Rusya’da hükümetin ani istifası sonucu yeni başbakan Mihail Mişustin oldu. Rusya uzmanı Hakan Aksay yaşanan gelişmeleri, 2024’te görev süresi dolacak olan Putin’in yeni bir siyasi sistem kurmasının başlangıcı olarak değerlendirdi

Putin yeni oyun kuruyor

Rıfat KIRCI

Rusya’da hükümetin istifasının ardından yeni başbakan Duma Meclisi’nin onaylamasıyla Mihail Mişustin oldu.

Rusya’da önceki gün Dimitri Medvedev, Putin’in yeni kabine belirlemesi için tüm kabinesiyle birlikte istifasını vermişti. Ardından Putin başbakanlığa aday olarak Federal Vergi Daire Başkanı Mihail Mişustin’i önermişti. Dün ise parlamentonun alt meclisi Devlet Duması’nda 383 Duma üyesi Mişustin'in başbakan olmasına destek verirken, 41 vekil çekimser oy kullandı. Duma'da Komünist Parti dışında bütün partiler Mişustin'i destekleme kararı almıştı

PUTİN PARLAMENTOYA SESLENDİ

Putin’in önceki gün kabine üyeleri ve Rus parlamento üyelerinin katıldığı bu yılki konuşması, mevcut yönetim sisteminde değişikliklere odaklandı. Rus parlamentosu ve hükümetinin güçlendirilmesine yönelik mesajların ardından, gerekli reformları yapacak yeni kabinenin göreve gelmesi için Başbakan Dmitriy Medvedev ve hükümeti görevinden istifa etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mihail Mişustin’i başbakanlık görevine atadı. Putin tarafından imzalanan kararnameyle Mişustin, Rusya’nın yeni başbakanı oldu.

Aniden yaşanan bu gelişmeler ise akıllara “Rusya’da siyasi sistem değişiyor mu?” sorularını getirdi. 2024’te görev süresi dolacak olan Putin’in yeni siyasi arayışlar içinde olduğunu değerlendiren Rusya uzmanı Hakan Aksoy “Rusya’da 2024’ten sonra ne olacak şimdi şekillenmeye başladı” yorumunda bulundu. Hakan Aksay’ın BirGün’e yaptığı değerlendirme şu şekilde:

'PUTİN'İN BAŞKANLIĞININ SONU GELDİ'

Putin sık sık halka yönelik konuşmalar yapıyordu. Son konuşmasında da anayasanın değişmesini gündeme getirmiş, sürpriz şeyler söylemişti. Şu an dünya basını da neler olup bittiğini anlamış değil. Bir reform olabilir. Ancak bilinen şu: Putin 20 yıldır iktidarda, bir ara başbakanlık yaptı ve yerine Medvedev’i getirdi. Ancak uzun süredir Rusya’nın siyasi sistemi böyle tartışılmamıştı. Siyasi bir reform gündemde anlaşılan. Bu reformda da ilk işaretlere bakarak başkanlık sisteminin değiştirileceğini söyleyebiliriz. Yani ya bu kadar güçlü bir başkanlık sistemi yerine yarı başkanlık gibi bir sistem olacak ya da başkanlıktan başka bir yere doğru evrilecek süreç. Ne olacağı belli değil ama ilk akla gelen şey parlamenter sistem. Putin’in dediklerinden yola çıkarak net bir şey söylemek mümkün değil. İktidar yeniden paylaşılacak.

Putin’in şu anda getirdiği tarza bakarsak başkanla parlamento arası bir paylaşım yaşanacak ve başkanın yetkileri azalıp parlamentonun artacak. Şu an görünüşe bakılarak parlamento yeni başkanı belirleyecek. Bir anayasa reformu yapabilirler bazı maddeler değişebilir. Şunu net söyleyebiliyoruz. Putin ya 2024’te görev süresi bittiğinde başkan olmayacak ya da ondan önce siyasi süresi dolmadan istifa edecek ve başka bir yol çizecek. Buradan Putin’in başkanlığının sonunun geldiği çıkıyor ortaya.

'POLİTİKA DIŞINDA BİR PUTİN HAYAL ETMEK ZOR'

Peki, Putin başkan olmayacak da ne olacak? O sorunun üstü kapalı. Bildiğimiz şey Rusya’da güçlü başkanlık sisteminin üstü kapanıyor. Putin kalacak mı gidecek mi bu sorunun cevabını bilmiyoruz? Bildiğimiz şey Putin’in artık görev süresini bitirmesi sonrası ya da erken istifa ederse başkan olmayacağı. Ancak zaten Rusya’da politikanın dışına çıkma perspektifi yok. Yani Putin politika yapmaya devam edecek. Kazakistan’da Nur Sultan Nazarbayev devlet başkanlığından ayrılmıştı ancak ondan önce ulusal lider ilan edilmişti ve şu anda başkan olmamasına rağmen Kazakistan’da çok özel bir yeri var. Hatta bana kalırsa devlet başkanı başkası olsa da birçok konuda bir numara olamaya devam ediyor.

Azerbaycan’da yine Haydar Aliyev babasından sonra görevi 4 dönem üstlendi ve o da eşine bırakabilir. Bu formül eski Sovyet coğrafyasında genellikle tutuyor. Putin’de Böyle bir rol üstlenebilir. Politika dışına çıkacak bir Putin hayal etmek biraz zor. Güvenlik konseyinin yetkilerinin artması gündemde, belki de güvenlik konseyi yöneticisi olarak kalır. Çünkü Rusya gibi ülkelerde bu tarz kurulumlar önemlidir. Ulusun lideri olarak kalabilir. Bunu söylemek şu an için erken ama Rusya’nın bir numaralı ismi olarak kalacağı mümkün. Parlamenter sisteme geçilir devlet başkanı daha sembolikleşirse Putin başbakan olarak kalabilir. Bunları elimizdeki şu anki verilerle görmek çok zor.

'HALK PUTİN'İN İSTEDİĞİNİ YAPACAKTIR'

Putin’e halkın ciddi bir desteği var. Ciddi bir direnişle karşılaşmayacaktır. Olası bir referandumda halk Putin’in istediğini yapar. Putin’in başbakanlığa getirdiği isimlerin dünya ölçeğinde stratejik bir önemi yoktu. En sivrileni Medvedev’di onun da görevi dün son buldu. Putin’in getirdiği isimler bu açıdan birbirine benzemekte. Rusya’nın ekonomik sorunları da var, yavaş gelişiyor, Putin’in koyduğu hedefler tutmuyor.

Ekonomi konusunda daha aktif bir hükümet kurmak istediği belli. Ama bu yeni gelen başbakan sürekli mi olacak, geçici mi olacak nasıl bir ekonomik politika izleyecek bunu pek yorumlamak mümkün değil. Siyasi bir reform olacağı kesin ve ekonomiyi güçlendirme yolunda da adımlar atacağını tahmin ediyorum. Putin muhalefetin güçlenmemesi için ekonomik sorunları çözecektir ve o alanda ikinci bir cephe yaratacaktır. Yeni başbakanın ne yapabileceğini bilemiyoruz. Şu an bildiğimiz tek şey siyasi bir reform başlıyor. Bütün mesele Rusya’da 2024’ten yani Putin’den sonra ne olacak sorusuydu. Bu soruya ilk cevaplar gelmeye başladı, başkanlık sistemi değişecek.

‘'OLİGARKLARLA EMEKÇİLERİN DÜNYASI APAYRI'

Rusya Komünist İşçi Partisi Merkez Komite Birinci Sekreteri Viktor Tyulkin Rusya’da hükümetin istifa kararı almasına neden olan Devlet Başkanı Putin’in konuşmasını değerlendirdi. Viktor Tyulkin Putin’in ülkede derinleşen yoksulluk ve eşitsizliğe işaret ederek kimi önerilerde bulunduğu konuşmasında sorunu tanımladığını ancak sorunun kaynağını ustalıkla gizlediğini belirtti.

Tyulkin ayrıca Putin’in yalnızca eşitsizlik manzaralarına değinerek; toplumdaki derin sınıfsal ayrımların ve sömürünün üzerini örterek çözümü devletin yüce gönüllülüğüne indirgediğini anlattı. Tyulkin oligarkların dünyası ile emekçilerin dünyasının apayrı olduğunu hatırlattı.