçrama gerçekleşmeyince bayram öncesi satışa dahi geçebilirler” dedi.

BirGün yazarı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu 31 Mart yerel seçimler sonrası ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Piyasaların oldukça durgun olduğunu ve döviz kurunda herhangi bir sıçramanın olmadığını söyleyen Kozanoğlu, “Bunun sebebi Cumhurbaşkanı’nın balkonda Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’na referansla, Mehmet Şimşek’in uyguladığı kemer sıkma programının devam edeceğini söylemesi olabilir. Başta bankalar gibi büyük oyuncuların bu senaryoyu onayladı. Bilindiği gibi dezenflasyon programının ana halkası, yabancı sermaye girişlerinin hızlanması, böylelikle liranın değer kaybının enflasyonun altında kalmasıdır. Türkiye’de faizlerin yüksek düzeyi önümüzdeki dönemde para girişlerini getirebilir. Seçim öncesi 100 avro, 150 dolar gibi mütevazı alımlarla döviz büfelerine koşan küçük yatırımcılar ise beklenen sıçrama gerçekleşmeyince bayram öncesi satışa dahi geçebilirler” dedi.

“YÜZDE 63’LÜK TİCARİ KREDİ FAİZİ, ANİ BİR DURGUNLUĞUN HABERCİSİ”

Seçim sonrası ekonomi görünümünü değerlendiren Kozanoğlu, Mart enflasyonunun yüksek gelmesi, üç aylık enflasyonun 15’e dayanmasının ekonomide işleri güçleştirdiğini dile getirdi. O nedenle beklenen sıkılaştırma adımlarının biraz ertelense de önümüzdeki aylarda atılacağını belirterek, “Zaten ticari ve bireysel kredilerde aylık artış hızının yüzde 2’ye çekilmesi, zorunlu karşılıklara blokaj konulması, nakit çekim aylık faizinin yüzde 5’e yükseltilmesi ekonomiyi soğutmaya yeterliydi. 22 Mart haftası ihtiyaç kredisi faizinin yüzde 82’ye, ticari kredi faizinin yüzde 63’e çıkması ekonomide ani bir durgunluğun habercisi” dedi. Döviz kurunu tutmanın çarkların birden durması tehlikesi oluşturduğunu dile getiren Kozanoğlu, bunun da manşet işsizliğin sonbahara doğru yüzde 14-15’e, atıl işgücü oranının ise yüzde 35’e tırmanma ihtimalini güçlendirdiğini anlattı.

“ASIL DÖNÜM NOKTASI ASGARİ ÜCRET”

Son olarak kemer sıkma programında ısrarlı ekonomi yönetimini iki zor karar beklediğini söyleyen Kozanoğlu, “Birincisi, sermaye kesimine ilişkin. Sıkı para politikası KOBİ’leri de çok olumsuz etkileyecektir. Krediye ulaşmanın zorluğu yanında, soğuyan ekonomiyle birlikte ciroların düşmesi de derin sorunlara yol açacak. Buna karşın piyasada ‘doğru yoldayız, tavizsiz istikrar programını uygulayalım’ söylemini sürdürecek” dedi. İkinci zor kararın ise geniş emekçi kesime ilişkin olduğunu dile getiren Kozanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Temmuz ayında emeklilere ve kamu çalışanlarına yönelik maaş ayarlamaları bir süreliğine tepkileri azaltabilir. Ancak asıl düğüm noktası asgari ücret. Özel sektörde özellikle perakende, gıda, inşaat, mobilya, tekstil gibi işkollarında çalışanların yüzde 70-80’i asgari ücretli. Asgari ücrete Temmuz’da yeterli bir zam yapılmaması halinde toplumsal tepkiler şiddetlenir. Böyle bir ayarlamanın yapılması ise istikrar programını zedeler.”