Prof. Dr. Naci Görür, Gemlik Körfezi’nde yaşanan ve İstanbul'da hissedilen 5.1 ve 4,5 büyüklüğündeki depremlerin ardından direkt fay üzerinde bulunan 18 ile dikkat çekti. Bu illerde acilen tedbir alınması gerektiğini kaydeden Görür, bu illerin Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Kocaeli, Tokat, Osmaniye, Kahramanmaraş, Bingöl, Konya, Hatay, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari olduğunu söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi
Prof. Dr. Naci Görür: 18 şehir direkt fay hattının üzerinde
Fotoğraf: AA (Arşiv)

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Kocaeli, Tokat, Osmaniye, Kahramanmaraş, Bingöl, Konya, Hatay, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari illerinin direkt fay üzerinde bulunduğua vurgu yaptı, acil tedbir çağrısını yineledi. 

Görür, Kafa TV'nin YouTube kanalında yayınlanan "Merkez Üssü" programında Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı.

"BU İLLER DİREKT FAYIN ÜZERİNDE"

18 kentin direkt fay hattı üzerinde yaşadığını vurgulayan Görür, "Bu illerin kaderi, üzülerek söylüyorum Maraş, Hatay gibidir" ifadelerini kullandı. 

Bu illerde deprem meydana gelmesi durumunda zarar ve kayıpların anormal derecede fazla olacağının altını çizen Görür, şu ifadeleri kullandı:

"Bunların altındaki fayların gücü fazla ve her kentte 7 ve üzerinde deprem oluşturabilecek büyüklükleri ve kapasiteleri mevcut. Dünyanın birçok yerinde, ileri memleketlerde, fayın üzerinde yapılaşmaya müsaade edilmez. Orası yüzde 100 işin bittiği yerdir, en tehlike yıkımın olduğu yerdir."

"O SABAH MÜBALAĞASIZ DÖRT-BEŞ SAAT AĞLADIM"

Kahramanmaraş depremlerinin gecesinde yaşadığı bir olayı da anlatan Görür, gözyaşlarını tutamadı.

Yıkımın yaşandığı gece telefonuna gelen görüntülü bir aramayı anlatan Görür, şu ifadeleri kullandı: 

"Depremin olduğu gün yani saat 6'ya doğru, yani 6 tam olmamıştı, deprem 4.5 ila 5 ise, işte 6'ya doğru benim telefonum çaldı. Şimdi bu telefonu ben genelde açık bırakırım, çünkü çok uygunsuz saatte telefon çalarsa, Allah korusun, ya çocuklarımdan bir terslik vardır veyahut da deprem olmuştur. Şimdi gazeteciler, medyada beni öyle çok anormal bir durum olmazsa, uygunsuz saatte aramazlar, yani 4 büyüklüğünde deprem olmuş, 5 büyünde zaten benim deprem olur olmaz demeç vermeyeceğimi de bildikleri için genellikle aramazlar. Ama çok önemli bir durum olur o zaman arıyorlar. Benim aklımda o, ben kalktım böyle, tam uykusuz daha tam anlamadım meselenin ne olduğunu. Açtım telefonu, baktım, beni şeyden o WhatsApp'tan arıyor, yani görüntülü. Görüntülü arıyor. Bir baktım, uykulu sersem bakıyorum, bir hanım, bir kadın gördüm, loş bir ışık gibi bir şeyde, önce bir saç maç, bu nedir diye anlamadım ama demek saçıymış. Sonra böyle bir oynadı baktım bir de yanında kız çocuğu var, küçük kızı. O kadın ‘Hocam bizi kurtar’ diyor. Yani düşünün o sabah ben mübaalasız, 4-5 saat ağladım…"